Yılın son sanat yazısı: Biraz tebessüm için

29 Aralık 2024

Bir süredir yeniden gündelik mizah yazmaya başladığımdan neredeyse genlerime kadar işleyecek kadar mizahla yatıp kalkıyorum.

Çağdaş sanat mizaha sempatiyle baksa da onu anlamak isteyenlerden de bir ciddiyet beklentisi var. Dolayısıyla konuyu inceleme sürecinde benden beklenen bu ciddiyeti takındım. Ama bu benim için oldukça güç oldu, uzun süre kendimi zor tuttum..

Çağdaş sanatın oyuncu bir ruh hali de vardı. Bu oyuncu ruh haline hayata onların biraz mizahla bakmasını da ekleyebilirsiniz. Zaten bu olmasaydı müzenin zeminine bir gözlük bırakıp bunun çağdaş sanat sanılacağını düşünebilen veya sıradan bir muzu eser diye duvara bantla yapıştıran ve tabii ki kendi dışkısını konserveye koyup onu sanat diye pazarlayanların mizah duygusu olmasaydı bunları yapabileceklerini sanmıyorum.

***

O nedenle John Cage’in tamamen sessizlikten oluşan 4.33 parçasının çağdaş sanat duyarlılığına uygun dünyada nasıl karşılandığına bazı örnekleri vererek çalışmayı bitirirsem bu çağdaş sanatın ruhuna uygun bir son selam olur diye düşündüm (bu tür bir derlemeyi Alp Doğu Eser ‘Çağdaş Sıkışıklıklar’ adlı eserinde yapmış s.113).

işte son söz olarak, yılı biraz  gülümseyerek bitirelim diye, John Cage’in sessiz şaheseri 4.33’e yönelik çağdaş sanatın oyuncu ve mizahi ruh haline uygun bazı tepkiler:

‘Bu benim piyanoda ilk öğrendiğim şarkıdır. Çünkü benim bir piyanom yok’ (Pablo Picasso).

‘Keşke daha fazla insan bu şaheseri duyabilseydi, ben de dahil’ (Kil Hamric).

‘Dün gece bunu çaldım ve komşularım şikayetçi oldu’ (Jim Castrone).

‘Bu benim evde çalmayı ilk denediğim parça’ (Keathly Eguia).

‘Annem ben çocukken hep bu şarkıyı çalardı. Sonunda buldum’ (The sight of sound).

‘Sonunda Beethoven’in gerçekten duyabileceği bir eser buldum’ (Marcos Sidoruk).

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.