En son 12 Eylül askeri darbesi sırasında düzenlenmeyen Antalya Altın Portakal Film Festivali, bir haftalık kriz süreci sonunda iptal edildi. Kararı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek duyurdu: Altın Portakal siyaset üstüdür. Kimsenin siyasi emellerine malzeme ettirmeyeceğim.
Bundan 8 gün önce, 23 Eylül Cuma günü, biri öğretmen diğeri doktor iki KHK’lının hikayesinin anlatıldığı ‘Kanun Hükmü’ belgeselinin, 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin programından çıkarılmasıyla başlayan ve bir hafta süren sansür krizi, yine bir cuma akşamı (dün) Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in festivali iptal ettiğini duyurmasıyla yep yeni bir aşamaya geçti.
1980’de 12 Eylül askeri darbesi yapıldığı ve tüm ülkede sıkıyönetim ilan edildiği için düzenlenemeyen fakat sonrasında kesintisiz 42 yıldır devam eden festival böylece darbeden sonra ilk defa iptal edilen Altın Portakal oldu.
Sansür krizi çıktığı andan itibaren bir kere, sansüre karşı olduğunu ve festivale sadece ev sahipliği yaptığını duyuran bir açıklama yapan Muhittin Böcek ikinci bir açıklamayı dün akşam Twitter’dan yaptı. Açıklamada “Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak özüne döndürdüğümüz, yıllara meydan okumuş, Antalya’mızın ve ülkemizin en önemli markalarından biri olan ve 7-14 Ekim tarihleri arasında yapmayı planladığımız Antalya Altın Portakal Film Festivali’mizi bizim dışımızda oluşan ve oluşturulan süreç sebebiyle iptal ettiğimizi tüm sinemaseverlere üzülerek bildiriyorum. Şahsıma ve belediyemize malum film üzerinden isnat edilen suçlamaların tamamını da gerçek muhataplarına aynen iade ediyorum” dedi.
Değerli sinemaseverler, kıymetli hemşehrilerim;
Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak özüne döndürdüğümüz, yıllara meydan okumuş, Antalya’mızın ve ülkemizin en önemli markalarından biri olan ve 7-14 Ekim tarihleri arasında yapmayı planladığımız Antalya Altın Portakal Film… pic.twitter.com/rMMC68ljBa
— Muhittin Böcek (@BocekMuhittin) September 29, 2023
Böcek paylaştığı videoda festival yönetiminin işine son verildiğini de duyurdu. Festival yönetimini krizi yönetememekle itham eden Böcek, “Antalya Film Festivali siyaset üstüdür. Kimsenin siyasi emellerine malzeme ettirmeyeceğim” diyerek, sansür krizinin siyasi fırsatçılığa dönüşmesine müsade etmemek için festivali iptal edip, bir hafta süren krizi sonlandırdı.
Önceki gün akşam festival yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu’nun ‘Kanun Hükmü’ belgeselini programa aldıktan sonra hakkında soruşturma açılması kendisine ve ekibine yönetlik tehditlerin artması sonrasında filmi tekrardan programdan çıkartması sonrasında istifalar bekleniyordu. Dün öğleye doğru jüri başkanı Demet Akbağ, sonra da diğer jüri üyeleri temelli festivaldeki görevlerinden istifa ettiler.
Festivalde hem ilk filmi ‘A Ay’ hem de son filmi ‘Neandria’ gösterilecek olan yönetmen Reha Erdem de “Festivalde yaşanan sansür olayından büyük üzüntü ve kaygı duyuyoruz. Filmlerimiz ‘A Ay’ ve ‘Neandria’nın bu koşullarda gösterimlerini uygun bulmayarak festivalden çekiyoruz” açıklaması yapıp filmlerinin özel gösterimine bile izin vermedi.
Antalya Film Forum yöneticisi Armağan Lale de görevinden istifa ettiğini açıklayıp “Yaşanan son gelişmeler ışığında, sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine imkan kalmayan Antalya Film Forum’undaki görevimden istifa ediyorum. Böylesine bir haberi paylaşmamı gerektirecek ana geldiğimiz için çok üzgünüm. Sansüre karşı duran hem festival hem forum organizasyonumdaki ekip arkadaşlarıma hem endüstri paydaşlarına, dayanışma halinde olduğumuz herkese kalpten teşekkür ederim” dedi.
Hükümet kanadındaysa Kültür ve Turizm Bakanlığı, Adalet Bakanlığı’ndan sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı da topa girip festival için tahsis edilen bakanlığa ait Antalya Spor Salonu’na dair kararın iptal edildiği duyurdu. Spor salonu açılış ve kapanış törenlerinde kullanılıyordu.
Yani yaprak dökümü başlamıştı. İşler çığrından çıkınca da Böcek çareyi açıklama yapıp festivali iptal etmekte buldu.
* Ahmet Boyacıoğlu’nun ‘Kanun Hükmü’ belgeselini programdan çıkartmasının perde arkası nasıl yaşandı? 10Haber’in iddia ettiği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da dolaylı kabul ettiği gibi Bakanlık Muhittin Böcek’e, Böcek de Boyacıoğlu’na filmin programdan çıkarılması için nasıl bir baskı yaptı? Hangi argümanlar kullanıldı? Filmin gösterilmesi halinde belediyeye kayyum ataması yapılacağı iddiaları kim tarafından dillendirildi?
* Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Ben ev sahipliği yapıyorum, film seçkisine karışmıyorum” dese de kriz yönetimi sürecinde Kültür Bakanlığı dışında hangi bakanlıklarla görüştü? Böcek CHP genel merkezini bilgilendirmedi mi, bilgilendirdiyse nasıl bir cevap aldı?
* Tüm bu sansür krizi sürecinde CHP genel merkezi ve her konuda açıklama yapabildiği bilinen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu neden sessiz kaldı?
* Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Kanun Hükmü’ belgeselini FETÖ ile ilişkilendirilmesinin nasıl bir hukuki gerekçesi var? Çünkü filmi izleyenlerin ve yönetmenin açıklamaları hikayesi anlatılan öğretmen ve doktorun hukuki olarak FETÖ’yle ilişkisi olmadığı yönünde. Hatta doktorun görevine iade edildiği de anlatılıyor.
* ‘Kanun Hükmü’ belgeselinin yönetmenine ‘Filmi YouTube’ yükle herkes izlesin’ diye bir teklif götürüldü mü? Götürüldüyse filmin yönetmeni Nejla Demirci’nin bu teklife yaklaşımı nasıl oldu?
* Festivali yöneticisi Ahmet Boyacıoğlu’na ‘Kanun Hükmü’ belgeselini tekrar festivale aldıktan ve Adalet Bakanı’nın açıklamasından sonra hangi gerekçe ile soruşturma açıldı, onu ve ekibini kimler tehdit etti? Tehditlere karşı da hukuki süreç başlatıldı mı?