Cuma gündemi: Raygun’dan internet itirafı
İngiliz gazetesi The Guardian'ın yaptığı araştırma sonucu, İngiltere İçişleri Bakanlığı'nın göçmenlerin Birleşik Krallık'a gelmesini önlemek için geçen yıl Türkiye'ye 3 milyon sterlinden fazla fon sağladığı ortaya çıktı.
Bilgi Edinme Özgürlüğü (FOI) yasası kapsamında yapılan talepler sonucunda, Türkiye’nin sınır gücü operasyonları için Türk polisi ve sahil güvenliğine 14 bin sterlin verildiği 2019 yılından bu yana fonlamada büyük ölçüde artış yaşandığı öğrenildi. Bu miktar 2021-22 yılları arasında 425 bin sterlinken, bu yıl ‘geri dönüş ve yeniden entegrasyon yardımı’, eğitim ve personel için toplamda 3 milyon sterlin harcandı.
İçişleri Bakanlığı’nın 2025 Sınır Stratejisi’nin temel önceliklerinden birinin ‘Birleşik Krallık’a düzensiz girişleri önlemek için yukarı yönlü yasa dışı göç karşıtı önlemleri artırmak’ olduğu belirtiliyor. Stratejide bakanlığın sınır güvenliğini artırarak ve kaynak ile transit ülkelerle birlikte çalışarak kendi bölgelerindeki düzensiz göç sorunlarını ele almalarına destek olmak suretiyle Birleşik Krallık’a girişleri önleyeceği öngörülüyor.
3 milyon sterlinlik finansmanın Resmi Kalkınma Yardımı (ODA) bütçesinden alındığı ve İstihbarat Direktörlüğü’nün bir parçası olan İçişleri Bakanlığı Uluslararası Operasyonlar birimi aracılığıyla sağlandığı açıklandı. İçişleri Bakanlığı para desteğinin yanı sıra Ulusal Polis Teşkilatı ve Sahil Güvenlik de dahil olmak üzere Türk sınır güçlerine ekipman ve eğitim de sağladı. İngiltere’nin Yüksek Komiser Yardımcılığı’nın Haziran 2022’de İran sınırında Türk polisine dokuz araç teslim ettiği öğrenildi.
Uluslararası Operasyonlar birimi hakkında bilgi sahibi bir kaynak, Türkiye’nin ‘son iki-üç yılda Birleşik Krallık için önemi artan bir ülke haline geldiğini ve sınır güvenliği açısından stratejik olarak çok önemli görüldüğünü’ söyledi. Kaynak, “Uzmanlığımızı onların hizmetine sunuyoruz ve yetkililere kaçak göçmenlerin ve çetelerin faaliyet gösterdiğini düşündüğümüz rotaları gösteren kanıtları paylaşıyoruz. Muhtemelen şöyle oluyor: ‘Bu, kaçakçıların ve göçmenlerin Birleşik Krallık’a geldiği rota, onları durdurmak için bir şey yapmamız lazım’ diyoruz. Türk hükümeti de buna istinaden, “Bunu yapabilmek için şunlara şunlara ihtiyacımız var’ diye cevap veriyor. Biz de ona göre fon sağlıyoruz” diye anlattı.
Başka bir kaynak ise, “Bu gibi konularda ödeme yapmamız, iade anlaşmaları gibi başka alanlarda da yumuşak güç olarak yerimizi gösteriyor. Yani İçişleri Bakanlığı içinde minik bir Dışişleri Bakanlığı’ndan söz edebiliriz” dedi. Kaynaklar, İçişleri Bakanlığı’nın denizaşırı operasyonlarında, Birleşik Krallık’a gelmeyi başaran göçmenlerle yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen istihbaratların da etkisi olduğunu belirtiyor.
Göçmenlere yönelik JCWI kuruluşundan bir yönetici, İngiltere’nin bu yöntemlerini eleştirerek, “Bu hükümet, insanların temel hakları olan güvenlik arayışını engellemek için uluslararası hukuku çiğneyeceğini gösteriyor. İster Türkiye ile İran sınırı olsun, isterse Fransa ve Belçika… Bu hükümet kirli işlerini yapmaları için başkalarını gizli gizli finanse ederken, diğer yanda buraya gelmeyi başaran az sayıdaki insana karşı yabancı düşmanlığını artırıyor” sözlerini dile getirdi.
İçişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü ise eleştirilere, “Diğer pek çok Avrupa ülkesi gibi Birleşik Krallık da yasa dışı göç, uyuşturucu kaçakçılığı ve modern kölelikle mücadele de dahil olmak üzere birtakım öncelikler konusunda hem yurt içinde hem de yurt dışında bıkmak bilmeden mücadele ediyor. Bu çalışmalar, Türkiye gibi operasyonel ortaklarımızla toplumsal zarar veren meselelerde mücadele etmek üzere karşılıklı faydayı amaçlayan çalışmaları da kapsıyor” yanıtını verdi.