‘Sevmediğin işi yapmayı insan ruhuna taciz gibi görürüm’

Bedriye’den çok sevdiğim cümleleri buraya bırakmasam olmazdı; “Üniversiteden itibaren her işe girip çıktım ve her işi severek yaptım. Sevmediğim işi bıraktım. Sevmediğin işi yapmayı insan ruhuna taciz olarak görürüm.”

29 Aralık 2025
bfit Bedriye Hülya'nın ilk işlerinden biri. Sonra Muzipo geliyor: çocuklar hareket etsin diye kurduğu bir girişim. İkisini de satıyor ve kafasında dolaşan yeni işlerin peşine düşüyor. Şu anda başucunda bekleyen 3 dosya, yapılmayı bekleyen onlarca fikir var.

Bir iş fikriniz mi var? Başlamamak için bahaneler mi üretiyorsunuz? Ya da bir noktada mı tıkandınız? O zaman Bedriye Hülya’ya yazın. Bunu ben demiyorum; kendisi kitabında açık açık “bana yazın” diyor. Hatta mail adresini de paylaşmış:

[email protected]

Özellikle kadın girişimci adayları ve girişimciler için bu kaynak gerçekten çok kıymetli. Bana sorarsanız, önce kitabı alın ve okuyun; belki yazmaya bile gerek kalmaz. Yeni yayımlanan, kadın girişimcileri cesaretlendiren “Kızım Sen Saftirik Hâlinle Bu İşleri Nasıl Yapıyorsun? – Bir Kadın Girişimcinin Seyrüseferi” adlı kitabıyla gündemde olan sevgili Bedriye Hülya ile yaptığımız Rahat Battı Podcast bölümü yayında.

Podcast’i Spotify, Storytel ve YouTube’da dinleyebilirsiniz. O kadar koyu bir sohbet oldu ki… Bedriye’nin kafasındakileri ve kitaptan bana kalanları yazıyla da paylaşmak istedim. Girişimci tanımının içini bu kadar iyi dolduran çok az insan tanıdım. Ben kendime “çırak girişimci” ya da “girişimci adayı” diyorsam, o bu âlemin —evet ekosistem de denir— hakiki girişimcisi. 2025’i kapatmadan benim için yılın en büyük keşiflerinden biri.

Hayat hikâyesi çok ilginç, seri girişimci ve sosyal girişimcilik konusunda mutlaka takip edilmesi gereken, hatta ülkenin öncülerinden biri. 1990’lardan beri işlere girip çıkıyor. Korkusuz.

Önce kurumsal işler…

Sonra otelcilik…

Sonra yeniden öğrencilik…

Ardından girişimcilik dünyasına büyük bir dalış.

Şimdi ise akademisyen.

1 milyondan fazla kadın bu salonlarda spor yapıyor

Önce döneminin “en popüler” bölümü olan İşletme’yi okuyor. Arada çok farklı işlere girip çıkıyor, işler kuruyor. 38 yaşında hayalini gerçekleştirmek için Amerika’ya gidiyor, psikoloji okuyor ve yüksek lisans yapıyor. 2005’te Türkiye’ye döndüğünde şunu fark ediyor: Kadınların spor salonlarına gitmesiyle ilgili ciddi bir rahatsızlık var. Araştırıyor, düşünüyor ve bfit doğuyor. Kadınların kurduğu ve işlettiği spor salonları…

Bugüne kadar bfit, 51 ilde açılıyor ve 1 milyondan fazla kadın bu salonlarda spor yapıyor.Bedriye’den çok sevdiğim cümleleri buraya bırakmasam olmazdı; “Üniversiteden itibaren her işe girip çıktım ve her işi severek yaptım. Sevmediğim işi bıraktım. Sevmediğin işi yapmayı insan ruhuna taciz olarak görürüm.”

“Her haltı ben biliyorum diyenler girişimci olamaz. Her şeyi ben yapacağım diyenler işi büyütemez.”

“Kitabım kadınların okumasını istiyorum. Ben bile girişimci olduysam herkes olabilir.”

“İnsanları girişmeye motive ediyoruz ama devamlılık kolay değil.”

“Girişimcinin kendine dikkat etmesi şart. Her gün spor yaparım, haftada iki gün terapiye giderim. Çok severim. Kendim de terapi veririm.”

“Dünyada o işi bir kişi bile yaptıysa ben de yapabilirim derim. Yapamazsam yapacak birini bulurum.”

“Tavsiye sadece tavsiye verene yarar. O yüzden tavsiye vermem.”

“İlk girişimcilik yıllarımda ‘NASA’yı buraya getirin’ gibi iddialı cümlelerim vardı.”

“Meraklıyım. İnsanlar geçmişime baksalar herhalde ‘deli’ der.”

“Ben iş kurmayı seviyorum. En başta son ürünü görürüm. Devamını başkası getirir; ben de yeni işlere girerim.”

bfit ilk işlerinden biri. Sonra Muzipo geliyor: çocuklar hareket etsin diye kurduğu bir girişim. İkisini de satıyor ve kafasında dolaşan yeni işlerin peşine düşüyor. Şu anda başucunda bekleyen 3 dosya, yapılmayı bekleyen onlarca fikir var.

Zamanının büyük kısmını akademisyenliğe ayırıyor. İzmir – Assos – İstanbul arasında yaşıyor. Girişmekten, öğrenmekten ve en önemlisi hayattan zevk aldığını dinledikçe hissediyorsunuz. O, girişimci olmak isteyenler, duranlar ve durdurulanlar için tam bir ilham makinesi. Bedriye, kitabını kadınların birbirine hediye etmesini özellikle istiyor.

Ben ise kitaptaki bölüm sonlarındaki kıssadan hisseleri alıp

“Girişimci El Kitabı” diye basıp gençlere ve kadınlara dağıtalım istiyorum.

Onun yapamayacağı bir şey yok hissi geliyor insana.

“Ben de yaparım” dedirtiyor.

Kafasında yine üç yeni iş fikri var.

Onun için başarmak, bitirmek demek.

Başladığı işi bitirmeyi seviyor.

Kendine bakmayı olmazsa olmaz görüyor.

Ve girişimciler için çok önemli bir soruyu hatırlatıyor:

“İş nasıl büyür?” kadar,

“Girişimci kendine nasıl bakar?”

Sağlıklı olma ve iş yapmak için önerileri çok net:

-Kendini idareli kullan.

-Akşam çalışmayı bırak — işi iyi değil, kötü etkiliyor.

-Vücudunu sakinleştirmeyi öğren. (Yüzüne soğuk su çarpmak bile işe yarıyor.)

Mutlaka tanınması, okunması ve dinlenmesi gereken bir isim. Bir kez dinleyin vazgeçemezsiniz. “Dünyayı Bedriye’ler kurtaracak” diyerek uzatmadan bitiriyorum. Tüm girişimci adaylarına ve girişimcilere ilham olması dileğiyle.

Tuğrul Ağırbaş Kimdir?

30 yılı aşkın süre ile Türkiye, Rusya ve CIS ülkelerinde FMCG alanında değişik görevler alan Tuğrul Ağırbaş, son 20 yıldır Efes’in global marka olma, satınalma ve birleşme projeleri ve yeni pazarlara giriş işlerini yürüten ekipte, büyüme odaklı projelere liderlik yapmıştır.

Pertevniyal Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Tuğrul Ağırbaş öğrenim hayatı boyunca Kapalıçarşı’da değişik alanlarda çalışarak, ticareti ve tüketici davranışlarını öğrenme şansına sahip oldu.

İş hayatına 1990 yılına Anadolu Efes’te Pazarlama uzmanı olarak başlayan Ağırbaş, sırasıyla Proje Geliştirme, Satış ve Pazarlama’da görev aldıktan sonra, son olarak da değişik ülkelerde 16 yıl boyunca Genel Müdürlük görevlerini sürdürdü.

Anadolu Efes’in Rusya operayonunu 10 yıl boyunca yönetti ve dünyanın en büyük bira pazarlarından biri olan Rusya’da satınalma ve birleşmelerle firma pazar payını ikinciliğe taşıyan ekibe liderlik yaptı. Türkiye,Rusya ve çalıştığı diğer ülkelerde büyüme odağıyla çok sayıda yeniliği ve markayı tüketicisiyle buluşturdu.

Efes Türkiye Genel Müdürlük görevini yürüttüğü dönemde ise, marka ve kurumun topluma katkısını büyütme amaçlı, pazarı büyütmeye yönelik, bira kültürü oluşturma ve inovasyon, kültür, sanat, turizm ve spor alanında çok sayıda projeye öncülük etmiş ve tüm paydaşlara katkı sağlayan stratejileri hayata geçirmiştir.

İnovasyon ve yeni ürünlerin hem hızını artırma hem de etkisini büyütme amaçlı, inovasyon ve kurum içi girişimcilik çalışmalarını yapılandırarak ve ekosistemdeki çok sayıda girişimle işbirliği kurarak, Efes’in Start-Up dostu şirket olması yönünde çalışmalara öncülük etmiştir.

Halen çalışmalarını yurtiçi ve yurtdışı şirket ve girişimlere danışmanlık ve üst düzey yöneticilere koçluk yaparak sürdürmekte olan Ağırbaş, Türkiye’de kurumsal şirketlerin, girişimci kurumlara dönüşmesi vizyonu ile 2018’de kurulan ‘ Girişimci Kurumlar Platformu’nun danışma kurulu üyesi ve başkanıdır.

2022 sonunda, ortağı Zeynep Kurmuş ile birlikte, 40+ yaş ve kurumsal deneyimi olanlar için, birikmiş deneyim ve tecrübelerin yeni işlere ve girişimlere dönüşmesini sağlayan, üretim ve paketleme kampı Genwise girişimini hayata geçirmiştir.

Köylerde, çocuktan başlayarak tüm topluma yayılacak yenilikçi bir eğitim anlayışını hayata geçirmek için 2016’da kurulan Köy Okulları Değişim Ağı- KODA’nın yönetim kurulunda görev almaktadır.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.