2009'da hem ayaklarımızın yerden kesilmesini hem de yere sağlam basmayı istemişiz. 2013'te sokağa çıkmaya karar vermişiz. Bugün "Camdan atılan kız" olmayalım diyoruz.
Bir grup gazeteci Beyoğlu’nun yeni güzeli Minoa Pera’da Boyner Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner’in davetlisiyiz. Eylül 2023’te açılan kitapçıyı meraklısı çoktan keşfetti. Henüz tanışmamış olanlar için çoluk çocuk gidilebilen, kitaplar arasında mutlu saatler geçirilen, çay kahve de içilen iki katlı bir yer burası.
Bir de cep sineması var; Boyner Grup’un 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için çektiği üç yeni dizi fragmanını izleyeceğiz. “Neden dizi fragmanı” sorusunun cevabı çok anlaşılır. “Çünkü dizi izliyoruz” diyor Ümit Boyner: “Madem kadına şiddeti dizilerden izliyoruz, bu yıl mesajımızı böyle vermek istedik. Öldürülen onlarca gerçek kadının haberini kısacık yer alıyor gazetelerde ama dizi karakterlerinin yaşadığı bütün detaylara hakimiz.
Basına serzenişten çok bir durum tespiti bu, çünkü durum tam olarak bu ve konuşmak her halükarda olumlu.
8 Mart geldi, yine her yerde aynı mesajlar, aynı temenniler… Bunlar kadın cinayetlerini durdurmuyor, yine durdurmayacak. Al işte Kadınlar Günü’nde sokak yine yasak…
Böyle hissediyorsanız sizi anlarım çünkü nihilizme varan bir karamsarlığa ben de zaman zaman kapılıyorum. Halbuki orası dipsiz bir kuyu. O yüzden biraz hafıza tazelemek istiyorum.
Ümit Boyner Kadınlar Günü’nü Türkiye’de kadın sorununu gündeme getirmek için bir fırsat olarak kullanan ilk şirketlerden biri olduklarını söyledi.
Boyner’in 15 yıldır istikrarlı şekilde Kadınlar Günü kampanyası yapıyor. Bakın 2009’daki ilk kampanya nasılmış.
Boyner Grup bugünle kıyaslandığında pekala naif sayılabilecek bir dille ‘Kadınlar Ne İster’ listesi yapmış: Korkmadan konuşmak, öğrenmek, kazanmak, kazandığını harcayabilmek, ayaklarını yere sağlam basmak ister. Aynı zamanda ayaklarının yerden kesilmesini ister. Gece de sokaklarda yürüyebilmek ister, beğendiğiyle beraber olmak, heyecanlanmak, ağlamak ve gülmek ister…
Liste 2010, 2011 ve kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik İstanbul Sözleşmesi imzalandıktan sonraki ilk kadınlar 8 Mart’ta ‘Kadınlar Ne İster’ listeleriyle devam etti.
2013’te güçlü ve kararlı bir dil var. “Yeter ki gücünün farkında ol ve ona sahip çık” diyor. Çıkılacak çok yer ve şey var: Sokağa çık, sana konan sınırların dışına çık, ortaya çık, birilerinin namusu olmaya karşı çık, kariyer basamaklarını çık, haklarını elinden alanlara karşı çık…
2014’ün kampanyası iyimser; bahar gelmiş, papatyalar açmış, kelebekler uçuyor. Seçme hakkı kadında. Evlenmeyi ya da bekar olmayı, bağlanmayı ya da ayrılmayı, konuşmayı ya da dinlemeyi kadın seçiyor. Çünkü özgürlüğü seçiyor. 2015’te mesaj genç kadınlara “Uyumayın kızlar” demeye getiriyor.
Sonraki yıllarda Boyner “Biz bu işi anlatamıyoruz galiba, en iyisi alfabe’den başlayalım” demiş sanki. Kadına “kadın, çocuğa “çocuk” demenin önemini vurgulamış. Aynı zamanda bazı konuların tartışmaya kapalı olduğunun da göstergesi bu.
Ama bu kararlılık onun da ötesinde kanunlar 2022 kampanyasında karşımıza çıkan şu tabloyu engelleyemiyor. Bu arada, kampanyaların video filmleri de var. Ama şu fotoğrafa Erol Evgin’in sesinden dinlediğimiz Çiğdem Talu – Melih Kibar şarkısı ‘İşte Öyle Bir Şey’ çalarken bakmak kolay değil. Yine de isteyen şuradan izleyebilir.
Geldik 8 Mart 2024’e. İşte üç yeni dizinin fragmanları: ‘Küçüğün Rızası’, ‘Takipsizlik Kararı’ ve ‘Camdan Düşen Kız’. Yeni dediğime bakmayın, yıllardır bildiğimiz, izlediğimiz hikayeler. Bu yıl da izliyoruz ama slogandaki gibi “Kadına şiddete seyirci kalmıyoruz, adalet için vazgeçmiyoruz.”
8 Aralık 2024 - 2024 onun yılı oldu: İlkay Nişancı’dan iki film birden
1 Aralık 2024 - Gri boşanma: Bu ikinci bahardır ey ömrüm, neşe ve huzur içinde geç
18 Kasım 2024 - Muazzez İlmiye Çığ’dan dört hayat dersi
7 Kasım 2024 - Brandweek’te ilk gün: Ekrem İmamoğlu çerçeveyi çizdi, Daron Acemoğlu içini doldurdu