Kılıçdaroğlu Beştepe’deki o günü anlattı: Çayımı içtim ama kurabiyeler haramdır diye yemedim
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı davasında cezası onanan isimleri Silivri ve Bakırköy cezaevlerinde ziyaret etti. Silivri’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP lideri, Anayasa Mahkemesi’ne seslenerek ‘Can Atalay’ın bir an önce çıkması lazım’ dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi davası hükümlüleri Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay, Osman Kavala, Tayfun Kahraman’ı Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde ziyaret etti. Ardından Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na geldi. Kılıçdaroğlu, burada Çiğdem Mater ve Mine Özerden ile görüştü. Kılıçdaroğlu’na CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu eşlik etti.
Silivri’deki ziyaret sonrası Kılıçdaroğlu, “Şimdi Anayasa Mahkemesi’nin gerçekten oturup bir karar vermesi lazım. Daha önce benzer kararlar var. Can Atalay’ın da bir an önce çıkması lazım.” dedi.
Basın Açıklaması https://t.co/siOSPUdu6l
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) October 6, 2023
Kılıçdaroğlu; Atalay, Kavala ve Kahraman ile yaptığı görüşmenin ardından basın mensuplarına cezaevi önünde açıklamalar yaptı.
Kılıçdaroğlu, “Ziyaretimizin temel gerekçesi şu; açık ve net söylüyorum, bu ülkede adalet yok. Halkın seçtiği bir milletvekili; anayasaya, hukuka, demokrasiye aykırı olarak hapiste tutuluyorsa bir sorun var demektir. Benim görevim de bu adaletsizliği daha görünür hale getirmektir. Adalet eğer gerçekten sağlanacaksa, haksızlıklara karşı mücadele edilecekse bu haksızlıklara muhatap olan; gereksiz yere, hukuksuz bir şekilde hapse atılan insanlara yardım etmektir, onların yanında durmaktır” dedi.
Can Atalay ile ilgili bir soruya Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
“Can Atalay ile de görüştüm. Eğer bir yargı yürütme organının kontrolünde ise yani açıkça söylemek gerekirse sarayın kontrolünde ise o yargı adalete uygun karar vermez, o yargı sarayın yani yürütme organın talepleri doğrultusunda karar vermiş olur. Can Atalay’ın durumu da böyledir. Can Atalay, milletvekili olmadan önce daha sade bir vatandaşken gitti Cumhuriyet Savcılığı’na, temiz kâğıdı aldı, ‘Sen milletvekili seçilebilir misin’ dediler ‘evet seçilebilirsin’ dedi savcı. Kâğıdı verdi. Aldı dosyalarını götürdü Yüksek Seçim Kurulu’na. Orada Yargıtay, Danıştay üyeleri var. Onlar da dediler ki ‘evet, seçime girip milletvekili olabilirsin, parlamentoya girebilirsin.’ O da seçime girdi, vatandaş oyunu verdi, seçildi.
Şimdi diyorlar ki ‘sen hapisten çıkamazsın.’ Niçin? Bir yanlışlık varsa en başta bu kararı verenlerde yanlışlık var. Danıştay hakimleri, Yargıtay hakimleri, Yüksek Seçim Kurulu’nda diyorlar ki ‘hayır sen milletvekili seçimlerine girebilirsin, milletvekili seçilebilirsin.’ Ee girdim, kazandım, şimdi saraydan talimat var ‘bunu hapishaneden dışarı çıkarmayacaksınız’ diye. Yargıtay da bu karara uydu; hukuku, kanunları çiğnedi. Yargıtay’ın tarihinde böyle bir olay olmamalıydı, ama bu da oldu. Şimdi Anayasa Mahkemesi’nin gerçekten oturup bir karar vermesi lazım. Daha önce benzer kararlar var. Can Atalay’ın da bir an önce çıkması lazım.”
Diğer Gezi Parkı hükümlülerinin de cezaevinden çıkması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Hiç kimse düşüncelerinden ötürü yargılanmamalı. Düşünceden korkulur mu, ahlaktan, erdemden korkulur mu? Bunlardan korkulmaması lazım. Bu ülkede demokrasi yok, ben bunun farkındayım. Demokrasinin olmadığını da gayet iyi biliyorum. Otoriter bir yönetimin olduğunu biliyorum. Yargıçların önemli bir kesiminin karar almadan önce birilerine danıştığını da gayet iyi biliyorum. Şimdi o görüşler çerçevesinde alınan kararları da gayet iyi biliyorum. Ben burada olmamın temel nedeni de o kararların yanlış olduğunu herkese duyurmaktır. Bu ülkede vicdanlı insanlar var. Ben bu ülkede o vicdanlı insanların yüreğine sesleniyorum” diye konuştu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi Gezi Parkı davasında, Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ile Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater’e verilen 18’er yıl hapis cezalarını onadı. Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekci ve Mücella Yapıcı hakkında verilen 18’er yıl hapis cezaları ise bozuldu. Altınay ile Yapıcı 28 Eylül’de bulundukları cezaevinden tahliye edildi.
14 Mayıs seçimlerinde TİP’ten Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın başvurusu da AYM 2. Bölüm’de görüşüldü. Mahkeme, Atalay’ın “yasama dokunulmazlığı” başvurusunu Genel Kurul’a sevk etti. AYM Genel Kurulu da başvuruyu 12 Ekim’de karara bağlayacak.
Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun İstanbul ziyareti yarın (8ekim Pazar) yapılacak İstanbul Kongresi için de büyük önem taşıyor. Kılıçdaroğlu’nu önceki akşam kongrede Genel Merkez’in adayı olarak Cemal Canpolat karşıladı. Genel başkanlık yarışında Özgür Özel’i destekleyen Özgür Çelik ise dün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla birlikte İstanbul’un kurtuluşu töreninde yer aldı.