Merkez Bankası faiz artışı için açık kapı bırakmadığına pişman
52 milyondan fazla Taylandlı bu hafta sonu yapılacak seçimler için sandığa gidecek. Adaylar arasında ise üç isim öne çıkıyor: Eski darbe liderinin kızı, bir Harvard mezunu ve darbe lideri.
14 Mayıs’ta sandığa giden tek ülke biz değiliz. 52 milyondan fazla Taylandlı da eski Başbakan Thaksin Shinawatra’nın kızı Paetongtarn Shinawatra ile ordu bağlantılı rakiplerini karşı karşıya getirecek seçimlerde oy kullanacak. Resmi olmayan sonuçların, oy kullanılan günün gecesinde açıklanması bekleniyor. Seçimde şu isimler ön plana çıkıyor:
Tayland’ın en popüler ve aynı zamanda kutuplaştırıcı başbakanı olan Thaksin Shinawatra’nın kızı olan Paetongtarn, babası darbeyle görevinden alındığında henüz üniversite öğrencisiydi. Shinawatra ailesinde darbeyle indirilmek yakında geleneğe bağlanabilir. Zira babasının devrilmesinden sekiz yıl sonra bu sefer de başbakanlık kürsüsündeki teyzesi darbeyle görevinden alınmıştı. 36 yaşındaki Paetongtarn ailenin başbakanlığa adaylığını koyan en son üyesi.
Paetongtarn, babası Thaksin’in ülkenin kuzeyinde sadık bir destekçi tabanına sahip olması nedeniyle anketlerde iyi bir performans sergiledi. Ancak Thaksin, son yirmi yıldır iktidar mücadelesi içinde olduğu muhafazakar askeri oluşumun destekçileri tarafından nefretle karşılanıyor.
Partisi Peu Thai’nin meclisteki en çok sandalyeyi elde etmesi beklense de bu kesin olarak başbakan olacağı anlamına gelmiyor. Başbakanlık koltuğuna oturabilmesi için ya ordunun atadığı 250 senatörün desteğini kazanması ya da diğer partilerle koalisyon kurması gerekecek.
43 yaşındaki Pita Limjaroenrat, demokratik reform isteyen gençler arasında oldukça popüler bir parti olan İlerleme Partisi’nin lideri. Bu parti, monarşiyi eleştirmenin 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırıldığı sıkı hıyanet yasasında reform yapılacağı sözünü veren tek parti.
Harvard’da eğitim gören Pita, siyasete atılmadan önce iş insanıydı. Kamuoyu yoklamalarında güçlü bir performans sergileyerek Paetongtarn’ın önünde yer alan Pita’nın vaatleri arasında siyaseti ordudan arındırma, zorunlu askerliğe son verme ve ekonomiye hakim olan tekellerle mücadele yer alıyor.
İktidarı ilk kez 2014 yılında darbeyle ele geçiren eski ordu komutanı Prayuth Chan-ocha’nın anayasaya göre 2025 yılına kadar görevde kalma hakkı var. Ancak buna rağmen Birleşik Tayland Ulusu Partisi altında yeniden seçilmek için kampanya yürütüyor.
Milliyetçi kampanya yürüten partisi, bu süreçte monarşinin ülkenin temel direği olduğunu, bunu kabul etmeyenlerin ülkeyi terk etmesi gerektiğini vurguladı. Prayuth’un destekçileri ise eski ordu liderinin ülkeye istikrar getirdiğini söylüyor ve pandemi yönetimini övüyor. Ne var ki kamuoyu yoklamaları Prayuth’un destekten yoksun olduğunu gösteriyor. Genç seçmenler eski ordu generalinin Tayland’ın diğer ülkelerden geri kalmasına yol açtığına ve artık bu durumun canlarına tak ettiğini söylüyorlar.
Yakın zamana kadar Prayuth’un adamlarından ve 2014 yılındaki darbenin bir parçası olan Prawit Wongsuwan, şimdilerde darbenin mimarı olduğunu reddediyor. Bazı seçmenler 78 yaşındaki Prawit’in adaylık için yeterince formda olup olmadığını sorguluyor. Kamuoyu yoklamalarında geride kalsa da hâlâ etkisi olduğu düşünülüyor.