Olay hakim Gül Altınok eski MİT yöneticisi Afet Güneş’in de adını kullanmış
Necip Hablemitoğlu suikastında tutuklu tüm sanıklar tahliye edildi. Hablemitoğlu ailesi avukatı Ersan Barkın, 10Haber’e yaptığı açıklamada, savcının karara itiraz etmesini beklediğini söyledi. Tahliye olan Levent Göktaş’ın avukatı Ersöz ise “Mahkeme algılarla değil olgularla karar verdi” dedi.
FETÖ’nün devlet içerisindeki kadrolaşma çalışmalarını ele alan “Köstebek” adlı kitabını yayınlayamadan 18 Aralık 2002’de öldürülen Necip Hablemitoğlu suikastının zanlılarından, “Kırmızı Bülten” ile aranan Nuri Gökhan Bozkır’ın yakalandığını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Ocak 2022’de televizyon ekranından “müjde” olarak duyurdu.
Sanık Nuri Gökhan Bozkır, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından Ankara Emniyeti’ne teslim edildi. Bozkır, 8 Şubat’ta ‘örgüt üyeliği’ ve ‘tasarlayarak öldürme’ suçlarından tutuklandı. Tutuklamadan 4 ay sonra Bozkır’ın ifadelerinden yol çıkılarak operasyon başlatıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Terör Suçlarını Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltı kararı verilen 9 kişiden, emekli binbaşı Fikret Emek, emekli yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, emekli astsubay Kamil Metin, Bülent Kutsal, Altan Bora, Memiş Aytekin ve Osman Tuncer’in Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınmıştı.
Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) MAK Alay Komutanı emekli Albay Mustafa Levent Göktaş ise, 2 Eylül 2022’de Bulgaristan’ın Svilengrad şehrinde yakalandı.
Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Hablemitoğlu suikastına ilişkin görülen davada, eski ÖKK MAK Alay Komutanı emekli Albay Levent Göktaş, Özel Kuvvetçi Tarkan Mumcuoğlu, Nuri Gökhan Bozkır ve Fikret Emek’in de aralarında bulunduğu 6 sanık, ‘mevcut delil durumunun sanıklar lehine değişmesi ihtimali nedeniyle’ tahliye edildi. Böylece davada tutuklu sanık kalmadı.
Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın; Abdullah Gül, Hasan Atilla Uğur, Abdurrahman Şimşek, Ferhat Ünlü, İrfan Fidan, Mustafa Çalışkan, Tamer Topsakal ve Tuncay Özkan’ın tanık olarak dinlenmesini isterken Barkın’ın bu talebine sanık avukatları da destek verdi.
Mahkeme, gazeteciler Abdurrahman Şimşek ve Ferhat Ünlü’nün yanı sıra Tuncay Özkan ile Hasan Atilla Uğur’un tanık olarak dinlenmesi talebini kabul ederken Abdullah Gül’ün dinlenmesi talebinin ise tüm deliller toplandıktan sonra kararlaştırılmasına hükmetti. Dönemin İstanbul başsavcı vekili İrfan Fidan ile Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın dinlenmesi talebini ise reddetti.
10 sanığın yargılandığı davanın iddianamesi Kasım 2022’de kabul edilerek dava zamanaşımından kurtarılmıştı. Davada, FETÖ’den hüküm giyen eski MİT mensubu Enver Altaylı ve ‘FETÖ’nün Türkiye imamı’ olarak bilinen firari Mustafa Özcan da yargılanıyor.
Mahkemenin kararına Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu tepki gösterdi. Twitter hesabından paylaşım yapan Hablemitoğlu, “İlerleyen zamanda ne olacak bilinmez. Bu durumda ne söylenir onu bilemedim. Bilemedim yani, biz ne yaşadık 20 yıl?” dedi.
Şengül Hablemitoğlu şuları yazdı: “Necip Hablemitoğlu’na ne yapıldığının, nasıl yapıldığının, şimdi ne yapıldığının farkındayız. Duruşmalarda tanık olduklarımıza da bakınca daha 2. Celsede alınan bu kararı toplumun vicdanına bırakıyoruz.”
Günaydın, geceki haber nasıl yorumlanır, ne düşünülür vs vs bunların bir önemi yok. Ben ve evlatlarım #NecipHablemitoğlu ‘na ne yapıldığının, nasıl yapıldığının, şimdi ne yapıldığının farkındayız. Gerçekten 20 yıl sonra, her zamanki gibi ne yapmak istiyorlarsa onu yapmaya devam…
— şengül hablemitoğlu (@s_hablemitoglu) May 19, 2023
Şengül Hablemitoğlu’nun avukatı Ersan Barkın, 10Haber’e yaptığı açıklamada, tahliye kararlarını “Hukuki cevap vermem mümkün değil, hukuki cevap için birkaç gün beklemem lazım. Dosya savcısının bu karara itiraz edeceğini düşünüyorum” diyerek yorumladı.
Emekli Albay Levent Göktaş’ın avukatı Hüseyin Ersöz ise 10Haber’e yaptığı değerlendirmede, “Mahkemenin vermiş olduğu karar, algılarla olguları kesin bir çizgiyle birbirinden ayıran niteliğe sahip. Çünkü söz konusu dava, kamuoyuna yansıtıldığı şekliyle, Hablemitoğlu suikastının açığa çıkarılmasından çok, bir grup özel kuvvetler komutanlığı mensubu askerin adeta yargısız infazla cezalandırılması görüntüsü vermektedir” dedi.
“Mahkeme tarafından toplanan deliller, dinlenen tanıklar ve dosyaya giren evrak, bu cinayeti işlediği ileri sürülen Tarkan Mumcuoğlu’nun cinayet tarihinde Kazakistan’da olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur” diyen Avukat Ersöz şunları söyledi:
“Ceza davası algılar veya yakıştırmalar üzerinden değil, olgular ve deliller üzerinden yürütülür. Bu sebeple mahkemenin vermiş olduğu tahliye kararları, maddi gerçeği esas alan ve maddi hakikate yönelik verilmiş bir karardır. Gönül isterdi ki soruşturma aşamasında tüm deliller toplanmış, Tarkan Mumcuoğlu’nun cinayet tarihinde Kazakistan’da olduğunu söyleyen tanıklar dinlenmiş olsaydı. Eğer bu yapılsaydı, ne acılı bir ailenin duyguları incinirdi, ne de özgürlük hakları ihlal edilecek şekilde suçsuz insanların bir yılı aşkın bir süre ceza evinde kalmaları söz konusu olurdu. Bu davada verilmiş olan tahliye kararları, hukuka ve maddi gerçeğe uygun olandır. Bunun dışında yapılan değerlendirmeler, dava dosyasından bihaber siyasi yorum ya da yakıştırmaya yöneliktir. Hukuk adamlarının ve mahkemelerin bu tarz yakıştırmalara itibar etmesi ise söz konusu olamaz.”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayetinin tetikçiliğini yaptığı iddia edilen Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ve FETÖ sanığı Enver Altaylı’nın da aralarında bulunduğu 6 sanığın tahliye edilmesine itiraz etti.