Sigara içmek için indiği aracın altında can verdi
Elektronik sigara ihracatının ‘yalnızca ihracat’ kaydıyla serbest bırakılmasının bile ekonomiye büyük katkısı olacak. Rusya ve Ukrayna’nın boşluğunu Türkiye’den gönderilecek ürünler doldurabilir.
162 farklı ürünün üretildiği Samsun British American Tobacco (BAT) fabrikası, şirketin Avrupa’daki ihracat merkezlerinden biri. Samsun’dan dünyanın farklı coğrafyalarına kesilmiş tütün, işlenmiş tütün ürünleri ve filtre ihracatı yapılıyor.
BAT ekosisteminin en ileri üretim üslerinden biri olan Samsun’da ayrıca “yeni kategori” denilen ısıtmalı sigaralar (elektronik sigara) için kıyılmış tütün de üretilebiliyor. Bu yeni kategoriye özel tütün üretim kapasitesinin yıllık 7 bin ton olduğun söyleyen BAT Samsun Fabrikası Direktörü İlker Öğretir, “Normal sigaralarda kullanılan işlenmiş tütünün kilo fiyatı ortalama 10 dolar seviyesindeyken, ısıtmalı ürünlerde kullanılan işlenmiş tütünün kilosu yaklaşık 15 dolar seviyesinde” diyor.
Ancak turpun büyüğü heybede. Tütünün yanı sıra ısıtmalı ürün yani elektronik sigara üretilip ihraç edilse çok daha büyük gelir elde edilmesi işten bile değil. Türkiye yalnızca ihracat kaydıyla bile olsa ısıtmalı ürün yani elektronik sigara üretimini yasakladığından önemli bir ihracat gelirinden oluyor. Öğretir “Bunu kıyılmış tütün halinde satabiliyoruz. Ama regülasyonlar gereği, nihai kullanıcı için paketleyip ihraç etmemiz yasak. Ancak üretim izni olan ülkelerdeki fabrikalara, ‘yarı mamul’ olarak satabiliyoruz. Burada Türkiye’nin ilk aşamada yaklaşık 120 ila 150 milyon dolar gibi bir ihracat geliri potansiyeli var. Biz bu ürünleri iç pazara satma düşüncesinde değiliz. Türkiye bu konuda, ihracat üssü olabilir. Fırsat kaçmış değil. İzin verilmesi halinde önümüzde büyük bir potansiyel, Türkiye’de yeni yatırım imkânı ve dolayısıyla istihdam faydası var. İhracat anlamında, şirket olarak o yatırımları yapmaya ve 6 ila 12 ay arasında ihracata çevirmeye hazır durumdayız.” diye konuştu.
Nitekim Ukrayna-Rusya savaşı bir fırsatı Türkiye’nin ayağına getirmiş. Ukrayna’da elektronik sigara üreten fabrika savaş nedeniyle çalışamaz hale gelmiş. Rusya’dakinin ihracatı da Batı’nın yaptırımları yüzünden durmuş. Türkiye’deki yasak nedeniyle şirket elektronik sigara (ısıtılmış ürün) üretimini Macaristan’a kaydırmış. İyi bir yasal düzenleme ve iç piyasaya girişi önleyecek kontrolle gerçekleştirilecek ihracata özel üretim Türkiye’ye kolaylıkla önemli miktarda döviz kazandırabilir. Yapılan hesaplamalar bugüne kadar Türkiye’de 2 milyar dolar yatırım yapan ve üretilen tütünün yüzde 20’sini satın alan BAT’ın beş yıllık projeksiyonlara göre yıllık 200 milyon dolar ihracat gelirine ulaşabileceğini gösteriyor.
BAT yöneticileri de tüm sigara üreticileri gibi sigaranın özellikle yakılarak tüketilen sigaranın sağlığa zararlarını kabul ediyor. BAT Türkiye Resmi İlişkiler Müdürü Can Özbek de “Sigara kullanımı, önlenebilir hastalık ve ölük nedenlerinin başında geliyor. e ölümlerin en baş nedenleri arasında yer alıyor. Özellikle yakılarak tüketilen sigaraların ciddi sağlık riskleri oluşturduğunda hem fikiriz. Ama dünyanın her yerinde sigara kullanıcılarının büyük bölümü ya bırakmak istemiyor ya da bırakamıyor. Dolayısıyla gerek endüstri gerekse kamu olarak daha az zararlı ürünleri önermek zorundayız” diyor.
Özbek’e göre tüm dünyada kamu otoriteleri, sigarayı bırakamayanlar için bu riskleri azaltmak için alternatif arayışındalar. Can Özbek İngiltere başta olmak üzere birçok gelişmiş ülkenin, yeni kategori ürünleri sıkı kontroller çerçevesinde desteklediklerini belirterek şunları söylüyor:
“Örneğin İngiltere’de bir inisiyatif başlatıldı. Sigara kullanan ve bırakamayan hamilelere devlet eliyle bu buharlı ürünler veriliyor, sigarayı bırakamıyorsan bunu kullan” diyor. Türkiye’de bu alan düzenlenmediği için sorun var. Bu tür ürünlerin 18 yaşın erişimine kapatılmasının yolu endüstrinin düzenlenmesinden geçiyor. Düzenleme yapıldığı takdirde hem sağlık açısından hem de gençlerin erişimi açısından bu ürünlerin çok daha güvenli olacağını düşünüyoruz. Yeni kategori ürünlerin satışı Avrupa Birliği ülkelerinde, ABD ve Kanada başta olmak üzere Kuzey Amerika’nın tamamında, Japonya ve Kore başta olmak üzere Asya ülkelerinin büyük bölümünde serbest. Bir şeyi ne kadar tezgâh altına iterseniz kontrol altına almak o kadar zor olur, milyonlarca dolarlık vergi kaybına yol açar.”
BAT Türkiye, Bulgaristan ve Kuzey Kıbrıs Genel Müdürü Alper Yüce ise, son iki yılda sigara fiyatlarında, vergi ve maliyet kaynaklı artışlar yaşandığını hatırlatarak bunun da sahte ve kaçağı artırdığına dikkat çekiyor.
Bugün Türkiye’de dört büyük üreticinin (Philip Morris, BAT, JTI ve Imperial Tobacco) ürünlerinden oluşan yasal sigara pazarının yıllık toplam büyüklüğü 110 milyar dal. Yani 110 milyar adet sigara. Sahte ve kaçak ürünlerin sayısı ise 30 milyar dal. Yani sahte ve kaçak ürünler bir şirket olsa ilk 3 içinde kolaylıkla yer alacak. Rakamları yorumlayan Alper Yüce, “Türk çiftçisine değer sağlayan, vergisini ödeyen, istihdam yaratan bizim gibi şirketlerden daha büyük bir kaçak rakamıyla karşı karşıyayız. Türkiye’de bir paket sigaradaki toplam vergi yükü yaklaşık yüzde 82. Geriye kalan bölüm yüzde 18… Özetle tütün endüstrisi aslında çok dar bir marjla çalışıyor. Bu da vergideki en ufak değişikliğin tüketiciye doğrudan yansıtılmasına neden oluyor” diyor.
BAT Türkiye, Bulgaristan ve Kuzey Kıbrıs Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Güven de vergiyle ilgili çözüm önerilerini şöyle sıralıyor:
“Sigaradaki vergide üç ayrı kalem var. Birincisi nispi yani yüzdesel oran. İkincisi maktu dediğimiz ve hiç değişmeyen sabit rakam. Üçüncüsü ise asgari maktu dediğimiz o tabanı oluşturan minimum alınacak vergi. Sahte ve kaçak tütüne yönelenler genelde orta ve alt segment kullanıcılar. Dolayısıyla fiyat asgari maktu ile artığı zaman bu kesim etkileniyor. Sigara fiyatındaki değişikliğin ÜFE’ye bağlı kalması durumu önümüzdeki dönemde TÜFE’yi yukarı çekerek enflasyona etki eder. Bu durumda fiyatların artmasından kaynaklı kaçak kullanımında artış devam edebilir. Bu nedenlerle vergi artışının ÜFE’den koparılarak pazar dinamiklerine bağlı bir modele oturtulması gerekiyor.”
Sürdürülebilirlik konusu; “daha iyi bir gelecek” inşa etme vizyonuna sahip olduğunu ifade eden BAT için en önemli başlıklardan biriymiş. “BAT Türkiye olarak bizler de doğal olarak bu vizyonu takip ediyoruz” diyen BAT Samsun Fabrikası Direktörü İlker Öğretir, tüm BAT ekosisteminin en büyük güneş enerji tarlasını İzmir-Aliağa’da temmuz ayı içinde devreye alacaklarını anlatıyor. 5.5 milyon euro yatırım değerine sahip tesis, kullanılan enerjinin yüzde 25’ini karşılayacak. İkinci adım olarak ise gelecek yıl enerji tüketiminin yüzde 30’unu karşılayacak 6.5-7 milyon euroluk ek yatırım devreye girecek. Bu ilave tesisin karbon azaltımındaki yıllık etkisinin 1.200 ton olduğunu ifade eden Öğretir, “Samsun Belediyesi ile BAT ortak bir çalışma yapıyoruz. Samsun Belediyesi’yle yaptığımız anlaşmayla, yaklaşık 30 bin kişinin yaşadığı 19 Mayıs İlçesi’nin atık suyu, su arıtma tesislerimizde temizlenecek” diyor.