CHP'de değişim tartışmaları devam ederken partisinin dünkü grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu iç tartışmalara girmeden hükümeti eleştirdi.
Seçim sonuçlarından sonra CHP’de başlayan değişim tartışmalarından sonra her salı yapılan CHP grup toplantısı dikkatle izlenmeye başlandı. Geçen haftaki grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “değişim” mesajı verirken, dünkü grup toplantısında parti içi tartışmalara değinmedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i eleştirerek, “Seçimler bitti… Ne yapacaklar? Uyuşturucu baronları zaten yerinde… Ama bir de uluslararası tefeciler var. Onlar Türkiye’ye para vermiyor, ‘faiz düşük’ diyorlar. ‘Faizi yükseltin’ diyorlar. Erdoğan faizi nasıl yükseltecek? Yani Türkçesi ‘Tükürdüğünü nasıl yalayacak?’ Nasıl olacak bu iş? Dediler ki ‘Kolay, sen yapma. Sana bir Hazine ve Maliye Bakanı bulalım, Merkez Bankası’na da buluruz… ABD’de yapan. Onu da getiririz. Onlar gelsin, faizleri onlar artırsın, biz parayı getirelim, o zaman vurgunu yapalım.’ Ama faiz ne olacak? Yerel seçimlere kadar ufak ufak artırın, sonra yüzde 40 olmazsa parayı getirmeyiz’ Dünyada hangi devlet dolar bazında yüzde 40 faiz verir? İşte bu beka sorunudur” dedi.
Yeni kabineyi Düyun-u Umumiye olarak eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, “Benimle ilgili sahte videolar hazırladılar. Çıktılar itiraf ettiler, montaj diye. Ne oldu bu videolar. Sahte video hazırlayana sahtekar denir. Sahtekardan da Cumhurbaşkanı olmaz. Hiçbirimizin, hiçbir CHP’linin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. En zor koşullarda Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak bizim görevimizdir. Değil 6’lı masa Türkiye’nin aydınlığa çıkması için gerekirse 16’lı masa kuracağım. Bu Duyunu Umumiye kabinesini mutlaka göndereceğiz” diye ifade etti.
İstanbul seçimlerine de değinen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
“İstanbul önemli bir merkezdir. Erdoğan hâlâ İstanbul’un rantının peşinde. Oylarını 2002’deki rakamlara indirdik. Biz İstanbul’a ihanet ettik diyen kendileri. İhanete doymamış olacak ki ihanete devam etmek istiyor. Şimdi İstanbul’a kâbus gibi çözen 5’li çeteyi çökertmeye, ahlâkı egemen sağlamaya çalışıyoruz.”
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turundaki kampanyasının ana unsurlarından olan sığınmacı sorununa da değinen Kemal Kılıçdaroğlu, “Dünyada hangi ülke bu pozisyonda. Dünyada bir numarayız. Kapı diye sınır diye bir şey yok! Bu insanlar Avrupa’ya gitmek istiyor. Avrupalılar’ Bir dakika, size para verelim, bunları orada tutun’ dediler. Devletin iradesini sattılar. Esnaf şikayet ediyor; ‘Ne olacak halimiz’ diyor. Elin oğlu rahat etsin diye… Kaçırdıkları paraların kaynağını biliyorlar, beka sorunu budur işte. Beyler rahat etsin diye tüm sıkıntıları biz çekiyoruz. Avrupalılara da söyledim. Suriye’de kan gövdeyi götürürken hepiniz evlerinizde, saraylarınızda oturuyordunuz’ dedim. Hani sizin etik değerleriniz vardı? Hani medeni ülkeydiniz! Demografik yapımız değişiyor. Bunların milliyetçiliği kağıt üstünde. Zaten Erdoğan ‘Tüm milliyetçiliği ayaklar altına aldım’ diyordu. Türkçe dahi bilmeyen bir insana para için vatandaşlık veriyorsunuz ve bu gelip oy kullanıyor. Bu kadar mı rezil rüsva yapılır! Tüm dünya bize gülüyor. Türkiye’nin ihanet edenlerden kurtulması lazım” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu konuşmasında Yenişafak gazetesinin kendisini karalamak için sosyal medyaya 3 milyon liralık reklam verdiğini belirterek şöyle konuştu:
Bir gazete nasıl olur da 3 milyona yakın reklam verir Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilmesin diye. Yeni Şafak’tan söz ediyorum. Hani etik, ahlaki değerler. Facebook hesaplarından 3 milyona yakın para harcıyor, benim seçilmemem için harcıyor. 3 milyon lira parayı nereden buldun sen? Kim verdi sana. Hazine ve Maliye Bakanı’na çağrı yapıyorum. Dürüst bir insansan parayı nereden buldu, inceleyeceksin. Dava açacağım. Yeni Şafak gazetesinin ne mal olduğunu da tüm Türkiye’nin bilmesini istiyorum. Bu kadar ahlaksızlık olur mu?”