Künefe kokusunun getirdiği umutlar: Hatay küllerinden doğuyor
Hatay’da depremin üzerinden geçen 4 ayda sağlık sistemi çöktü. Yoğun bakım servisleri doldu, hastalar çevre illere gönderiliyor, ameliyatlar yapılamıyor. Hatay’ın güneyinde anjiyo hizmeti yok. Yabancıların kurduğu sahra hastanelerinin de bakanlığa devredildikten sonra işlemediği iddia edildi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 4 ay 8 gün geçti. Çadır kentlerde yaşayan depremzedeler arasında salgın hastalıklar, akrep ve yılan sokması sorunları daha önce haberlerde yer almıştı. Bu kez depremin yıkıcı etkisini en ağır yaşayan illerden Hatay’da sağlık sisteminin çok büyük sorunlar yaşadığı ve yoğun bakım hastalarının çevre illere nakledildiği ortaya çıktı.
Hataylı bir depremzede akciğerlerinde oluşan enfeksiyon sebebiyle Dörtyol’daki hastaneye başvurdu. Hastanın yoğun bakıma alınmasına karar verildi. Hatay’daki az sayıda yoğun bakım servisi dolu olunca hasta önce Mersin’e daha sonra Adana’ya nakledildi. Adana’da tedavi gören hastanın ailesi, ihtiyaç halinde Hatay’dan Adana’ya gidiyor.
Sağlık hizmeti depremden sonraki durumdan bile daha kötü
Yaşanan bu sorunun tekil bir örnek olmasını umarak konuştuğumuz Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten durumun çok daha vahim olduğunu anlattı ve “Sağlık hizmeti depremden sonraki durumdan bile daha kötü, en azından sahra hastaneleri vardı” dedi.
Ökten, “Hatay’da sağlık sistemi ile ilgili şu anda çok ciddi bir sıkıntı var. Depremde sadece Dörtyol’daki ikinci basamak bir hastane yıkılmadı. Diğer tüm sağlık birimleri, aile sağlık merkezleri, özel hastaneler enkaz durumuna geldi. Geçen sürede sadece ‘Defne’de bir hastane açıldı dendi’ ama o da tam olarak hizmete girmiş değil. Yarım yamalak açılan bir hastane, inşaatı devam ediyor. Tıbbi cihazlar tamamlanmış değil” dedi.
Hatay’da temiz su ve haşere sorunu olduğunu da belirten Ökten, “Belediye bununla ilgili doğru düzgün bir çalışma yapmıyor. Bunlar hastalık sebebi. Ayrıca Suriyelilerin yaşadığı bir çadır kentte kızamık vakası görüldü. Aşılamada da çok ciddi sorun var, yüzde 50’nin altına düşmüş durumda” dedi.
Ameliyat ve yoğun bakım servisi için hastaların Adana’ya gönderildiğini söyleyen Ökten, “Üniversitenin bir-iki servisini açtılar, birkaç tane ameliyat odası var, 5-6 tane de yoğun bakım yatağı var. Bunlar Hatay’daki sağlık ihtiyacını karşılayacak düzeyde değil” diye konuştu.
Ökten, depremden sonra Hatay’da sahra hastanesi kuran ülkelerin geri döndüğünü, kurdukları hastaneleri ise Sağlık Bakanlığı’na protokolle devrettiğini söyledi ve “Kurulu hastaneleri bile çalıştıramıyorlar, hiçbir şey yapılmıyor şu anda orada” dedi.
Olayın bir sağlık krizine dönüştüğünü duyunca detaylı bilgi almak için Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Sevdar Yılmaz’a ulaştık. Yılmaz, Antakya ve Defne’de yoğun bakım servisi olmadığını, kamuya ait en yakın servisin Dörtyol Devlet Hastanesi’nde olduğunu söyledi. Dörtyol’daki hastanenin 33 erişkin, 17 yeni doğan olmak üzere 50 kişilik bir yoğun bakım servisi var. Yılmaz, bunun dışında iki özel hastanede daha yoğun bakım ünitesi olduğunu, onların da çok az sayıda yatağı olduğunu belirtti.
Yılmaz da Ökten gibi ameliyatların yapılamamasına dikkat çekti ve “Defne hastanesi yeni açıldığı ve tamamlanmadığı için ameliyatlar yapılamıyor. İki tane de sahra hastanemiz var. Biri çadırda, biri de konteynerde çalışıyor. Konteynerdeki sahra hastanesini Kocaeli Büyükşehir Belediyesi kurdu. Çadırda hizmet veren de bir özel hastane. İkisinde de yoğun bakım servisi yok, çok küçük kesiler dışında ameliyatlar da yapılamıyor” dedi.
Deprem öncesi Hatay’ın yatak kapasitesinin 2 bin olduğunu belirten Yılmaz, “Şu anda iki hastane yapılıyor, bunların toplam yatak kapasitesi 700 yatak” dedi.
Yılmaz, şu anda Kırıkhan, Hassa, Reyhanlı, Altınözü, Yayladağ, Antakya, Defne ve Samandağ ilçelerinde anjiyo hizmeti verilemediğini söyledi, “Acil bir durumda en yakın hastane Dörtyol’da, oranın da yoğun bakımı doluysa il dışına gönderiliyorlar” dedi.