Bu sitede ve daha önce bir çok yayında, ekranlarda aylardır yıllardır ABD devlet içinde bir evanjelist bir grubun güçlenmekte olduğunu ve bunların uygun zamanı geldiğinde inançları gereği savaş açacaklarını anlatıp durdum.
Bazıları bir mizah yazarı olduğumdan olsa gerek bunu da mizah zannetti, bazısı ise bunu komplo teorisi diye damgalayarak önemsizleştirdiler.Anlayacağınız ben yakın ve yaklaşmakta olan büyük tehlikeye insanları ikna edemedim.
Umarım bana inanmayanlar pazartesi akşamı Washington’dan yapılan Trump’ın başkanlık yemin töreni yayınını izlemişlerdir.
Yıllardır bugünü beklemekte olan, buna hazırlık yapan evanjelist-neocon savaş koalisyonunu tatmin etmek için Trump arzu edilen o büyük savaşın kendi başkanlık döneminde açılacağının işaretini verdi.
Mesaj okuyan din adamları arasında gecenin yıldızı ve salondaki herkesin ayakta büyük huşu ile dinlediği kişi Franklin Graham’di.
Franklin Graham ABD’de efsane olan evanjelist din adamı, televizyonda vaaz verme sistemini de başlatan Billy Graham’in oğlu ve Evanjelist Dernekler Birliği’nin başkanıdır.
Konuşma yapacak din adamları arasında bir de müslüman din adamı vardı. Ama o konuşturulmadı çünkü Evanjelistlerin talebiyle son anda listeden çıkarıldı. Onlara göre arzuladıkları savaşı açacak başkanlarının töreninde onun yeri olmamalıydı.
Trump’ın ilk imzalandığı kararnameler içinde Batı Şeria’ya yasa dışı yerleşmiş olan Israil vatandaşlarına Biden tarafından konulmuş yaptırımları iptal eden kararname vardı.
Batı Şeria’ya İsrail tarafından el konulması ve buradaki Filistinlilerin Ürdün’e sürülmeleri evanjelistlerin büyük savaş hayallerine (Armageddon) giden yolda çok önemli bir yere sahip. ve bunun da Trump’ın bu başkanlığı döneminde gerçekleşmesi planlanıyor.
sadece bu nedenle Tom Cotton adlı senatörün verdiği yasa önerisiyle Batı Şeria’nın adı İncil’de bulunan ad olan Judea Samaria’ya değiştiriliyor.
bununla da kalınmayacak ABD devletinin bugüne kadar yapmış olduğu bütün yazışmalarda eğer Batı Şeria adı geçiyorsa bunlar geçmişe dönülüp tek tek Judea Samaria’ya değiştirilecek. Ve eğer Bati Şeria’dan bir ürün ithal edilirse bunda mutlaka İsrail malıdır veya İsrail’de üretilmiştir yazısının bulunması zorunlu tutulacak.
Trump’ın yıldırım hızıyla İsrail’e büyükelçi olarak atadığı Mike Huckebee Batı Şeria lafını bile ağzına alamayacak ölçüde İsrail’in Batı Şeria’ya el koyması planının militanı.
Trump ilk başkanlık döneminde işe başlar başlamaz Washington’da bir incil müzesi açıldı. Evanjelistlerin kutsal kitaplarında olduğuna inandıkları olayların temsili resimlerle anlatıldığı bu müzenin finansmanını Hobby Lobby adlı şirketin sahibi Evanjelist bir ailenin çocuğu olan Steve Green yaptı.
Başkent Washington’daki devlet binalarının yeri ve birbirleriyle simetrileri sembollerle doludur. bu semboller üzerine yazılmış bir çok bilimsel çalışma var ve hatta bu semboller gösterge bilim konusunda verilen derslerde bile anlatılıyor.
bu da bilindiğinden İncil müzesinin yeri de çok anlamlı. müze tam Kongre binasının yanında kuruldu. Bununla Evanjelistler o günlerde ‘biz artık başkentteyiz ve Washington da bizim olacak’ demekteydiler.
nitekim 7 yıl önce verilen o mesaj sonuna gerçekleşti ve Trump başkanlık yeminini etti.
Aslında Trump için ilk başkanlığı dönemi Evanjelist savaşı açacağı bugünler için bir hazırlık dönemiydi. bu yüzden o koltuğa ilk oturduğu gün Beyaz Saray’da kamuoyundan gizlenen Evangelist Advisory Board adı verilen bir kurul oluşturdu. bu kurul yönetimin alacağı her kararın Evanjelist inanca uygun olup olmadığını denetliyordu.
Trump’ın ilk başkanlık dönemi büyük savaşa hazırlık dönemiydi. ikinci bir başkanlık bu yüzden mutlaka gerekiyordu.Biden’ın seçilmesinin bu kadar öfke yaratması ve kongre binasının basılmasının asıl nedeni işte budur. Ve yine bu nedenle o baskını yapanların tümü Trump tarafından Oval ofise sdım atar atmaz af edildi.
şimdi ikinci başkanlık döneminde yarım bırakılan işin tamamlanacağına inanılıyor.Trump işte bu yüzden suikastan tanrı tarafından bu işi bitimesi için kurtarıldığına inanıyor
bu büyük savaş senaryosuna destek çoğunluktan gelebilir de bu defa.
çünkü ilk başkanlığı için yemin ettiği gün Washington’da bütün oteller dolmuştu. Amerika’nın her yerinden gelen protestoculardı bunların çoğunluğu. Son yemin töreninde de yine bütün oteller dolu ama bu defa çoğunluğu Trump destekçileri oluşturuyormuş.
Başkent Washington’da da durum farklı değil. arkadaşımın söylediğine göre şehrin her tarafı Trump’a destek veren semboller ve MAGA kıyafetli insanlarla doluymuş. yani bu defa Trump’p’a kim dur diyecek o belli değil.
Birileri ortaya çıksa bile ona dur demeye cesaret edebileceklerini sanmıyorum bu defa.