Belçikalı turistlerin taş toplama sevdası başlarına bela oldu: Antalya’da topladıkları taşlar tarihi eser çıktı
Suriye’de 2011’de başlayan savaş, milyonlarca insanın ölümünün yanında, bir tarihin de yok olmasına neden oldu. Birçok tarihi eserin akıbeti hâlâ bilinmiyor. İstanbul’daki terör saldırısı nedeniyle yargılanan isim ise bu eserler hakkında ipucu veriyordu: Palmira biliyor musunuz? Türkiye'de sattılar.
Suriye İç Savaşı’ndaki en güçlü aktörlerden olan selefi cihatçı örgüt IŞİD, Mayıs 2015’te 2000 yıllık tarihiyle bilinen Palmira Antik Kenti’ni ele geçirdi. Örgüt militanlarının Palmira’daki tarihi eserleri balyozlarla parçalarken çekilmiş fotoğrafları da IŞİD’e yakın sosyal medya hesapları üzerinden paylaşıldı. Selefilik inancında heykellerin ‘put’ olarak görülmesi nedeniyle IŞİD, sadece Palmira Antik Kenti değil, hakimiyeti altına aldığı birçok tarihi eseri tahrip etti.
Fakat bu eserlerin maddi karşılığı da küçümsenemezdi. Boston Üniversitesi’nden Arkeolog Michael Danti, Haziran 2015’te, IŞİD’in henüz bir ay önce ele geçirdiği Palmira’nın parçalarının internet üzerinden satışa çıkarıldığını açıkladı. Aralık 2016’ya geldiğinde ise İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan bir operasyonda Palmira’ya ait parçalar ele geçirildi. Yapılan operasyonda ele geçirilen eserlerden üçü, IŞİD’in 2015 sonrası yaklaşık bir yıl boyu kontrol ettiği antik Palmira kentinden çalınmıştı. Resmi kaynaklar, eserlerin İsviçre’ye Katar üzerinden geldiğini söyledi.
2016’nın Ocak ayında IŞİD’in Sultanahmet’te düzenlediği terör saldırısı sonrası açılan soruşturmada da tam bu konuya dair bir ipucu bulunuyordu. Saldırıda kullanılan bomba düzeneğini saldırgana getirmekle suçlanan, Atala Elhasan mahkeme başkanına, getirdiği çantadaki parçanın ‘tarihi eser taş’ olduğunu söylüyordu. Elhasan, “İtiraf ediyorum” diyerek gelen çantadaki ürünlerin, tarihi eser olduğunu anlattı.
Hatta ifadesininin devamında mahkeme heyetine, “Yani Palmira biliyor musunuz? Palmira DAEŞ almışlar, çok tarihi eser almışlar, onu önünde. Hepsi Türkiye’de sattılar” diyen Elhasan, pakete baktıklarını da söylüyordu. Mahkeme heyeti, bu ifadeler üzerine gitmedi. Gerekçeli kararında, sadece terör saldırısına yardım ettiği gerekçesiyle müeebet hapis cezası verdi.
10Haber’in ulaştığı bazı kaynaklar, halihazırda Türkiye’de cezaevinde olan, birçok IŞİD üyesinin tarihi eserle yakalandığını belirtti. Hatta kaynakların ifadesine göre bazıları bu ürünleri Facebook üzerinden satıyordu.
Gazeteci Doğu Eroğlu, özellikle 2014-2018 yılları arasında IŞİD’in Türkiye’deki ağları hakkında gerek büyükşehirlerde gerek ise sınır bölgesinde detaylı araştırmalar yaptı. Konu hakkında ulaştığımız Eroğlu, eserlerin Türkiye’de satıldığına daha öncede rastladığını belirtirken “2015 yazında, sınır illerinde mezata düşmüştü. Birkaç dükkan gezdiğinde bunlara ulaşabiliyordun” diyor.
Burada dikkat çeken noktalardan biri örgütün, sınır geçişindeki ağlarını hem ‘put’ olarak gördüğü eserlerin geçişinde hem de ‘saldırı’ ekipmanlarını geçişinde kullanıyor olması. Eroğlu noktaya dair ise, “En azından aynı sınır emirine hesap verildiğini tahmin edebiliriz. IŞİD, tarih eser kaçakçılığının farkındaydı ve komisyon alıyordu. Bu iş, IŞİD’in emirleri tarafından kontrollü yapılıyordu. Örgütün güç kaybetmesiyle birlikte karaborsaya düştü diyebiliriz. O dönem görüştüğüm kişiler de yurt dışına satış yapıldığını söylemişti” diye konuştu.
Örgütün bu işlem için görevlendirme yapıp, bu kişiye komisyon verdiğini aktaran Eroğlu, kazanılan paranın IŞİD’e nasıl döndüğüne dair bir kanıt olmadığının da altını çizdi.