Savcıya göre GSM şirketleri kusursuz: Depremde kesilen hatların sorumlusu kim?
Anayasa Mahkemesi, Bilişim Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Yaman Akdeniz’in bilgi edinme talebinin reddedilmesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Kararı 10Haber'e değerlendiren Yaman Akdeniz, "Başvurunun sadece ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesine şaşırdım" dedi.
Türkiye’de internet üzerindeki kısıtlama kararlarının çok yoğun ve sayıca çok fazla olduğunu biliyoruz ama Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu BTK’nın gerçekte toplam kaç siteyi yasakladığını bilmiyoruz. İnternette ifade özgürlüğü konusundaki hukuki girişimleriyle tanınan Prof. Dr. Yaman Akdeniz hiç değilse bu istatistiği öğrenmek istedi ve başına gelmeyen kalmadı. Ama Akdeniz yılmadı, hukuk savaşını Anayasa Mahkemesi’ne kadar taşıdı ve sonunda kazandı, artık Türkiye’de kaç sitenin yasaklı olduğunu öğrenebileceğiz.
Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bundan bir süre önce Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna (BTK) internet sitelerine erişimin engellenmesi kararlarına ilişkin istatistiklerle ilgili bilgi edinme talebi içeren bir başvuru yaptı.
Başvuruda, 5651 sayılı kanunun “Birlik tarafından ilgili içerik ve yer sağlayıcılar ile erişim sağlayıcıya gönderilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereği derhal, en geç dört saat içinde ilgili içerik ve yer sağlayıcılar ile erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilir” maddesinde yer alan katalog suçlar için re’sen ve yargı kategorileri ayrı ayrı olmak kaydıyla erişim engelleme istatistikleri ile ilgili detaylı bilgileri, ikinci olarak katalog suçlar kapsamı dışında verilen erişim engelleme kararlarının sayısını talep etti.
BTK’dan ret yanıtı alan Akdeniz, Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna itiraz etti, ancak kurul itirazı haksız buldu. Akdeniz bu kez ret kararının iptali talebiyle dava açtı, BTK ise davanın reddini talep etti.
Yargılamayı yapan idare mahkemesi davayı reddetti, Danıştay da kararı onadı.
İnternet sitelerine erişimin engellenmesi kararlarına ilişkin istatistiklerle ilgili bilgi edinme talebinin reddedilmesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini savunan Akdeniz, hukuk mücadelesini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
Yüksek mahkeme kararında Akdeniz’in cyber-rights.org ve bilgiedinmehakki.org sitelerinin kurucusu olduğunu hatırlattı. Ayrıca internet hukuku ve insan hakları alanında çalışan bir akademisyen olmasına vurgu yaptı. Bu sebeplerle basın özgürlüğünün sağladığı korumaya benzer bir koruma gerektirdiğini değerlendirildi.
Mahkeme kararında “Erişimin engellenmesi istatistiklerine ilişkin ve açıkça kamu yararına olan bir konuda tartışmaya katkıda bulunmak amacıyla yapılan bilgi talebinin internette ifade özgürlüğü üzerine çalışan bir akademisyen ve internet üzerinden sansürle mücadele eden sivil toplum örgütlerinde aktif rol üstlenen başvurucunun çevrim içi alanda ifade özgürlüğü ihlallerine yönelik yürüttüğü çalışmaları için gerekli olduğu değerlendirilmiştir” dedi.
AYM, bu gerekçelerle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi’nin kararını 10Haber’e değerlendiren Yaman Akdeniz başvurunun sadece ifade özgürlüğü bağlamında değerdirilmesine şaşırdığını belirterek şunları söyledi:
“Anayasa’nın 74. maddesiyle Türkiye’de bilgi edinme hakkı açıkça korunurken, başvurunun sadece ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesine ben açıkçası şaşırdım. Sonuçta bilgi edinme hakkı ve ifade özgürlüğü birbiriyle ilintili ve evet AİHM bilgi edinme hakkını AYM’nin de belirttiği gibi belli başlı şartlar bağlamında ve ifade özgürlüğünün kullanılması için gerekli bir araç olduğu durumlarda tanıyor. Fakat, Anayasa’nın 74. maddesi de yokmuş gibi davranamayız ve aslında Türk hukuku açısından, her ne kadar teoride ve kağıt üstünde olsa dahi, daha güçlü bir koruma söz konusu. Dolayısıyla, AYM bu değerlendirmeyi yapmadığı için, farklı bir arayışa giriyor ve “Avrupa Konseyine üye ülkelerin genelinde erişim engelleme istatistiklerinin resmî olarak yayınlanıp, yayınlanmadığına” ve Avrupa’da bu konu hakkında fikir birliği olup, olmadığona bakıyor. Halbuki 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında şartlı veya açıklamalı bilgi edinme hakkı başvurusu yapma zorunluluğu yok. Hatta, başvurucuların neden bilgi talep ettiklerini de açıklamak zorunda değiller. BTK gibi idareler de ellerindeki bilgi ve belgeleri, yasada belirlenmiş istisnalar dışında talep edenlere vermek zorundalar. Avrupa’da ne olduğu, bittiğinin de bir önemi yok bu başvuru bağlamında. Kaldı ki çoğu Avrupa ülkesinde bizdeki seviyede ve çeşitlilikte erişim engelleme uygulaması yok. Hatta talep ettiğim sene (2009) neredeyse hiç yoktu.”