Yeniden Refah’tan Şanlıurfa’da gövde gösterisi
Urfa’da partisinin etkinliğinde konuşan CHP Genel Başkanı, HDP’li belediyelere yönelik kayyum uygulamasına karşı tepkisini ilk kez doğrudan gösterdi: Siyasi meşruiyete gölge düşürür. Tam bir felaket.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şanlıurfa’da partisinin yerel yönetim çalıştayında konuştu.
Konuşmanın en dikkat çeken kısmı ise kayyum uygulamasına yönelik ölen bölümüydü.
Siyasi iktidar için en önemli konunun ‘ahlaki ve siyasi meşruiyeti’ olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Eğer montaj videolar yapıyorsanız ahlaki ve siyasî meşruiyetiniz tartışılır hale gelir. Milletin seçtiği belediye başkanı yerine kayyum atarsanız, siyasî meşruiyete gölge düşürür. Bu millet niye oy kullanıyor? Bunun adı demokrasi olur mu? Bu tam bir felakettir” dedi.
Eğitim sorununa değinen Kılıçdaroğlu, “Eğitim tam bir felaket. 60-70 kişilik sınıflarda bir öğretmen öğrenciyle nasıl ilişki kuracak? Derslik için de söz veriyoruz. Büyükşehir belediye başkanlığını bize vereceksiniz, 5 bin derslik kuracağız. Eğer Şanlıurfalı kardeşim çocuğunun iyi bir eğitim almasını istiyorsa, en az 100 kreşin Urfa’da olmasını istiyorsa CHP’nin adayına oy verecek, beraber takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.
CHP’nin yerel yönetimlerde yaptıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, “Eskişehir hafta sonu turist kaynıyor. Eskişehir bir çöl gibiydi, vahaya döndü. Kim yaptı? CHP. Şanlıurfa’da çok daha fazla şey var ama vizyon lazım. Zenginleşmek için siyaseti kullanırsanız toplum yoksul kalır. Şanlıurfa bir Kudüs, bir İstanbul olabilir” dedi.
Uyuşturucu kullanımına ilişkin AKP’yi eleştiren Kılıçdaroğlu, “Uyuşturucu nedeniyle gençliğimizi kaybedebiliriz. Bu artık bir milli güvenlik sorunudur. Cezaevinde bir tane bile uyuşturucu baronu göremezsiniz” ifadelerini kullandı.
2 oğlu ve eşi 2018’de Ak Parti Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınları tarafından katledilen Emine Şenyaşar’dan da bahseden Kılıçdaroğlu, hastanedeki saldırının görüntülerinin kaybedildiğini hatırlattı.
Emine Şenyaşar’ın neredeyse suçlu ilan edildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “8 savcı iddianame hazırlamaya korktu. Oraya arkadaşlarımız geldi. Kimse sahipsiz değildir bu memlekette. Dava açıldı, takip ediyoruz” diye konuştu.
Suriyelileri ülkelerine geri göndereceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Karnını doyurmakta zorlanan Urfalı kardeşim bir de Suriyelilerin karnını doyuruyor. İktidar olsaydım bunların hepsini ülkelerine gönderecektim. Biz ısrar edince, vatandaşlar da böyle bir talepte bulununca mültecilerin gönüllü geri dönüşü için proje hazırlıyoruz dediler. Gönüllü geri gönderecekler. Bu devleti yöneten kişi ABD’ye gittikten sonra, ülkemizdeki ana muhalefet partisi seçimi kazanırsa mültecileri geri göndereceğiz diye tehdit etti şeklinde açıklama yaptı. Kendi ülkesinin ana muhalefet partisini başka ülkenin politikacılarına şikayet ediyor. Şuna bakar mısınız? Evet, göndereceğiz. İnsani koşullarda göndereceğiz. Sen getirdin, biz göndereceğiz. Bu milletin başına bela ettin bu insanları. Ben o insanlara da üzülüyorum. Onlar da huzur içerisinde yaşamak istiyorlar. Senin ne işin vardı Orta Doğu bataklığında?”