Can Atalay’ın avukatları 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyelerini HSK’ya şikayet etti
TİP’ten milletvekili seçilen Gezi tutuklusu avukat Can Atalay, hâlâ hapiste. Yeni Adalet Bakanı, “hükümlü” olarak tarif ettiği Atalay’ın dosyasının dokunulmazlık kapsamı dışında olduğunu söylüyor. TİP Başkanı ise soruyor: O zaman nasıl aday olabildi?
14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde Hatay’dan Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay’ın cezaevinden çıkması için Yargıtay kararı bekleniyor.
Yeni kabinede Adalet Bakanlığı görevine getirilen Yılmaz Tunç, dün konuya başka bir açıdan yaklaştı. Tunç TBMM’de yemin ettikten sonra basın mensuplarına konuya ilişkin şunları söyledi:
“Onunla ilgili yargı süreci devam ediyor. TBMM Başkanlığı’na başvurular var ve Başkanlık bu başvurular neticesinde elbette ki o yargı süreciyle ilgili gelen cevaplara göre hareket edecektir. Yargıtay’da görülen bir dava. Hüküm verilmiş ve hükümlü olarak dosyası devam ediyor. Gezi Davası anayasal düzenle ilgili bir konu. Anayasanın 14’üncü maddesindeki dokunulmazlık kapsamı dışında olan dosyalardan. Tabii ki bunun takdiri Meclis Başkanlığımız ile Yargıtay arasında yapılacak yazışmalar sonrası ortaya çıkacaktır.”
Ayrıca dün Türkiye İşçi Partisi’nin başkan adayı tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay’ın ismi, Meclis başkanlığı seçimi için hazırlanan oy pusulalarında yer almasına rağmen, oylama sırasında okunmadı. Atalay’ın ismi, Meclis Başkan adaylarının sıralandığı anonsta okunmayınca TİP milletvekilleri duruma itiraz etti.
Meclis başkanlığı seçimine dair ayrıntılı haberimize bu linkten ulaşabilirsiniz.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise , çiçeği burnunda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un, Gezi Davası tutuklusu TİP Hatay milletvekili Can Atalay’ın durumuna ilişkin yaptığı açıklamaya sosyal medya üzerinden tepki gösterdi.
Erkan Baş, Can Atalay ile ilgili “Yargıtay’da görülen bir dava. Hüküm verilmiş ve hükümlü olarak dosyası devam ediyor” açıklamasında bulunan Yılmaz Tunç’a şu soruları yöneltti:
“1- Kesinleşmiş hüküm yok, dosya Yargıtay’da.
2- Kesin hüküm olmadığına göre Anayasa 14 kapsamında olduğuna kim, nasıl karar veriyor?
3- Hüküm varsa nasıl aday olabildi ve seçildi?
4- Milletvekili değilse şu anda yapılan seçimde nasıl TBMM Başkanlığı’na aday olabiliyor?”
1- Kesinleşmiş hüküm yok, dosya Yargıtay’da.
2- Kesin hüküm olmadığına göre Anayasa 14 kapsamında olduğuna kim, nasıl karar veriyor?
3- Hüküm varsa nasıl aday olabildi ve seçildi?
4- Milletvekili değilse şu anda yapılan seçimde nasıl TBMM Başkanlığı’na aday olabiliyor? https://t.co/nKFVKw75rS— Erkan BAŞ (@erkbas) June 7, 2023
Konuya dair Cumhuriyet TV yayınına katılan Avukat Celal Ülgen Yargıtay üyelerine tepki gösterdi. Ülgen, “Eğer AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayacaklarsa açıkça ‘Okulları tatil ettik demokrasi falan yok, kendi bildiğimizi okuyoruz’ desinler” ifadelerini kullandı.
Avukat Celal Ülgen konuya dair CHP’li Mustafa Balbay’ın da benzer bir süreç yaşadığını anımsattı ve şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi bir konuda ihlal kararı vermişse bu karar benzer durumlara da uygulanır. Can Atalay dosyası için karar verildi, Yargıtay aşamasında. Bir hukukçu olarak üzüldüğüm nokta Yargıtay gibi yüksek mahkemenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi’nin geçmişte vermiş olduğu kararları iyi bilmesi gerekir. Anayasa Mahkemesi’nin Balbay kararı o kadar açık ki, ‘Yeni seçilmiş milletvekilinin yasama faaliyetlerinde bulunması seçilme hakkı kapsamında şarttır’ diyor ve Mustafa Balbay’ın serbest bırakılmamasını ihlal sayıyor. Yargıtay’ın olumlu bir karar vermesi gerekir. Bu kararın hala verilmemiş olmasının sebebi, bizim hukukumuzda bazı yargıçlar kendisini tek adamın emrinde görüyor.”
AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarının demokrasi açısından önemine vurgu yapan Ülgen, “Anayasa’nın 67. Maddesi açıkça diyor ki, ‘Milletvekili, seçimlerden önce de olsa işlemiş olduklarını bir suçtan dolayı tutuklanamaz ve yargılanamaz’ burada tam bir seçilme hakkı ihlali var. Siyasi iktidara soruyorum ’Biz AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımıyoruz’ diyerek ne kadar geriye çekilecekler? Eğer bunları uygulamayacaklarsa açıkça ‘Okulları tatil ettik demokrasi falan yok, kendi bildiğimizi okuyoruz’ desinler” İfadelerini kullandı.