Platformlarda bu hafta: Manga uyarlamasından çiçeklerin diline
Netflix’in hit Fransız dizisi Lupin üçüncü ve son sezonuyla veda etmeye hazırlanıyor. 1800’lerin sonunda New York’ta zenginlerin dünyasını anlatan 'The Gilded Age’ ikinci sezonu gelmeden tüm bölümleriyle Blu TV'de. Stephen King tavsiyesi 'No One Will Save You' filmin ise Disney+'ta.
Netflix’in hit Fransız dizisi Lupin üçüncü ve son sezonuyla geri döndü. Tüm dünyada olduğu gibi bizde de çok sevilen Lupin; Senagal asıllı bir Fransız hırsız olan karizmatik Assane Diop’un hikayesini anlatıyor. Assane çocukken babası Paris’te çok zengin bir ailenin şoförlüğünü yapar. Çok kıymetli bir kolyeyi çalmakla suçlanan baba, iftiralar sonucu hapse atılır ve orada intahar eder. Assane’a babasından geriye bir Arsen Lüpen kitabı ve intikam ateşi kalır.
Assane, Maurice Leblanc’ın 1907 yılında yarattığı kibar, zeki ve esprili hırsız Arsen Lüpen’in büyük bir hayranıdır ve onu taklit eder. Seyirciye bir yandan ‘Ocean’s Eleven’ ve ‘La Casa De Papel’ gibi “imkansız soygun planı” keyfi veren Lupin bir yandan da Paris’te büyüyen Senegalli bir göçmenin hayatını anlatırken, sınıfsal ve sosyal konulara da değiniyor.
Fransız oyuncu Omar Sy’ın büyük bir başarı ile hayata geçirdiği Assane ilk iki sezonda babasının intikamını almış artık geriye tek bir hedefi kalmıştır; eski eşi ve oğluna kavuşmak. Assane artık sadece Netflix izleyicisinin gözünde değil, dizideki Fransız halkının gözünde de Robin Hood vari bir halk kahramanına dönüşmüş,son bir iş yapıp emekli olmaya karar vermiştir. Daha önce çalmayı deneyip başaramadığı dünyanın en kıymetli siyah incisini çalmayı kafaya koymuştur fakat bu, şimdiye kadar yaptığı işlerin en tehlikelisi olacaktır.
Açıkçası üçüncü sezon serinin en heyecanlı ve en aksiyon dolu sezonu olmuş. Arsen Lüpen ilhamı, sistem eleştirisi, son derece zeki tasarlanmış bir soygun ve kaçış planı ve Omar Sy’ın muhteşem oyunculuğu birleşince ortaya başından kalkamayacağınız, bir oturuşta izleyip bitirmek isteyeceğiniz bir final sezonu çıkıyor.
📌’La Casa De Papel’, ‘Sherlock’ ve ‘Prison Break’ gibi dizileri sevdiyseniz ‘Lupin’i beğenebilirsiniz.
‘Downtown Abbey’nin yaratıcılarından Julian Fellowes’un senaristi olduğu ve yine bir dönem hikayesi olan ‘The Gilded Age’in ilk sezonu BluTV’de yayımlanmıştı. Platform dizinin ikinci sezonunun 30 Ekim’de platforma geleceğini duyurdu. Eğer birinci sezonu kaçırdıysanız, ikinci sezon gösterime girene kadar izleyip diziyi yakalayabilirsiniz.
1800’lerin sonunda New York’ta geçen dizi JP Morgan, Cornelius Vanderbilt, John D. Rockefeller, ve Andrew Carnegie’in bankacılık ve finans alanında monopollerini kurmaya başladığı Mark Twain tarafından ‘Yaldızlı Dönem’ diye adlandırılan Amerika’nın dünyanın ekonomik gücü olmaya başladığı dönemi anlatıyor. Eski zenginler yeni düzen içerisinde yavaş yavaş servetlerini kaybetmeye başlamıştır dönem kendi zenginlerini yaratmaktadır. Eski zenginlerin gelenek, mütevazılık, cemiyet kuralları gibi değerleri yeni zenginler tarafından hor görülüp yok edilmekte; gösteriş ve görgüsüzlük yükselmektedir.
Anne babasını kaybeden Marian Brook tam da bu dönemde; New York’ta yaşayan ve aristokrasinin değerlerini temsil eden halalarının yanına taşınır. Genç kadın kendisini komşuları olan ve demiryolu işi sayesinde zengin olmuş, sonradan görme hırslı Russell ailesi ile halaları arasındaki sosyal savaşın ortasında bulur.
📌 ‘Bridgerton’, ‘Downton Abbey’, ‘The Crown’ gibi aristokrasi hilayesi anlatan dönem dizilerini seviyorsanız, The Guilded Age’i beğenebilirsiniz.
Stüdyolar ve dijital platformlar, Cadılar Bayramı vesilesiyle korku ve doğa üstü içerikli yapımlarını ekim ayına saklar. Dolayısıyla ekim korku türünün hayranlarının en sevdiği aylardan biridir. Korku türünün en büyük yazarlarından birisi olan ve yaşarken efsane statüsüne ulaşan Stephen King de bu korku türü hayranlarından biridir.
Sadece kitap ve senaryo yazmakla kalmayıp aynı zamanda türün iyi bir izleyicisi olan King, yedi milyondan fazla kişinin takip ettiği Twitter hesabından takipçilerine arada sırada dizi ve film tavsiyeleri verir. Bu tavsiyelerinden biri olan From dizisi King bahsettikten sonra en çok izlenenler arasına girmişti.
Efsanevi yazar Stephen King, yakın bir zaman önce takipçilerine bu kez Disney+’ta yayınlanan ‘No One Will Save You’ (Seni kimse kurtarmayacak) isimli filmi tavsiye etti ve şunları yazdı: “No One Will Save You: Zekice, cesur, kapsayıcı, korkutucu. Buna uzaktan yakından benzeyen bir şey bulmak için 60 yıl öncesine, ‘Alacakaranlık Kuşağı’nın (The Twilight Zone) The Invaders bölümüne gitmeniz gerekiyor.”
King’in tavsiye ettiği film; bir uzaylı istilasının ortasında kalan genç bir kadını anlatıyor. Filmin başrolünde yer alan Kaitlyn Dever’ın canlandırdığı Brynn, yaşadığı çok kötü bir olaydan sonra kasabadan adeta sürülmüş, şehir dışındaki evinde kendisine yalnız fakat çok keyifli bir yaşam kurmuş, hobileri ile vakit geçiren, münzevi bir hayatı tercih etmiş bir genç kadındır. Brynn’in huzurlu yaşamı bir gece yarısı evine giren korkunç ve saldırgan bir uzaylı tarafından alt üst edilir. Akıllı, yetenekli ve cesur olan Brynn evine giren uzaylıyı öldürüp kaçmayı başarır fakat kısa bir süre içinde bunun münferit bir saldırı olmadığını ve bir uzaylı istilasının söz konusu olduğunu fark eder. Uzaylılar kullandıkları parazitler aracılığı ile kasabadaki neredeyse herkesi ele geçirmiştir. Brynn uzaylılarla tek başına bir mücadeleye girişir.
Sadece Kaitlyn Dever’ın oyunculuğu üzerine kurulan filmde neredeyse hiç diyalog bulunmuyor fakat Dever oyunculuğu ve mimikleriyle zaten hiçbir diyaloğa gerek bırakmıyor. Genç kadın hakikaten dehşet verici olarak tasarlanmış, korkunç uzaylılarla klastrofobik bir ortamda çaresizce mücadele ederken seyirci de Brynn ile birlikte gerim gerim geriliyor.
📌 ‘War of the Worlds’, ‘Signs’, ‘Cloverfield’ gibi filmleri sevdiyseniz ‘No One Will Save You’yu beğenebilirsiniz.