Kılıçdaroğlu sertleşti: Bunlar kalırsa 10 milyon mülteci gelir, dolar 30 liraya çıkar
Millet İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bizler uçurumun kenarındaki yıkık bir ülkeden modern bir Cumhuriyet yaratan Mustafa Kemal’in çocuklarıyız. Bu kürsüden ‘milletvekili’ sıfatıyla son sözüm şudur: Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu TBMM’deki 23 Nisan özel oturumunda konuştu. Milletvekili olarak TBMM’de son konuşmasını yapan Kemal Kılıçdaroğlu “TBMM, 103 yıl önce askeri ve sivil makamların, çok daha önemlisi tüm milletin başvuracağı en yüce makam olarak çalışmalara başlamıştır. Mustafa Kemal ve arkadaşları çok iyi biliyorlardı ki hâkimiyetini kayıtsız, şartsız eline almış bir milletin iradesi karşısında hiçbir güç ve düşman duramazdı. 100 yıl önce olduğu gibi egemenlik kayıtsız şartsız milletin olacak” dedi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Hiç şüphe duymuyorum ki milletimiz yeni üyelerine ülkemizi güçlendirilmiş parlamenter sisteme ulaştıracak iradeyi teslim edecektir. Gazi Meclisimizin yasama gücü tek adam rejiminin tahakkümüne teslim edilmiştir. Bu çerçevede, yargı bağımsızlığı, fikir ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve diğer tüm özgürlüklerle bilimsel, laik eğitim yerle yeksan edilmiştir. Kamu istihdamında liyakatın ortadan kaldırılması, kamu yönetiminde kayırmacılık ve yandaşlık hâkim kılınmıştır. Kamu harcamalarında yolsuzluk yegane yöntem olarak benimsenmiş durumdadır. Gençler, kadınlar, çiftçiler, işçiler, iş insanları, bilim insanları bir umutsuzluk sarmalı içerisine sürüklenmiştir. İnatla sürdürülen yanlış dış politikanın sonucu olarak ülkemiz bölgesinde yalnızlaşmış, milyonlarca göçmene, sığınmacıya, mülteciye karşı sınırlarımız korunamamıştır. Nihayetinde hayat pahalılığı bir kanser gibi tüm yaşamı sarmış, vatandaşlarımızın geçim gücü neredeyse sıfırlanmıştır. Ancak yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen umutsuz olmak için hiçbir neden yoktur. Çünkü bizler uçurumun kenarındaki yıkık bir ülkeden modern bir Cumhuriyet yaratan Mustafa Kemal’in çocuklarıyız.
Şimdi de sıra bizde… Meclisimizin açılışının 103’üncü yılında Cumhuriyetimizi kalıcı bir biçimde demokrasiyle taçlandıracağız. Demokrasiyle taçlandırılmış cumhuriyetimiz sadece mazlum milletlere değil, tüm dünya demokrasilerine örnek olacak. Otoriter rejimlerin sandık yoluyla yenilebileceğini, ülkelerin ve bölgelerin temel problemlerinin çözüm yolunun, birlikte olabilmekten geçtiğini tüm dünya görmüş olacak. Kimseyi ötekileştirmemenin ve kimseye kin tutmamamın insan haklarının en temel ilkelerinden biri olduğunu ve başarıya da ancak bu temel ilkelerin yol göstericiliğinde ulaşılabileceğini tüm dünya deneyimlemiş olacak.”
Konuşmalarında sıklıkla dile getirdiği 418 milyar dolar vurgusunu Kılıçdaroğlu TBMM kürsüsünden de ifade ederek, Cumhurbaşkanlığını kazanması halinde yapacaklarını şöyle sıraladı:
“418 milyar doların hesabının sorulacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Çiftçinin, işçinin hakkını alacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin son bulacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Tüm terör örgütlerinin ve yer altı suç örgütlerinin kökünün kazınacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Yoksulluğun ve yolsuzluğun sona ereceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz…
Beytülmale el uzatılmayacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Cumhurbaşkanının dahi özgürce eleştirilebileceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Tüm kararların istişareyle, ortak akılla alınacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Çankaya köşkünün yeniden tüm Türkiye’nin evi olacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Barış akademisyenlerinin kürsülerine döneceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Cumhuriyetin yüzüncü yılında 100 bin öğretmenin atanacağı, köy okullarının yeniden açılacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Üstenci bir anlayışla bakan, vatandaşını küçümseyen, sadece kendi zenginliğini düşünen yönetim anlayışının sona ereceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Liyakatin hâkim olacağı, Kızılay’ın kan ve çadır satmayacağı, AFAD’ın enkaz altında kalan vatandaşını ölüme mahkûm etmeyeceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Beşli çetelerin saltanatının sona ereceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Tank Palet fabrikasının geri alınacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Başta Gülhane Askeri Tıp Akademisi olmak üzere tüm “askeri hastanelerin” açılacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz.
Kurban Bayramında emeklilerimizin banka hesabına 15 bin Türk lirası tutarındaki bayram ikramiyesinin yatırılacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Deprem konutlarının ve dükkânlarının hak sahiplerine ücretsiz verileceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz. Başta ekonomik sorunlar olmak üzere ülkemizin tüm sorunlarını birlikte çözeceğimiz; ülkemize bolluk ve bereket getirecek bir döneme doğru yaklaşıyoruz… Merkez Bankası’ndaki bu millete ait olan 128 milyar doların kimlere peşkeş çekildiğinin ortaya çıkartılacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz. Milyarlarca dolar temiz paranın istihdam ve kalkınma için ülkemize gelmesini sağlayacak, ahlaklı ve vicdanlı bir yönetimin iktidara geleceği bir döneme doğru yaklaşıyoruz…”
Öte yandan TBMM’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun sürpriz ziyaretçileri vardı. CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün TBMM’deki makamında oğlu Kerem ve gelini Mine Kılıçdaroğlu’nun ikizleri İpek ve Barış ile buluştu. Yoğun programı nedeniyle torunlarıyla vakit geçiremeyen Kemal Kılıçdaroğlu, bir süre torunlarını sevdi.