OVP’de enflasyon hedefi yükseldi, büyüme hedefi düştü
8 Eylül'de müşterilerine gönderdiği bilgi notunda 'TL artır' tavsiyesinde bulunan JPMorgan, yeni raporunda Türk Lirası'nın ucuz olduğuna dikkat çekerek, ilave devaülasyona gerek olmadığını savundu.
8 Eylül’de müşterilerine gönderdiği bilgi notunda “Model portföyümüze küçük bir miktar ‘TL ağırlık artır’ pozisyonu ekliyoruz. Temmuz başında opsiyonlarda TL uzun pozisyonu almıştık. Artık risk/ödül dengesinin doğrudan TL alımdan yana olduğunu düşünüyoruz” diyen ABD’li yatırım bankası JPMorgan Türk Lirası yeni bir rapor yayınladı. Bankanın analisti Anezka Christovova tarafından hazırlanan 5 Ekim tarihli raporda, zaten ucuz olan Türk Lirası’nda ilave devalüsyona gerek bulunmazken, ekonomi yönetiminin rezerv kaybetmeden döviz kurunu istikrarlı tutabileceği vurgulandı. Raporda Türk Lirası tahvil pozisyonunun “piyasaya paralel getiri”, Türk Lirası pozisyonunun ise “piyasa üzeri getiri” düzeyinde olduğu belirtildi.
JPMorgan’ın 3 Mayıs’ta hazırladığı raporda, seçimlerin ardından “ortodoks politikalara güçlü bağlılık” oluşması halinde dolar/TL tahminleri 25, “ılımlı ortodoks politika senaryosunda ise 30 seviyesinde öngörülmüştü.
Analizlerin Türk Lirası’nın ucuz ve rekabetçi olduğuna işaret ettiği belirtilen raporda, “Bu nedenle yetkililerin rekabetçilik kaygılarından ziyade enflasyonla mücadele sürecine yardımcı olmak için lira istikrarına öncelik verebileceğine inanıyoruz. Daha da önemlisi, para politikasındaki sıkılaştırmanın ardından yetkililer, Döviz rezervlerinin büyümesinden ödün vermeden lirayı genel olarak istikrarlı tutmayı başardılar” değerlendirmeleri yer aldı.
TL’de piyasa üzeri getiri pozisyonu için temel argümanlarının dövizdeki daha fazla zayıflamanın şu anda enflasyon görünümü açısından yararlı olmayacağı, ucuz değerlemeler göz önüne alındığında rekabet edebilirliğin pek endişe yaratmaması gerektiği ve sağlanan sıkılaştırmanın yetkililerin döviz rezervlerini yeniden inşa ederken TL’yi sabit tutabileceklerini göstermesi olduğunu söyleyen analistler, bu durumun yüzde 40’ın üzerindeki ima edilen getirilere karşı yeterli bir risk/getiri oranı sağladığını ifade etti. Yine de son dönemde dolar/TL’nin ara ara yükseliş eğilimi gösterdiğine dikkat çeken analistler raporlarında şu değerlendirmelere yer verdi:
“Bizce bu durum muhtemelen TL’nin geniş gelişen piyasalardaki döviz koşullarını yansıtması ve TL’deki değer kaybının hızının eurodaki düşüşle tamamen paralel gitmesi yönündeki bir isteği yansıtıyor. Negatif bir risk ortamında, TL’nin görece güç bazında öncelikli olarak daha iyi performans göstermesi muhtemel. Yerel tahvil getirileri keskin bir şekilde yükseldi ancak TL cinsi tahvillerin ‘ucuz’ olması için daha fazla düzeltme olması gerektiğini düşünüyoruz. Şu anda yüzde 26,5-28,5 olan seviyelerin adil değerini yüzde 35,7 civarında görüyoruz.”