ABD’de bir müze davalık oldu: Bebeklerimizi emzirmemiz gerekiyor özgürce yapabilmeliyiz
İsrail-Hamas savaşı Gazze'de geçse de etkileri dünyanın dört bir yanına ulaştı. Bazı ülkelerde Arap ve Müslümanlar hayatlarından endişe duymaya başlarken, bazı yerlerde de antisemitizmin canlanması kaygısı ortaya çıktı. ABD'li Yahudilerin kongre eylemi dünyanın siyah-beyaz olmadığını gösterdi.
İsrail-Hamas arasında 12 gündür devam eden savaşın en büyük kaybedenlerinin siviller olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Savaş Ortadoğu sınırlarını aşarak tüm dünyaya yayıldı. Gazze’de yaşananlar, siyasetçilerin söylemleri ve savaşa karşı aldıkları tavır ile yaşananların medyaya yansıyış şekli insanları iyi ya da kötü harekete geçirdi. Bazı yerlerde Filistin’i savunmak ya da Filistinli olmak linç ve cinayet sebebi olurken, bazı yerlerde sinagoglara saldırıldı. Gazze’de hastaneye sığınan 471 Filistinlinin hava saldırısında hayatını kaybetmesi ise Yahudiler de dahil olmak üzere dünya tarafından büyük tepkiyle karşılandı. ABD’li Yahudilerin ABD Kongresi önünde oturma eylemine başlaması, dünyanın siyah-beyazdan oluşmadığını bir kez daha hatırlattı.
Geçen hafta Harvard Üniversitesi’nde öğrenim gören 34 öğrenci Filistin’i destekleyen bir bildiriye imza attığı için okul çevresinde dolaştırılan kamyonlara adları ve fotoğrafları konuldu, ifşa edilen gençler için, ‘Harvard’ın önde gelen antisemitleri’ denildi. Gençlerin fişlenmesini isteyenler arasında ABD’li milyarderler de vardı. ‘Fişlensinler ki bu gençleri işe almayalım’ diyenler vardı. Çocukların isimleri sadece okul çevresinde dolaştırılmakla kalmadı, internet ortamında da ifşa edildi. Daha sonra bu öğrencilerden bir kısmı bildiriden imzalarını çekmek zorunda kaldı.
Gençlerin isminin afişe edilmesi yetmemiş olacak ki Victoria’s Secret gibi markalarıyla tanınan milyarder Les Wexner’ın kurduğu Wexner Vakfı, üniversitenin geçen hafta Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırılara karşı verdiği tepkiyi gerekçe göstererek Harvard’a verdiği desteği kesti. Açıklamada esasen öğrencilerin adı geçmiyor ancak genel olarak tavrın duruşu eleştiriliyor. Pek çok yatırımcı, milyarder ve bağışçı Ivy League okullarını İsrail’in yanında durmaya ve antisemitizmi kınamaya çağırdı.
Vakfa göre Harvard yöneticileri ‘tavrını göstermekte ikircikli davranmış’. Yapılan açıklamada, “Açık bir ahlaki duruş göstermedikleri için Harvard Üniversitesi ve Wexner Vakfı’nın artık uyumlu ortaklar olmadığına karar verdik. Bizim değerlerimizle Harvard’ınkiler artık uyuşmuyor” denildi.
Almanya’nın başkenti Berlin’in Mitte mahallesinde bir sinagoga molotof kokteylli saldırı düzenlendi. Saldırı, Gazze’deki hastane katliamı nedeniyle gece saatlerinde düzenlenen protestolarda eylemcilerin Berlin polisiyle gece boyu süren çatışmalarının ardından gerçekleşti. Maskeli iki kişinin attığı molotof kokteylleri, sinagogun önündeki kaldırıma isabet etti, dolayısıyla bina zarar görmedi. Cemaatin Berlin’in merkezindeki bina kompleksinde bir sinagog, bir anaokulu ve bir toplum merkezi bulunuyor. Berlin polisi henüz saldırının faillerini yakalayamadı ancak olayı soruştururken, İsrail karşıtı sloganlar atan başka bir protestocuyu tutukladı.
Yahudi cemaatinden Haham Shlomo Afanasev, Almanya’da ilk kez kendini güvende hissetmediğini ve artık ‘Yahudi’ görünmekten endişe duyduğunu söyledi. Afanasev, “2006’dan beri sinagoga hep kippamla giderim. Bugüne kadar burada kendimizi güvende hissettik. Dolayısıyla bu bölgede böyle bir şey olabileceğini düşünmemiştik. Berlin’in ortasındayız” dedi.
ABD’nin Chicago kentinde 6 yaşındaki bir çocuk ve annesinin, iki yıldır hiçbir sorun yaşamadıkları 71 yaşındaki ev sahipleri tarafından bıçaklanması ABD’deki Arap ve Müslümanlar için tehlike çanlarını çalan olay oldu. Filistin asıllı olsa da ABD’de doğan ve Ortadoğu’daki savaştan haberdar olmayan küçük çocuk, 26 kez bıçaklanarak hayatını kaybetti. Annesi de birçok kez bıçaklandı ancak hayatta kalmayı başardı.
Bu saldırı yaşı biraz daha büyük olan Arap ve Müslümanları muhtemelen 11 Eylül dönemine götürdü. O dönemde bu kesime karşı çok büyük bir önyargı oluşmuştu. Komedyen kimliğiyle tanınan ABD’li Amer Zahr, “Hayatımda sadece iki kez annem beni arayıp Amerika’da dikkatli olmamı söyledi. Bunlardan ilki 11 Eylül’den sonraki günlerdi, diğeri de dündü” diyor.
Batı Virginia’da yaşayan ve üç yıl önce Müslüman olan Morgan Fowler ise ABC News’e anlattığına göre başörtüsü takmanın ülkede yaygın bir şey olmadığından başkaları tarafından daima ‘biraz korkutucu’ olarak görüldüğünü söylüyor. Ancak savaş başladığından beri yakınları onun güvenliği için daha da dikkatli. Anlattığına göre iş arkadaşları mesaileri bittikten sonra onu arabasına kadar bırakıyor.
New York Meclisi’nin Müslüman üyesi Zohran Mamdani, “Arkadaşlarım ve seçmenlerim beni arıyor ve sonra ağlamaya başlıyorlar. Bu durum ürkütücü bir şekilde 11 Eylül’den sonraki ayları anımsatıyor” diyor. Son günlerde ölüm tehditleri içeren sesli mesajlar aldığını söyleyen Mamdani, bu ses kayıtlarından birinde ‘tüm Müslümanların ölmesini dilendiğini ve çocuğunun beyin kanserinden ölmesini temenni edildiğini’ söyledi. Mamdani geçen hafta ateşkes talebiyle Senatör Chuck Schumer’in evine yürüyen Yahudilere eşlik ederken tutuklanmış.
Savaşla ilgili Batı standartlarına uymayan fikirler belirtmek ve hatta Filistinli olmak bile suç haline gelmiş olabilir. Hessen Bilim ve Sanat Bakanlığı ve Frankfurt RheinMain Kültür Fonu tarafından desteklenen, Alman edebiyat derneği LitProm tarafından düzenlenen LiBeraturpreis Ödülü’ne bu yıl Filistinli yazar ‘Küçük Bir Ayrıntı’ romanıyla Adania Shibli değer görülmüştü. Ancak ödülü veren ve töreni düzenleyen LitProm “İsrail ve Filistin’de milyonlarca insanın acı çektiği, Hamas’ın başlattığı savaş nedeniyle” ödül törenini iptal ettiklerini açıkladı.
75’incisi düzenlenen Frankfurt Kitap Fuarı’nda açılış konuşması yapan filozof Slavoj Zizek Filistinlilerin de dinlenmesi gerektiğini söyleyince, katılımcılar konuşmasını böldü, bazıları salonu terk etti.
ABD Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Gazze’ye insani yardım sağlanması için çatışmalara “ara verme” çağrısı yapan karar tasarısını veto etti. Brezilya’nın sunduğu karar tasarısı için 12 ‘evet’, iki ‘çekimser’ ve bir ‘hayır’ oyu kullanıldı. 15 üyeli BMGK’de daimi üye ABD’nin ‘hayır’ oyu verdiği tasarı için Rusya ve İngiltere çekimser oy kullandı.
Bunun üzerine ABD’deki yüzlerce Yahudi, ateşkese hayır oyu veren ABD’nin kararını değiştirmesi için ABD Kongresi önüne oturma eylemi yapmaya gitti. 24’ü haham olmak üzere 350 kişinin kongre içinde dua ettiği ve ABD kararını değiştirene kadar da yerlerinden ayrılmayacakları belirtildi. Ne var ki ilerleyen saatlerde 500 kişinin tutuklandığı bildirildi.
BREAKING: Jewish protesters for a #FreePalestine flood rotunda of Canon Building demanding CeaseFire chanting NOT IN OUR NAME!”
Stop #Gazagenocide pic.twitter.com/XopVI1yEfq
— #StopCopCity (@ChuckModi1) October 18, 2023
Dünya genelinde yaşanan onca olumsuzluğa rağmen ABD’li Yahudilerin bu barışçıl eylemi, genellemelerden kaçınılması gerektiğinin, bir grubun ya da hükümetin yaptığı eylemden halkının ya da aynı uyruktan gelen insanların hepsinin sorumlu tutulamayacağının en net örneklerinden biri.