Mehmet Şimşek’in bir yılı; eleştirel bir değerlendirme
Bankacılık kaynaklarına göre geçen hafta KKM bakiyesinde yaklaşık 100 milyar TL civarında azalma gerçekleşti. Asıl erime ise yaklaşık 5 milyar dolarla dövizden dönüşümlü KKM'de gerçekleşti. Rezerv satışlarının sürmesi KKM'den çıkan mudilerin taleplerini karşılamaya yönelik olduğunu gösteriyor.
Merkez Bankası’nın kur korumalı mevduatı (KKM) azaltmaya yönelik kararları sonrasında beklenen erime başladı mı? Bankacılık kaynaklarının hesapları geçen hafta KKM bakiyesinde yaklaşık 100 milyar TL civarında azalma gerçekleştiğine işaret ediyor. Aynı kaynaklara göre asıl erime, yaklaşık 5 milyar dolarla dövizden dönüşümlü KKM’de gerçekleşti. Veriler açıklandığında tabloyu daha net biçimde görebileceğiz.
Hatırlanacak olursa Merkez Bankası önceki hafta kur korumayı azaltmaya yönelik bir dizi karar açıklamıştı. Kararla bankalara vadesi gelen KKM hesaplarını standart TL mevduata dönüştürme hedefi getirilmişti. Bu konudaki kriterleri tutturamayan bankalar ek menkul kıymet tesisiyle yükümlü. Yani Türkçesi, düşük faizli devlet tahvili alacaklar.
Dövizden dönüşümlü KKM’de yaklaşık 5 milyar dolarlık azalma yaşandığına dair hesaplama önemli. Zira bu tutar, Merkez Bankası rezervlerinden geçen hafta satılan 5.2 milyar dolara yakın. Merkez Bankası’nın eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara’ya göre geçen haftanın tamamında rezervlerden 5.2 milyar dolar satıldı. Paylaştığı grafik şöyleydi:
Merkez Bankası’nın yeni Başkanı Hafize Gaye Erkan, göreve geldikten kısa süre sonra bankacılarla yaptığı toplantıda, Nasıl Bir Ekonomi gazetesine göre artık rezerv satışı yapılmayacağını söylemişti. Bir süre sonra Enflasyon Raporu toplantısında ise Merkez Bankası’nın kamu bankaları üzerinden piyasaya döviz satışını durdurduğunu, artık sadece ihtiyaçları doğrultusunda direkt olarak bankalara döviz satışı yaptıkları bilgisini vermişti.
Merkez Bankası’nın faiz kararı sonrasında doların ilk gün 25.50 TL’ye gerilemesi, daha sonra yükselmesine rağmen 27 TL’nin altında kalmaya devam etmesi akıllara ekonomi yönetiminin kura yeniden müdahale ettiğini getiriyor. Nitekim Hakan Kara’nın aktardığı veriler de rezervlerden satışın sürdüğünü gösteriyor. Bankacılık kaynaklarının hesaplamaları ise rezervlerden satışın KKM’den çıkmak isteyen mudilerin taleplerini karşılamaya yönelik olabileceğini gösteriyor.
Bir başka önemli nokta, bu satışların neye göre yapıldığı. Berat Albayrak ve Nureddin Nebati’nin Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde Merkez Bankası’nın rezerv satışlarının Hazine ile Banka arasındaki eski tarihli bir protokole göre yapıldığı biliniyordu. Ama yeni dönemde bunun da değişeceği sözü verilmişti. Bloomberg, Mehmet Şimşek’in Hazine ve Merkez Bankası arasında kamu bankalarına döviz satma olanağı sağlayan protokolün uygulanmasını istemediğini yazmıştı.
Satışların sürmesi, protokolün hâlâ devrede olup olmadığını sorusunu akla getiriyor. Merkez Bankası’nda da bu konunun gündeme geldiğini, siyasetin gündeminde uzun süre yer alan “128 milyar dolar” tartışmalarından dolayı bazı banka yöneticilerinin işlemlerle ilgili rahatsızlıklarını ilettiklerini ve daha açık ve personeli koruyucu bir çerçeve oluşturmasını talep ettikleri konuşulanlar arasında. Buna karşılık protokolün rafa kalktığını net bir dille ifade edenler de var. Bu konuda net bir açıklama ihtiyacı olduğu açık.