Boğaz’a 15 Temmuz’da deniz dolmuşları geliyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bölgesel İstihdam Ofisi'nin anketine göre, yaşam maliyetleri, fahiş kiralar ve deprem korkusu, işgücünün kent dışına göçünü tetikledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bölgesel İstihdam Ofisi, kentin istihdamında etkili 16 sektörden 317 şirketle yaptığı anketin sonuçları artan yaşam maliyetinin, fahiş kiraların ve şubattan sonra artan deprem korkusunun, işgücünün İstanbul’dan göçünü tetiklediğini ortaya çıkarttı. Bunun sonucunda da İstanbul’da eleman temini her geçen gün zorlaşıyor.
Ankete katılan şirketler diğer illerle karşılaştırıldığında İstanbul’da eleman bulmakta daha fazla zorlukla karşılaşmalarının nedenleri olarak yaşam maliyetinin yüksekliğini ve daha çok şirket ve iş imkânı bulunması nedeniyle de seçeneklerin fazlalığını gösteriyorlar.
Özellikle yüksek artışlar nedeniyle kirada oturan çalışanların çoğunun ev sahipleriyle sorun yaşadığının ortaya çıktığı ankette Türkiye genelinde faaliyet gösteren büyük şirketlerde İstanbul dışındaki şubelere tayin- transfer yönündeki taleplerde yoğunluk olduğu ifade ediliyor. Öte yandan, çalışmak için İstanbul’a göç etmek isteyen ve iş başvurusu yapan adaylar şirketlerden firmalardan konaklama imkânı talep ediyor.
Bu arada piyasanın deprem beklenen İstanbul ile ilgili iyi sayılabilecek çözümü ise özellikle imalat ve lojistik sektöründe firmaların, faaliyetlerini İstanbul’a komşu illere faaliyetlerini taşımaları.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bölgesel İstihdam Ofisi’nin araştırması İstanbul’un da tüm Türkiye ile benzer bir sorunu olduğunu da gösteriyor: “Tüm sektörlerde hemen her şirket, aradığı vasıflara sahip nitelikli işgücü bulmakta zorlanıyor. Şirketler üretim, satış ve idari süreçlerinde meslekli, nitelikli, uzman ve deneyimli- kıdemli personel bulamıyor.”
Ankette asgari ücret artışının şirketler ve çalışanlar üzerindeki etkileri de araştırılmış. Bazı şirketlerde asgari ücret artışı nedeniyle mavi yakalılarla beyaz yakalılar arasında ücret farkı azalınca beyaz yakalılarda motivasyon, verim ve performans düşüklüğü ile işten ayrılmalar olmuş.
Ankette öne çıkan diğer maddeler de şöyle sıralandı:
“- Şirketlerin temmuz ayında belirlenecek asgari ücret beklentisi 11 bin TL civarında.
– Asgari ücret artışının bazı sektörlerde konaklama-yiyecek, tekstil ve imalat sektöründe ve özellikle küçük ve orta boy işletmelerde kayıt dışı çalışmayı arttırdığı görüşü yaygın.
– Yüksek enflasyon ve neden olduğu gelir erozyonu; çalışanların motivasyonunu ve performansını, işletmelerin verimliliğini olumsuz etkilemektedir. Yapılan asgari ücret artışları, şirketlerin yüzde 77.9 gibi büyük çoğunluğunun işe alım kararını etkilemedi.
– Asgari ücret artışları genelde şirketlerin eleman bulmalarını da kolaylaştırmadı. Bunun nedeni artan enflasyonun yapılan artışı erozyona uğratmasıdır.
– Şirketler, iş arayanların artan asgari ücreti yetersiz gördüklerini ve daha yüksek ücret talebinde bulunduklarını ifade ediyorlar.
– Ankete katılan şirketlerin yüzde 35’i, asgari ücret artış oranını, diğer çalışanlarının ücret artışlarına yansıtamadı.
– Geçen yıl şirketlerin üçte ikisi artan girdi maliyetlerini fiyatlara yansıtmakta zorlanırken, bu yıl bu oran üçte bire düştü. Yani zam yapmakta daha az zorlanıyorlar.
-Yüksek enflasyonlu hayata alışmaya başladıkları için yüksek enflasyonda katılaşma eğilimi söz konusu.