Trump’ın en büyük engeli: Dokunulmazlık sorunu ABD Yüksek Mahkemesi’nde
ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, Çin'e sürpriz bir ziyaret düzenledi. ABD'nin son dönemlerde art arda gerçekleştirdiği Beijing ziyaretlerine kıyasla daha samimi bir şekilde karşılanan Kissinger, Çin lideri Şi Cinping ile bir araya geldi ve 'eski dost' olarak tanımlandı.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ABD’nin Çin ile yakın ilişkiler kurmaya çalıştığı bir dönemde eski üst düzey diplomat Henry Kissinger’a sıcak bir karşılama düzenledi. Kissinger’ın Çin’in başkenti Beijing’e yaptığı sürpriz ziyarey, ABD’li üst düzey yetkililerin son iki ayda art arda yaptığı Çin gezilerinin ortasında gerçekleşti.
100 yaşında olan eski Dışişleri Bakanı Kissinger, Çin’in 1970’li yıllarda diplomatik yalnızlıktan çıkmasında önemli bir rol oynamıştı. Kissinger, Vietnam Savaşı’ndaki rolü nedeniyle Asya’nın geri kalanında tartışmalı bir isim olsa da Çin’de, ülkenin dünyayla yeniden bütünleşmesine yardımcı olduğu için büyük saygı görüyor.
1971 yılında ABD ve Çin arasında resmi olarak hiçbir bağ yokken, dönemin ABD Başkanı Richard Nixon’un Çin’i ziyaret etmesi için Kissinger Beijing’e gizli ziyaretler düzenlemişti. 1972’de ise Nixon, Çin topraklarına ayak basmış, Çin lideri Mao Zedong da dahil olmak üzere üst düzey yetkililerle bir araya gelmişti. Bu da ABD-Çin arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleşmesinin ve Çin ekonomisinin dışa açılmasını sağlamıştı.
Çin devlet televizyonu Şi’nin Kissinger’a, sıcak bir gülümsemeyle “Sizi gördüğüme çok sevindim” dediği anları görüntüledi. İkili, genellikle yabancı diplomatlarla resmi görüşmelerin yapıldığı Büyük Halk Salonu’ndan daha sıcak bir mekan olan Diaoyutai Devlet Konukevi’nde bir araya geldi.
Şi, Kissinger’in yarım asır önce ABD-Çin ilişkilerinin normalleşmesinin başlamasını sağlayan gizli ziyaretinde Çinli yetkililerle Diaoyutai’da bir araya geldiğini de belirterek, “Eski dostlarımızı asla unutmayacağız ve ABD-Çin ilişkileri ile iki halk arasındaki dostluğun gelişmesine yaptığınız tarihi katkıları aklımızdan çıkarmayacağız” diye ekledi.
Şi’nin bu sevecen tavrı, pazartesi günü ülkeye girişini yapan Kissinger ile görüşen diğer üst düzey yetkililerin uzlaşmacı mesajlarıyla da uyuşuyor. Üst düzey diplomat Wang Yi ve Savunma Bakanı Li Shangfu ile görüşmelerinin ardından Çin tarafında yapılan açıklamalarda, iki süper güç arasında ‘saygı, işbirliği ve barış içinde bir arada var olma’ ihtiyacı vurgulandı.
Ayrıca bu yazılı metinlerde Kissinger’in ‘Çin’in dostu’ olduğu, ‘ne ABD’nin ne de Çin’in birbirine düşman gibi davranmayı göze alamayacağı’ ve ‘ilişkilerin dünya barışı ve toplumun ilerlemesi için kritik önem taşıdığı’ belirtildi.
Çin devlet medyası, Kissinger’ın ziyaretini olumlu bir şekilde değerlendirirken, sosyal medyadaki birçok kişi de Kissinger’ın dayanıklılığına hayranlığını dile getirdi. Çin’in sosyal medyası Weibo’da, “Kissinger 100 yaşında olmasına rağmen hâlâ iş seyahati için Beijing’e gelebiliyor” diye yorumlar yapıldı. Ne var ki bazıları da ABD’nin ilişkileri düzeltmek için ‘asırlık insanları göndermesinden’ yakındı. Bir kullanıcı, “Bilge siyasetçilerin sayısı giderek azalıyor” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, hafta başında yaptığı açıklamada Kissinger’ın seyahatinden haberdar olduklarını ve ülkeye dönüşünde kendilerine bilgi vermesine ‘şaşırmayacaklarını’ söyledi. Bununla birlikte Kissinger’ın Çin’e ‘kendi iradesiyle’ gittiğini vurgulayan sözcü, ABD hükümeti adına hareket etmediğini de sözlerine ekledi.
‘Özel vatandaş’ statüsündeki Kissinger’ın Şi ve diğer yetkililerle yaptığı görüşmelerde daha açık sözlü olabileceği, ABD’nin kaygı ve taleplerini sunma konusunda kendisine daha fazla hareket alanı sağlayabileceği belirtiliyor. Üstelik Rusya’dan silah satın aldığı gerekçesiyle 2018’den bu yana ABD yaptırımlarına maruz kalan Li gibi isimlerle görüşmesi de çok tartışma yaratmaz. Geçen ay Beijing, yaptırımları gerekçe göstererek, Li’nin Singapur’daki Shangri-La Diyaloğu’nda ABD’li mevkidaşı Lloyd Austin ile görüşmesine izin vermemişti.
Kissinger, aralık ayında verdiği bir demeçte Trump ve Biden yönetimlerinin Çin’e yönelik yaklaşımlarını eleştirmişti. Mevcut ABD hükümetinin, ‘lafa genellikle Çin’in kötü taraflarını dile getirmekle başladığını’ ve görüşmelerin bu sebeple tıkandığını söylemişti.
Hayatında 100’den fazla kez Çin’e giden Kissinger, en son 2019’da Şi ile görüşmüş olsa da bu yeni gezisi, ABD-Çin ilişkilerinde bir dönüm noktası teşkil ediyor. Şi’nin Dışişleri Bakanı Antony Blinken’dan sonra görüştüğü tek ABD’li isim olan Kissinger’ın Çin’de hâlâ saygı gördüğü de buradan anlaşılıyor. Zira ne Hazine Bakanı Janet Yellen ne de ABD’nin İklim Elçisi John Kerry, Beijing ziyaretlerinde Şi ile yüz yüze gelemedi.