Kremlin: İstanbul’daki anlaşma Ukrayna ile müzakereleri başlatabilir
Rusya Genelkurmay Başkanı Gerasimov'un 2013 yılında kaleme aldığı askeri doktrin çerçevesinde kurulan Wagner'in lideri Putin'e en kötü günlerinden birini yaşattı. Uzmanlar, Putin yönetiminin uyguladığı askeri konseptte Wagner'den tamamen vazgeçmeyeceğini, yöneticilerini değiştireceğini söylüyor.
Rusya’da Wagner Grubu’nun lideri Yevgeni Prigojin orduya karşı isyan çağrısı yaptı ve Wagner güçleri Rostov-on-Don kentini ele geçirdi. Rusya lideri Vladimir Putin, Wagner’in hareketini sırtından bıçaklamak olarak değerlendirdi. Wagner grubunun lideri Yevgeni Prigojin ise ‘Ölmeye hazırız’ dedi.
Tüm dünyanın gözü Rusya’daki gelişmelerde. Bu noktada filmi başa sarıp bu noktaya nasıl gelindiğini incelemekte yarar var.
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya Federasyonu’nun ordusu 2 milyon kişiden oluşuyordu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yönetimi hantallaşan bu yapıyı değiştirmek için harekete geçti ve daha küçük birimlerden oluşan, mobilizasyonu ve vurucu gücü güçlü bir teşkilatlanmaya gitti. 2008’de başlayan ordunun modernizasyonu devam ederken 2011’de Suriye iç savaşı patlak verdi, 2012 yılında da Ukrayna krizi ortaya çıktı.
Bu esnada, ayrıntıları ilk kez 2013’te Rusya Genelkurmay Başkanı General Valery Vasilyevich Gerasimov tarafından bir makalede kaleme alınan ve Batılı uzmanlar tarafından ‘Gerasimov Doktrini’ olarak adlandırılan bu tezin silahlı müdahale anlayışı, Ukrayna’daki ayrılıkçı hareketlerin kısa sürede başarıya ulaşmasına neden olmasıyla dikkatleri üzerine çekti.
Gerasimov bu makalesinde mücadelenin düzenli askeri kuvvetler yerine gizli/örtülü harekât yöntemlerini uygulayan özel kuvvet unsurlarıyla desteklenmesi gerektiğini yazdı.Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık’ın ‘Düzensiz Savaşlar’ kitabında aktardığına göre bu makalede yeni savaş ortamında düzenli ordunun görevi, belirlenen askeri ve politik amaçlara ulaşılmasından sonra elde edilen kazanımın güçlendirilmesi, muhafazası ve sürekli kılınması olarak tarif edildi. Bu doktrin çerçevesinde Rusya’da Wagner gibi yapılar da kurulmaya başlandı. Wagner bu makalenin yazılmasından bir yıl sonra kuruldu. Ukrayna sahası başta olmak üzere Ukrayna ve Libya’da önemli rol oynadı.
Ukrayna’da istediği sonucu alamayan ve büyük kayıplar veren Rusya, burada Wagner milisilerine İkinci Dünya Savaşı’nda Stalin’in generali Mareşal Jukov’un Almanların mayınladığı bölgeye önce askerleri, sonra tankları sürmesine benzer bir strateji uyguladığı ve bu nedenle de Wagner büyük kayıplar verdiği iddia edildi.
Şu anda dünyanın gözünü çevirdiği ve sonucunu merak ettiği Wagner yöneticilerinin şu anki eylemi bir patlama noktası. Son iki yıldır Wagner milisleri sosyal medya üzerinden şikâyetlerini ve hoşnutsuzluklarını dile getiriyordu.
10Haber’e konuşan gazeteci ve uzmanların Wagner olayındaki temel görüşü Rusya’nın uyguladığı bu askeri konseptten vazgeçmediği sürece Wagner’i tamamen yok edemeyeceği ve sadece başlarındaki yöneticilerini değiştirmeye yarayacağı.
Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı: İsmail Hakkı Pekin, en büyük hatanın Putin’de olduğunu belirtip şöyle konuşuyor: “Bu paralı asker grubunu başta Ukrayna olmak üzere birçok yerde kullandı. Rusya bunlara hafif silah yerine ağır silahlar verdi. Yani konvansiyonel silahlar verdi ve bunları konvansiyonel muhabereye soktu. Bu grup da bu şekilde paralel ordu haline geldi. Bu tarz şirketler kurulurken gri alanlar yaratılır. Gri alan ne demek; bu bölgelerde uluslararası hukuk açısından savaş suçu gibi bir sıkıntı olursa bunu devlet kabul etmiyor. Bunlar benim ordum değil diyor. Ukrayna’da da aynı şeyi yapmak istediler. Ama Ukrayna’da Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı bunu yapamadı. Çünkü onlar bu kez savaş suçlusu olur. Generaller Wagner’in başkanı gibi hareket edemezdi. Buradan başladı olay. Wagner’in çok zaiyat vermesi, mühimmat sıkıntısı gibi sorunlarla isyan noktasına geldi olay. Sonunda Putin Prigojin’in kalemini kırdı. Ancak Wagner grubu önemli bir yapı. Rusya bundan tamamen vazgeç bu yapının devam etmesini ister. Putin Wagner’in başındaki adamı, bunu destekleyenleri ve içerdeki bağlantılarını temizleyip, kendisine bağlı bir ekiple Wagner’i yine kullanacaktır.”
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz ise demokratik ve hukuk devletinin ne kadar önemli şey olduğunu Wagner olayının bize daha net olarak gösterdiğini belirterek şöyle konuştu: “Rusya Ukrayna savaşıyla zayıfladığı için buna benzer durumlar ortaya çıkıyor. Wagner olayı da bunun bir örneği. Bu arada Wagner gibi paramiliter yapıları kullanırsanız hem iç hukuka hem de uluslararası hukuka uygun olmayan işler yaparsınız. Şimdi bunun sancıları çekiliyor. Bu gibi durumlarda kontrol edilmez bir güç odağı meydana geliyor. Bu güç odağı zamanla daha çok isteyen bir yapıya dönüşüyor. İç cepheniz zayıflarsa, dış cepheniz daha hassas hale gelir. Bu durum batı tarafından kesinlikle kaşınacak bir konudur. Batının Putin’i zayıflatmak için Wagner olayını kullanacağı büyük bir olasılıktır.”
Rusya’da yaşayan gazeteci Fuat Safarov “Rusya Wagner’i devre dışı bırakma stratejisi izliyordu. Çünkü artık kontrol edilmez bir güç haline gelmişti. Prigojin bu stratejiyi anlayınca isyan etti. Rostov kentini aldılar. Bundan sonra nasıl olur? Size Rusya Güvenlik Uzmanı Sergey Markov’un dediğini aktarayım: Rusya o kenti ablukaya alır. Bunlar kuzeye doğru ilerlemeye çalışırsa havadan saldırı olur. Bir kaç gün içinde bu iş çözülür” diye konuştu.
Prigojin gibi bir kişinin arkasına 20 25 bin kişilik bir topluluğun takılıp gitmesindeki motivasyon kaynağı nedir sorusuna Fuad Safarov şöyle yanıt verdi: “Buradaki bu kişilerin motivasyon kaynağı vatanseverlik. Bunlar şu iddiaları dile getiriyor: Burada biz savaşıyoruz, diğerleri savaşmıyor. Bizim kayıplarımız çok fazla. Yani vatanseverlik üzerinden gidiyorlar.”