Beşiktaş, Bursaspor’u transfer etti!
Fenerbahçe Beko ile geçtiğimiz günlerde 3 yıllık yeni sözleşme imzalayan Nigel Hayes-Davis'in hayatında üvey babasının büyük bir izi bulunuyor. O, üvey babasını soyadı jestiyle onurlandırdı.
Shaquille O’Neal, NBA’in en büyük efsanelerinden biri olmasının yanı sıra karakterinin ve profesyonel oluş yolunun ardından özel bir hikaye barındırıyor. O’Neal, mesleği albay olan üvey babasının kendisine kazandırdığı alışkanlıkları ve onu basketbola kazandıran mentalitesini hep güzel anar. Bu açıdan onu, en az kolej koçu Dale Brown gibi basketbol kariyerinde ayrı bir yere koyar.
Sporcuların baba figürlerini özel kılıp onları ayrı bir yere koyma hikayelerine alışkınız. Ancak üvey babalarıyla bütünleşip onları hayatlarından farklı yere koyan sporculara pek rastlamayız. İşte Fenerbahçe Beko’nun geçtiğimiz günlerde 3 sene sözleşme uzattığı Nigel Hayes-Davis, aynı Shaquille O’Neal gibi bu özel örneklerden bir tanesi.
Basketbol dünyası Nigel’ı 2021-22 sezonunun başına kadar Nigel Hayes olarak tanıdı. Ancak Barcelona’ya transfer olduğu sezon Nigel, soy ismini Hayes-Davis olarak değiştirdi. Hayes-Davis, EuroLeague’e yaptığı açıklamalarda bunun üvey babasının soyadını taşımak için yaptığı bir değişiklik olduğunu belirterek “Yaşlandıkça akıllanıyorsunuz, hayata bakış açınız değişiyor. Maceram, yaşım ve hayata bakış açım ilerledikçe soyadımın ikinci kısmının sahibi üvey babam Albert Davis’in yaptıklarını daha iyi anladım. Boşanmış ve dört çocuk sahibi olan annemle evlenmesi ve her bir çocuğu kendi evladı gibi görmesi. O olmadan burada bu röportajı veremezdim, bu aynı zamanda ona saygı gösterme şeklim… Yani medya ve basketbol dünyası sırtımda benim ismimi görüyor ancak burada olmamı sağlayan kişinin ismini de görmeli” dedi.
Nigel, basketbolu anlama ve alışma sürecinde üvey babası Albert’in rolüne dikkat çekiyor: “Hayatıma muhtemelen 6-7 yaşındayken girdi yani uzun zamandır benimle. O mükemmeldi ve basketbolu şu an anladığım şekilde anlamamı sağlayan kişiydi. Çalıştığım birçok koç ve hakkımda konuşan birçok kişi oyunu ne kadar iyi okuduğumu söyler bunu ona borçluyum. Küçük yaşlarımdan beri bana NBA maçları izleten, yorumcuları dinleten ve bunları yaptığımdan emin olan kişi oydu.”
Küçük Nigel’ın babasına alışması her ne kadar daha sonra ilişkileri özel bir noktaya evrilmiş olsa da biraz zaman almış. Nigel bu zamanları “Sanırım küçükken ‘Sen benim gerçek babam değilsin’ yaklaşımım oluyordu. Filmlerde falan görüyordum, başkasının annesiyle sevgili olan adamlar, sonuçta oğul olarak korumacı yaklaşıyordum ancak büyüdükçe işler değişti. Bu değişim de sözünü ettiğim adama bağlıydı” diye anlattı.
Hem kendisi hem ailesi için yaptıklarına vurgu yapan Hayes-Davis “Büyürken ben ve ailem için neler yaptığını gördüğümden tanıdığım en iyi insan olduğunu söylüyorum. İnsanlara her zaman verdiğim bir örnek vardır, kolejde bir maçım vardı ve annem izlemek istiyordu. O da Ohio’dan Wisconsin’e -ki bu da 6.5 saatlik yol demek- annemi getirmişti. Maçı izlediler sonra aynı yolu döndüler. Sonra da o Chrysler’deki 12 saatlik vardiyasına çalışmaya gitti. Bilmeyenler için söyleyeyim otomotiv fabrikasında çalışmak o kadar kolay değildir. Masa başı çalışmıyordu yani. Yani bir adam bunu karısının oğlunu görmesi için -o oğlu kendi öz oğlu değilken- yapıyorsa bu adam tanıdığım en iyi adamdır” dedi.
Nigel Hayes-Davis, söz konusu soyadı kararını verdikten sonra babasının nasıl bir tepki verdiği sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Bence şok oldu. Aslında annemle baş başa kaldıklarında asıl büyük tepkiyi verdiğini düşünüyorum. Ona resmi belgeleri annemin evindeyken gösterdim ve minnettar kaldı. Tekrar belirtmeliyim ki inanılmaz bir ilişkimiz var memleketimde birçok kişi onu benim gerçek babam sanıyor. Bu olağanüstü. Söylediğim gibi o tanıdığım en iyi adam. Ailem, kardeşlerim ve benim için yaptıkları…”
Koç Dimitris Itoudis, sezon başında Nigel’la gelen sorulara basketbolu çok sevdiği ve fazlasıyla çalıştığıyla alakalı cevaplar verdi. O sevginin ve disiplinin nereden geldiğine değinmeye gerek yok sanırım. Aynı Shaquille’in üvey babasıyla olan ilişkisinin kendisini getirdiği nokta gibi. Arada kan bağı olmasa da bir baba oğulun ilişkisi başarılı bir spor adamı yaratabiliyor. Hem kan bağına ne gerek var, kağıt üzerinde isim bağı olduktan sonra…