CHP’nin 24 saatlik ‘Eğitim Maratonu’ bakanlığa takıldı, adres değişti
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin MYK toplantısı ardından açıklama yaptı. Öztrak 'Sosyal demokrat belediyecilikle milletimize nasıl hizmetler götürdüğümüzü ve götüreceğimizi anlatacağız. 25 milyon oyu, 30 milyona, 35 milyona çıkartacağız' dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), 14 Ağustos saat 13.00’te Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantının ardından CHP Sözcüsü Faik Öztrak, açıklama yaptı.
“Bugün başarıyla yönettiğimiz kentlerimize yerel seçimde yenilerini ekleyeceğiz” diyen Faik Öztrak oylarını nasıl arttıracaklarını şöyle anlattı: “Sahada olacağız. Sokak sokak vatandaşlarımızla bir arada olacağız. En ücra köye kadar gideceğiz. Çalınmadık kapı koymayacağız. Sosyal demokrat belediyecilikle milletimize nasıl hizmetler götürdüğümüzü ve götüreceğimizi anlatacağız. Milletimizi yaklaşan felaketin ortasında yalnız bırakmayacağız. 25 milyon oyu, 30 milyona, 35 milyona çıkartacağız.”
Öztrak’ın açıklamalarının satır başları şöyle:
“Devleti yönetmeye talip olanlar da, sorunları önceden görmek ve tedbir almak için, akıllarını kullanabildikleri ölçüde, milletimizin refahını artırabilirler. Bugün ülkemizde, yaklaşan fırtınalara karşı zamanında önlem almayan, bırakın önlem almayı, rüzgara karşı tüküren, “Vatandaşım” değil, “yandaşım” diyen bir hükümet işbaşında. Bu yüzden de, dünyada yağmur yağıyor, bizde sel oluyor, dünyada güneş çıkıyor, bizde çöl oluyor.
Fatura her zaman dar ve sabit gelirli yurttaşlarımıza çıkıyor. Bunlar vatandaşımıza aşağı mahallede talkını veriyor, kendileri, yukarı mahallede yandaşlarıyla birlikte salkımı yutuyor.
Bundan 12 yıl önce hükümet, bölgenin barış yanlısı güvenilir ülkesi olmak yerine, Emevi Camii’nde namaz kılma hevesiyle, Suriye’deki iç savaşta taraf oldu. Yaptıkları hatanın bedelini, ülkenin sırtına binen milyonlarca sığınmacı, milletin sırtına binen on milyarlarca dolarlık faturayla ödedik.
Bundan 10 yıl önce, Amerikan Merkez Bankası dolar basmayı yavaşlatacağını açıkladı. Hükümet bunu öngöremedi. Ekonomiyi tahkim etmedi. Türkiye ekonomisi derin bir türbülansa girdi. En kırılgan ekonomiler listesinde ilk beşe yerleşti. Millet bunun faturasını işsizlik ve hayat pahalılığı olarak ödedi.
Bundan 2 yıl önce, Rusya Ukrayna’ya saldırdı. Dünyada gıda fiyatları sıçradı, ama ardından yüzde 22 düştü. Bizde ise aynı dönemde yüzde 94 arttı. Hükümet tarımda yıllardır, “Üretimi bırak, ithalata bak” stratejisi izledi. Fatura yine bizim vatandaşımıza çıktı.
Bundan 1 yıl önce, 2022’nin Haziran ayında, dünyada petrolün varili 100 dolara yükseldi. Şu an ise 86 dolara kadar düştü. Dünyada ham petrol fiyatı son bir yılda yüzde 13 geriledi. Bizde ise mazotun pompa fiyatı seçimden sonraki 3 ayda yüzde 106 arttı.
Dünyada fiyatlar azalır, bizde artarken bizde işler dünyadakinin tersine giderken, hükümetin başı, “Dışarıda da böyle, biz ne yapalım” diye bahaneler üretmeye, “Bize dışarıdan saldıranlar var” demeye devam etti. Millete yalan söylemeyi sürdürdü.
2021’in Ağustos ayında, Erdoğan, “Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil, zira faiz oranlarında düşüşe geçiyoruz” dedi.
Talimatla faiz indiriminin sonunda enflasyon azdı. Sonunda faiz başladığı yere döndü. Elimizde rekorlar kıran enflasyon kaldı. Erdoğan’ın söyledikleri yalan çıktı.
Erdoğan 2022 yılının sonunda da; “Herkes enflasyon hesabını 2023’te yüzde 20’ler seviyesine göre yapsın” dedi. ABD’den ithal ettiği Merkez Bankası Başkanı geçtiğimiz ay, bu yılın sonunda enflasyonun yüzde 58 olacağını ilan etti. Erdoğan’ın sözleri bir kere daha yalan çıktı. Bunların hiçbir dediklerine inanılmayacağı, söylediklerine güvenilemeyeceği ortada…”