Filmekimi günlüğü: Almodovar’ın Altın Aslan’lı filmi ülkemize gelmiştir
Altın Palmiye'li 'Bir Düşüşün Anatomisi' kaza mı cinayet mi belli olmayan bir ölümün peşine düşüyor. 'Sorgu' yoga hocasının bir casus mu yoksa değil mi sorusuna cevap arıyor. Versailles Sarayı’nda yalnız bir kadın... Filmekimi'ndeki filmler bugün çok soru soruyor, cevabını da izleyene bırakıyor.
Henüz bir televizyon çalmış olan Bruno, intihara teşebbüs eden Albert’in hayatını tesadüfen kurtarır. Kaderin bu cilvesi iki bahtsız adamın arkadaşlığına vesile olur. Hayatlarını düzene sokmak için bir danışmana giderler, bu arada bir grup genç yeşil aktiviste denk gelirler. Bedava birayla cipsin cazibesine kapılan ikili, dava uğruna olmasa da bu ekolojik hareketin saflarına katılıverir.
Polisiye komedi ‘Can Dostum’ ile gişe rekorları kıran yönetmen ikilisi Éric Toledano and Olivier Nakache bu son filmlerinde, dibe vururken bile yaşamaya değer bir şeyler bulmanın mümkün olduğunu bize gösteriyor. ‘Zor Bir Yıl’ dünya prömiyerini Toronto Film Festivali’nde Özel Gösterimler kapsamında yaptı.
2017 yazında bir akşam FBI, Reality Winner’ın evine baskın yapar. Genç Winner yoga öğretmenliği yapmaktadır, orduda görev yapmıştır, fakat asıl mesele, 2016 ABD seçimlerinde Rusya’nın müdahalesine ilişkin gizli bir raporu medyaya sızdırmış olmasıdır.
Winner’ın FBI sorgusunun dökümünü birebir kullanan film aynı anda hem gergin hem sıradan, hem karanlık hem de komik ve bir o kadar da gerçekçi yapısıyla akıcı bir politik gerilim. Tina Salter’in kendi yazdığı ‘Is This A Room’ adlı oyundan sinemaya uyarlayarak yönettiği ‘Sorgu’, ilk gösterimini Berlin Film Festivali’nde yaptı. Winner’ı başarıyla canlandıran Sydney Sweeney’i ‘Euphoria’ ve ‘The White Lotus’ dizilerinden hatırlıyoruz.
Şerifi, silahlı kovboyları, tozlu çölü ve parlak renkleriyle Pedro Almodóvar usulü kuir bir western, gözalıcı bir kısa sürpriz… 1910 yılında geçen filmde bir adam çölü aşarak 25 yıldır görmediği eski dostunu ziyaret eder. Geceyi birlikte geçirseler de ikisinin de asıl amacı farklıdır.
Cannes’da özel bir gösterimde dünya prömiyerini yapan, Pedro Pascal, Ethan Hawke’ın başrolde oynadığı ‘Strange Way of Life’ın ortak yapımcılarından biri Saint Laurent ve renkli kostüm tasarımlarının esin kaynakları da James Stewart’tan Kirk Douglas’a erkek oyuncuların Hollywood filmlerinde giydikleri. Amalia Rodrigues’in filmle aynı adı taşıyan fadosundan esinlenen Almodóvar’ın yıldız oyuncu kadrosuyla da ayrıca parlayan yeni filminin çekimleri, Sergio Leone’nin meşhur spagetti western’lerini çektiği İspanya’daki Tabernas de Almería çölünde yapıldı.
Kimsenin istemediği, halktan bir kız, hayattan bıkmış bir kral ve tarih kitaplarına geçmiş bir saray skandalı… Cannes Film Festivali’nin açılışında gösterilen dönem filmi, Fransa Kralı 15. Louis’nin metresi, filme adını veren Jeanne du Barry’nin yaşam öyküsünden esinleniyor.
Yönetmen ve senarist Maïwenn, Jeanne rolünü de üstlenirken kralı Johnny Depp canlandırıyor. Derinlikli araştırmalara dayanan ve yazımı yıllar süren senaryosuyla 35mm filme çekilen ‘Jeanne du Barry’, şatafatlı Versailles Sarayı’nı mekân alıyor ve zarif maskeler ardındaki iktidar çekişmelerini 18. yüzyıl ile günümüz arasında bağlantılar ima ederek beyazperdeye yansıtıyor.
Maïwenn filmin ilham kaynağının bir başka film olduğunu şöyle anlatıyor: “Her şey 2006’da Sofia Coppola’nın Marie Antoinette filmini gördüğümde başladı. Asia Argento’nun canlandırdığı Jeanne du Barry karakteri perdede göründüğü an büyülendim. Kaybetmeye mahkûm, muhteşem bir karakter. Kendi filmimin de masal gibi olmasını istedim, Külkedisi gibi.”
Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye alan ‘Bir Düşüşün Anatomisi’, “Birinin özel hayatı başkasının cehennemidir” fikrinden yola çıkan, “Hitchcockvari mahkeme filmi” olarak değerlendiriliyor.
Justine Triet’nin yönettiği ve kimi festivallerde seyirci ödülü de alan filmin odağında Fransız Alpleri’nde bir kulübede kocası Samuel ve görme engelli oğluyla izole bir yaşam süren Alman yazar Sandra var. Samuel yüksekten düşerek ölür fakat soruşturma sonucunda ölüm nedeninin intihar mı kaza mı olduğu kesinleşmez ve Sandra cinayet suçlamasıyla tutuklanır. Samuel’in ölümünün sorgulandığı mahkeme süreci, çiftin çalkantılı ilişkilerinin de derinine inen rahatsız edici ve tatsız bir psikolojik yolculuğa dönüşür.