Orban pek kurnaz: Hem AB paramızı kurtardık, hem Ukrayna’ya yardım etmiyoruz
AB'nin cuma günü kabul ettiği yeni göçmen yasasındaki 'güvenli üçüncü ülke' ayrıntısı, göçmenlerin geçiş için kullandığı ülkeleri zora sokabilir. Bu geçiş ülkelerinden biri olan Tunus'un lideri Said, 'Avrupa'nın bekçisi' olmayacağını söylerken, AB sorunu çözmek için para teklif ediyor.
Avrupa Birliği, Lüksemburg’da cuma günü yaklaşık 12 saat süren yoğun müzakerelerin ardından yeni göçmen yasasında anlaşmaya vardı. Bu görüşmelerde göçmenlerin birlik içerisinde adil dağılımı, kabul edilmeyen her bir göçmen için verilecek para cezası ve kabul edilmeyen göçmenlerin diğer ülkelere nasıl sınır dışı edileceği de konuşuldu.
Yeni yasaya göre her ülkeye göçmenler konusunda kota konulacak. AB düzeyinde kota 30 bin olarak ele alınıyor. Her üye devletin kotası, üç yıllık dönem boyunca düzensiz sınır geçişlerinin ve giriş retlerinin sayısı dikkate alınacak bir formül temelinde şekillenecek. Kotaya uymak istemeyen Avrupa ülkelerine göçmen başı 20 bin euro para cezası verilecek. Ancak yasanın en tartışmalı maddesi, göçmenlerin nasıl deport edileceği konusu oldu.
Buna göre 11’inci saatte varılan uzlaşmayla AB üyelerine göçmenleri ‘güvenli’ ülkelere gönderme konusunda daha fazla hareket alanı sağlandı. Buna göre bir AB ülkesinin reddettiği sığınmacı ile sığınmacının gönderildiği ‘güvenli üçüncü ülke’ arasında bir ‘bağlantı’ olması gerekiyor. Bununla birlikte söz konusu AB ülkesi, üçüncü ülkenin kriterleri yerine getirip getirmediğine karar vermekte serbest olacak. Bu da kriterin ne olacağına karar vermekte AB ülkesini özgür kılıyor. Örneğin Tunus üzerinden İtalya’ya sığınan bir mülteciyi İtalya, mülteci orada doğup büyümemiş olsa bile Tunus ile ilişkilendirerek sınır dışı edebilecek.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, göçmen kampının bulunduğu liman kenti Sfax’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirerek burada yaptığı konuşmada , “Göçmen sorununun çözümü Tunus’un zararına olamayacak. Avrupa ülkelerine bekçilik yapmayacağız” dedi. Tunus, biraz önce de bahsettiğimiz gibi göçmenlerin İtalya’ya geçişinde transit ülke konumunda bulunuyor. Dolayısıyla Avrupa göçü engellemeye yönelik herhangi bir anlaşmada Tunus’un desteği hayati önem taşıyor.
Tunus Başbakanı Najla Bouden, göçmen konusu çerçevesinde İtalyalı mevkidaşı Giorgia Meloni, Hollandalı mevkidaşı Mark Rutte ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi. Bu Meloni’nin Tunus’a bir hafta içindeki ikinci ziyareti oldu. Meloni pazar günkü toplantılar öncesinde yaptığı açıklamada Avrupalı liderlerin Tunus’ta güvenliğin artırılması ve IMF’nin yardımının önünün açılması için birtakım girişimlerde bulunduğunu söyledi.
Said ise ülkesinin sorunlarının ele alınmasının sadece güvenliğin iyileştirilmesini değil; ‘sefalet, yoksulluk ve yoksunluğu ortadan kaldıracak araçlar’ gerektirdiğini söyledi. Fitch derecelendirme kuruluşu Tunus’un temerrüt notunu CCC+’dan CCC-‘ye düşürdü. Bu da ülkenin borcunu ödeyememe noktasına yaklaştığı anlamına geliyor.
Öte yandan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e göre AB, Tunus’a ekonomisini desteklemek üzere 900 milyon euro ve ‘gerekli anlaşma sağlandığında’ acil 150 milyon euro bütçe desteği sağlamayı düşünüyor. von der Leyen, AB’nin, Tunuslu gençlerin ekonomiyi canlandırması için beceriler geliştirmesine yardımcı olmak üzere AB’de okuma, çalışma ve eğitim fırsatlarını genişleteceğini söyledi.