Ticaret Bakanı Bolat, Trump’tan gümrük vergilerini azaltmasını bekliyor
Sanayide düşük karbonlu üretim için yol haritası hazırlanmaya başlandığını söyleyen Ticaret Bakanı Ömer Bolat öncelikli sektörler olan demir-çelik, alüminyum, çimento ve gübrede son aşamaya gelindiğini belirtti.
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) tabi olacak öncelikli imalat sanayi sektörlerinde düşük karbonlu üretime yönelik yol haritaları hazırladıklarını belirterek, “Halihazırda, demir-çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri için yol haritası çalışmaları tamamlanma aşamasına geldi” dedi.
Yeşil Mutabakat kapsamında Türkiye için öne çıkan hususların başında Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) geldiğine işaret eden Prof. Dr. Bolat, şöyle konuştu:
“SKDM’nin geçiş dönemi uygulaması 1 Ekim 2023 itibarıyla demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen sektörleriyle başlayacak. İlgili sektörlerde 2022 yılında AB’ye ihracatımız 13,1 milyar dolar ve AB’nin söz konusu ürünlerin dünyaya ihracatındaki payı yüzde 41’dir. Uygulama, geçiş döneminde emisyon raporlama yükümlülüğüyle başlayacak, karbon vergisi niteliği taşıyacak olan mali yükümlülükler ve verilerin doğrulanması uygulaması ise 2026 yılında devreye alınacak. Bu itibarla kısa vadedeki önceliklerimizden birini AB’nin raporlama metodolojisinin belli olmasının hemen ardından sektörümüzün uygulamaya hızlı adaptasyonunu sağlayacak faaliyetler teşkil etmektedir. Bu konuda ihracatçılarımızla çalışmaları yakından yürütüyoruz. Mali yükümlülüklerin başlayacağı ana döneme de vakit kaybetmeden hazırlanmak ihracattaki rekabetçiliğimizi korumak adına büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda, sınırda karbon düzenlemesine tabi olacak öncelikli imalat sanayi sektörlerinde düşük karbonlu üretime yönelik yol haritaları hazırlıyoruz. Halihazırda demir-çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri için yol haritası çalışmaları tamamlanma aşamasına geldi.”
Prof. Dr. Bolat, yeşil dönüşüm sürecinde ihracatçıların en başta Ar-Ge ve yeni teknolojilerin adaptasyonu ile rekabet avantajı sağlayabileceğini belirterek, “Bu itibarla yine eylem planımız kapsamında ‘Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası’ çalışmaları sürdürüyoruz. SKDM’nin AB ile aramızdaki Gümrük Birliği başta olmak üzere ikili ve uluslararası anlaşmalara tam uyumlu olması da bizim için kritik önem taşımaktadır. Bu amaçla AB ile hem siyasi hem teknik düzeyde işbirliği yürütüyor ve konunun çok taraflı platformlarda da etkin bir şekilde takibini yapıyoruz” diye konuştu.
Avrupa Birliği (AB) pilot uygulamasını ekim ayında devreye alacağı Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile topluluk üyesi olmayan ülkelerde üretilen karbon içeriği fiyatlandırılmamış olan malları, AB sınırından girerken vergilendirecek. Yani bu malların ve kullanılan hammaddelerin tüm üretim aşaması boyunca oluşturdukları karbon emisyonu tespit edilecek ve kapıda bu konudaki belgeler yetkililere ibraz edilecek. Ardından da AB’nin 2019’dan buyana neredeyse her ürün de belirlemeye başladığı ‘kabul edilebilir’ emisyon oranının üzerine olan mallar için bir fatura ihracatçıdan tahsil edilecek.
Emisyon ticaret sistemi uygulamalarına ilişkin de bilgi veren Prof. Dr. Bolat, “Gerek ülkemiz net-sıfır emisyon hedefi gerekse sınırda karbon mekanizması kapsamında oluşacak karbon maliyetinin ülke içinde tahsil edilerek AB’ye aktarılmasından ziyade, ekonominin yeşil dönüşümünü sağlayacak bir finansman kaynağına dönüştürülmesi amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın ulusal düzeyde bir emisyon ticaret sistemi kurulmasına yönelik çalışmaları devam ediyor. Bakanlığımızca söz konusu çalışmalara aktif katılım ve katkı sağlanmaktadır. Bu hususta taslak İklim Kanunu’nun çıkarılmasının ardından emisyon ticaret sistemine yönelik ikincil mevzuatın hızla geliştirilmesini hedefliyoruz” dedi.
Prof. Dr. Bolat, Türkiye’deki ihracatçıların sınırda karbon mekanizmasının raporlamalarını yapmasını kolaylaştıracak altyapının kurulması için özel sektör çatı kuruluşlarıyla birlikte çözüm odaklı mekanizmaların tesisi için çalışmalar yürütülmesini hedeflediklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Buna ilaveten ülkemizin sanayiden kaynaklı sera gazı emisyonlarının izlenmesine yönelik sistemin ihtiyaçlara göre geliştirilmesi çalışmalarını sürdürüyor, çevrim içi sistemin iyileştirilerek ülkemiz veri mevzuatına uyumluluğunun sağlanması hedefliyoruz. İlerleyen süreçte ülkemizde kurulması planlanan emisyon ticaret sistemine çevrim içi sistemin sağlıklı veri sunabilmesine yönelik geliştirme çalışmalarının da yapılacağını belirtmek isterim.”