Gabonlu Dina’nın ölümünde büyükelçiden ‘niye kaçtığı araştırılsın’ talebi
Karabük'te cansız bedeni bulunan Gabon uyruklu Ibouanga'nın ölümündeki sır perdesi aralanmadı. Üstelik, Ibouanga'nın öldürülmeden önce sokakta koştuğu anları haberleştiren gazeteci Ali Sencar Arslan gözaltına alındı. Ibouanga'nın ailesi ve Arslan'ın avukatı Kerim Bahadır Şeker, 10 Haber'e konuştu.
Afrika ülkesi Gabon’dan Türkiye’ye üniversite eğitimi için gelen bir genç kadının hayatı Karabük’te acı bir biçimde sona erdi. Henüz üniversite hazırlık sınıfında olan Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın cansız bedeni Filyos Çayı’nda bulundu. Başlangıçta çayda boğulduğu düşünülen genç kadının bir cinayete kurban gittiği anlaşılıyor.
Ibouanga’nın cenazesi, otopsi için Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin morguna kaldırıldı. Güvenlik kameralarını incelemeye alan ekipler Ibouanga’nın bir otomobille ormanlık alana götürüldüğü ihtimali üzerinde duruyor.
Karabük Emniyet Müdürlüğü olayla ilgili 6 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
Ibouanga’nın ortadan kaybolduğu gece, arkadaşlarının evinde film izlerken saat 23.00 sıralarında şarj aleti almak için alt kattaki akrabasının evine ineceğini söyledi. Ancak Ibouanga, bilinmeyen nedenle çıplak ayakla sokağa çıktı.
Kadının sokakta çıplak ayakla koşması, bir sitenin güvenlik kamerasına yansıdı.
Ibouanga’nın iyi bir insan olduğunu ve kente okumak için geldiğini söyleyen Çad uyruklu Tayyip Abderahim Youssouf, “Öldürmüş olabilirler belki. Ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz ama polisler tarafından gereken yapılıyor. O gece arkadaşlarıyla toplanmış. Yemek yapıp yemişler. Televizyon izlerken o aşağı ineceğini söylemiş. Demiş ki ‘ben telefonumu şarj etmeye ineceğim.’ Sonrasında aşağı inmiş, bir daha gelmemiş” dedi.
Ibouanga’nın öldürülmeden önce çıplak ayakla sokakta koştuğu anları görüntüleriyle haberleştiren DHA muhabiri Ali Sencar Arslan dün gözaltına alındı. Gözaltı haberinin basına yansıması üzerine Karabük Başsavcılığı açıklama yayınlayarak Arslan’ın şüpheli sıfatıyla ifadesinin alındığını, hakkında bir gözaltı kararı olmadığını duyurdu.
Gazeteci Arslan ise TELE1’den Fırat Yeşilçınar’a yaptığı açıklamada şu sözlerle gözaltına alındığını söyledi:
“Bugün yaptığımız haberlerin soruşturmayı ihlal ettiği gerekçesiyle gözaltına alındık. Ancak öncesinde bize görüşmeye davet ettiklerini, sohbet amaçlı çağırdıklarını söylediler. Emniyete geldiğimizde gözaltına alındığımızı öğrendik. İfademizi verdikten sonra serbest bırakıldık.”
10Haber olarak Ibouanga’nın ailesi ve gazeteci Ali Sencar Arslan’ın avukatı Kerim Bahadır Şeker’e ulaştık.
Gazeteci Ali Sencar Arslan’ın yaptığı haberlerle soruşturmanın gizliliğini ihlal gerekçesiyle gözaltına alındığını belirten Şeker, emniyetteki işlemlerin ardından serbest bırakıldığını söyledi.
Olayın başında savcılıktan yapılan açıklamaya dikkat çeken Şeker, “İlk başta savcılıktan Ibouanga’nın suda boğulduğu ve ölümünün bu şekilde gerçekleştiği yönünde skandal bir açıklama yapıldı. Ön otopsi raporunda suda boğulmayla alakalı bir bilgi yok. Hatta bilirkişi doktor, ölümün ne şekilde gerçekleştiğinin anlaşılamadığı yönünde beyanat veriyor. Benim kanaatimce dosya örtbas edilip kapatılacaktı. Bizim cinayet üzerinde odaklandığımız görününce soruşturma büyüdü.”
Ibouanga’nın telefon yazışmalarında ‘PTT elemanı’ndan bahsedildiğini söyleyen Şeker, “Bu, ‘PTT elemanı’nın kendisiyle birliktelik için para teklifi var. 17 yaşından küçük bir kız cinsel ilişkiye girmeye zorlanıyor. Dosyanın içeriğine dair bana da kısıtlama getirildi” dedi.