MİT’ten sınır ötesi nokta operasyonu: MKP üyesi Çelik yakalandı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, göreve gelmesinden bu yana ilk kez Irak'a ziyaret düzenledi. Fidan, Irak'ın PKK'yı terör örgütü olarak görmesi gerektiğini vurgularken, Irak ve Türkiye Akdeniz'in güneyindeki Ceyhan Limanı üzerinden petrol ihracatının yeniden başlatılması konusunda anlaşmaya varamadı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, salı günü Bağdat’a geldi, Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin ve Irak Başbakanı Muhammed Şii El Sudani’yle görüştü. Fidan’ın bugün de Erbil’e geçerek Kürdistan Bölgesel Yönetim (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani ve Başkan Neçirvan İdris Barzani ile bir araya gelmesi bekleniyor. Bu görüşmelerde gündemi petrol, su ve terör örgütü PKK oluşturuyor.
“Ortak düşmanımız olan PKK terör örgütünün, ikili ilişkilerimizi zehirlemesine izin vermemeliyiz. Dostluk ve kardeşlik gereği onlardan PKK’yı resmen terör örgütü olarak tanımalarını bekliyoruz” diyen Fidan, Irak ile terör meselesinde her türlü işbirliğine hazır olduklarını belirtti.
Irak’la ilişkilerin dış politikada en önem verilen konulardan biri olduğunu söyleyen Fidan, “Irak’ın toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin ve egemenliğinin korunması, dış politika önceliklerimizdendir. Bu yaklaşımımızı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da titizlikle muhafaza edeceğiz” dedi. Fidan sözlerine, “Sincar, Mahmur, Kandil, Süleymaniye ve Irak’ın diğer birçok bölgesi PKK terör örgütü tarafından işgal edilmiştir” diyerek devam etti.
Bağdat, Kuzey Irak’taki hava saldırılarından dolayı Türkiye’yi suçlayarak, bu saldırıların bağımsızlığına aykırı bir hareket olduğunu savunuyor. Irak Dışişleri Bakanı, salı günkü açıklamasında Bağdat’ın PKK ile mücadele programlarını doğrudan dile getirmedi.
IKBY 2007 tarihinde yürürlüğe giren doğalgaz ve petrol yasası kapsamında, Bağdat’taki Irak hükümetinden bağımsız olarak uluslararası petrol şirketleriyle anlaşmalar imzalamıştı. Bu anlaşmalardan biri de 2013 yılında Türkiye ile 50 yıllığına yapılmış anlaşmaydı. Bu anlaşma Kürt petrolünün Ceyhan’a uzanan bir boru hattı üzerinden satışına zemin hazırlamıştı.
Ancak Irak, Uluslararası Ticaret Odası’na IKBY’den kendisinden habersiz petrol aldığı gerekçesiyle Türkiye’ye karşı bir dava açmış ve bu davayı kazanmıştı. Hükme göre Türkiye’den Bağdat hükümetine 1,5 milyar dolar ödemesi talep edilmişti. Bunun üzerine Ankara, 25 Mart’ta Irak’ın Irak-Türkiye boru hattı üzerinden yaptığı 450 bin varillik petrol akışını durdurmuştu.
İngiliz haber ajansı Reuters’ın ismini vermediği Iraklı yetkililer, Türkiye’nin bu boru hattını kapatmaya devam etmesine gerekçe olarak, hattın yeni akışı karşılayacak fiziki düzene sahip olmamasını ve Ceyhan limanındaki depolama tanklarının şubat ayında Türkiye’nin güneyini sarsan depremlerden kaynaklanan hasarlar açısından incelenmesi gerektiğini gösterdiğini söyledi.
Enerji Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da zaten bu neden dile getirildi ve tarafların 6 Şubat depremlerinin ardından yapılan muayene, kontrol ve bakım çalışmaları sonrası hattan petrol akışının en kısa zamanda devam etmesinin önemini ifade ettiği belirtildi.
Türkiye’nin hattı yeniden açma konusundaki isteksizliğinin asıl sebebinin ise Irak’ın Türkiye’den alacağı 1,5 milyar dolardan vazgeçmemesi ve IKBY’nin 2018-2022 yılları arasında yaptığı satışlara dair ikinci tahkim davasını düşürmeyi reddetmesi olduğu düşünülüyor. Irak Petrol Bakanlığı’ndan bir yetkili Reuters’a verdiği demeçte, “Yakın zamanda bir anlaşmaya varmak kolay bir iş değil, çok sayıda sıkıntılı mesele var. Türkiye’nin petrol akışının yeniden sağlanması için bazı talepleri ve koşulları var, bunlar üzerinde daha fazla görüşme yapılması gerekiyor” demişti.
Bazı Iraklı yetkililer ise Türkiye’nin hattı kapatmasının anlaşmayı ihlal ettiğini savunuyor. Giderek artan sayıda Iraklı Kürt, Türkiye’ye bağımlılığı azaltmak için petrollerini Irak’ın Basra Limanı da dahil olmak üzere farklı güzergahlardan ihraç etmeyi savunuyor.
Boru hattının kapalı kalması, Sudani’nin mart ayındaki Ankara ziyaretine karşılık Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yapacağı resmi Irak ziyaretine de zemin hazırlayacak.
Görüşmeler hakkında bilgi sahibi kaynakların bildirdiğine göre Irak’ın Türkiye’den en kritik talebi ise Fırat ve Dicle nehirlerinden daha fazla su almak. Su meselesi Türkiye’nin güneydeki komşuları Irak ve Suriye ile yıllardır husumetli olduğu bir konu. Her iki ülke de 1970’lerden bu yana artan su sıkıntısının nedeninin Türkiye’nin inşa ettiği barajlar olduğunu söylüyor. Kendisi de su yoksulu olan Türkiye ise bu iki ülkenin su kaynaklarını düzgün bir şekilde yönetemediğini öne sürüyor.
Su meselesi konusunda Fidan, “Irak’ın yaşadığı su sıkıntısını yakından takip etmekteyiz. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu konuya tamamen insani bakımdan yaklaşımımızın bilinmesini isterim” dedi. Fidan, su konusunda iki ülkenin beraber daha kurumsal ve sistemli çalışmalar yürütme konusunda fikir birliğine vardığını vurgulayarak “Su konusunda bilimsel ve akılcı temelde iş birliğine dayalı ve kesintisiz işleyen bir diyalog mekanizmasının kurulmasına önem vermekteyiz” diye konuştu.
Türkiye’nin sudan başka önemli kartları da var. Irak gümrük gelirlerinin yaklaşık yüzde 70’i İbrahim Halil sınır kapısı üzerinden geliyor. Ayrıca Kerkük petrolünün ihracatına ilişkin anlaşmanın süresi de Temmuz 2026’da dolacak ve bu da Türkiye’nin daha uygun koşullar aramasına olanak tanıyacak.