Göbeklitepe’nin 12 bin yıllık tarihi Kolezyum’da
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Muğla'nın Seydikemer ilçesindeki Letoon Antik Kenti, bünyesinde barındırdığı üç tapınak ve yazıtlarla Likya tarihinin aydınlanmasına katkı sağlıyor.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Letoon Antik Kenti, Likya tarihine de ışık tutuyor. Likya Birliği’nin dini merkezi olan ve günümüzde de Muğla’nın Seydikemer ilçesi sınırları içerisinde kalan antik kent, tapınaklarıyla dikkat çekiyor. Anadolu’nun Antik Çağ tarihinde önemli bir yere sahip olan Likyalıların yönetim merkezi olan Patara’ya dair ayrıntılı yazıyı haziran ayında 10Haber’de yayınlamıştık.
1988’de UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan Letoon Antik Kenti, Leto, Apollon ve Artemis adına inşa edilmiş üç önemli tapınağa ev sahipliği yapıyor. Yazıtlar ve heykel kaideleriyle Likya tarihinin gün yüzüne çıkmasına katkı sunan kentte kazı ve restorasyon çalışmaları sürüyor.
Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Letoon Antik Kenti Kazısı Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Aslan, yaptığı açıklamada, kentin en büyük özelliklerinden birisinin tüm Likya’nın ortak kullanım alanı olduğunu söyledi. Kentte Leto, ikiz çocukları kızı Artemis ve oğlu Apollon’un adlarının yer aldığı tapınakların bulunduğunu belirten Aslan, “Tapınakların etrafında Hadrian dönemine bir çeşme, Erken Bizans Dönemi’ne ait bir kilise ile 8 bin kişilik Helenistik Dönem’e tarihlendiren Likya’nın üçüncü en büyük tiyatrosu var. Bunların dışında yamaçlarda rahip evleri ile çeşitli tipte mezarları olan nekropol alanları var.” dedi. Halihazırda Leto Tapınağı için restorasyon projesi hazırlanmakta. Kentte bulunan anıt mezarın restorasyon çalışmaları ise tamamlanmak üzere.
Fethiye Müzesi’nde sergilenen üç dilli yazıtın da Letoon Antik Kenti’nde bulunduğunu dile getiren Aslan, “Antik kentteki üç dilli yazıtın Likçe dilinin çözülmesine olan katkısı dolayısıyla Letoon, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmiş. Yazıtların yanında kentte çok sayıda heykel kaidesi de bulunuyor. Kaidelerin üzerindeki yazıtlardan kimlere ait olduklarını biliyoruz. Kent, Likya’nın hafızası niteliğinde çok sayıda yazıt ile heykel barındırıyor” dedi.
Aslan, Likya kentlerinin birçoğunda Letoon Antik Kenti’ndeki gibi üç tapınağın bulunmadığını hatırlatıp sözlerine son olarak şunları ekledi: “Kent, Likya’nın tarihiyle ilgili zengin bir içeriğe sahip. Bazı yazıtlarda kutsal alanın kurallarının yer aldığı ifadeler bulunuyor. Yaklaşık 8 bin kişilik Helenistik Dönem tiyatrosunun ise oyunlardan ziyade dini törenler ve meclis toplantıları için kullanıldığını düşünüyoruz. Tiyatro, Roma Dönemi’nde de kullanılmış. Dolayısıyla Helenistik Dönem’den Roma Dönemi’ne bir devamlılık da söz konusu.”