İzmir’deki iki sinagoga kırmızı boyalı saldırı
İsrail-Gazze savaşının 25'inci gününde ağır bombardıman sürüyor. İsrail ordusu, Gazze içinde ilerlemeye devam ederken tankların, Gazze'nin kuzeyinde giriş çıkışları kontrol ettiği ve hatta bir taksiye ateş açtığı bildirildi. Hamas ise İsrail ordusuyla hem güneyde hem de kuzeyde çatıştığını söylüyor.
İsrail-Gazze savaşının 25’inci gününde İsrail ordusu tanklar ve diğer zırhlı araçlarla kentlerin içine doğru ilerlerken Hamas bölgenin kuzeybatısında ve güneyinde İsrail birlikleriyle çatıştıklarını açıkladı. İsrail ordusu daha çok Gazze’nin kuzeyinde kentleşmenin yoğun olduğu bölgeye odaklandığını söylerken analistler İsrail’in şehrin kontrolünü ele geçirmeye çalıştığını söylüyor. Öte yandan İsrail ordusu Gazze içinde bir çatıya İsrail bayrağı çekti ve beyaz bayrak taşıyan bir taksi İsrail tanklarına hedef oldu.
İsrail son günlerde Gazze’deki kara operasyonlarını genişletti. Ordunun şeridi ikiye bölmek amacıyla kuzey-güney yolu üzerinden ilerlediği bildirildi. Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları Gazze’nin güneyine girdiğini söylediği İsrail güçlerine sabah saatlerinde tanksavar füzelerle karşılık verdiğini söyledi. Hamas Gazze’nin kuzeybatısındaki iki İsrail tankı ve buldozerini de füzelerle hedef aldığını duyurdu.
CNN International İsrail askerlerinin Gazze’de bir çatıya İsrail bayrağı astığını gösteren videoyu analiz ederek ordunun şimdiye kadar Gazze’nin içine yaklaşık iki mil girebildiği kanaatine vardı. İsrail bayrağı çekme görüntüsü ordunun Gazze’ye karadan girdiğini açıklamasından bu yana İsrail medyasının içeriden yayınladığı ilk görüntülerden biri oldu.
Öte yandan askeri uzmanlar İsrail güçlerinin kara operasyonunda yavaş hareket ettiğini, sebebin de Hamas’ın rehineleri serbest bırakması için pazarlık yapma olasılığını açık tutmak olduğunu söylüyor. İsrail ordusu operasyon başlayalı 600’den fazla Hamas hedefinin vurulduğunu söyledi.
İsrail ordusu sözcülerinden Jonathan Conricus kara operasyonlarının “Hamas’ın merkezi” dediği Gazze’nin kuzeyinde yoğunlaştığını söyledi. Conricus “Ancak Gazze’nin diğer bölgelerini de vurmaya devam ediyoruz. Hamas komutanlarını avlıyor, altyapılarına saldırıyoruz ve Hamas ile ilgili kritik bir hedef belirlediğimizde vuruyoruz” diye devam etti.
Her ne kadar hızlı bir giriş yapılmamış da olsa uydu şirketi Planet Labs’in pazartesi günü çektiği görüntüler ordunun işgal harekatını gözler önüne seriyor. Zira bu görüntülerde çok sayıda zırhlı aracın açık arazileri keserek kentsel alanlarda toplandığını gösteriyor. İsrail’e ait savaş araçlarının Gazze’nin kuzeyindeki El Karama mahallesinin güneyine kadar ilerlediği görülüyor.
Civardaki birçok bina hava saldırılarında ağır hasar almış ya da tamamen yıkılmış. Hava saldırısı ve bombardımanlar yüzlerce çukur oluşturmuş ve apartmanlar dümdüz olmuş. Planet Labs’in aşağıya ekleyeceğimiz uydu görüntüleri İsrail tanklarının Gazze’nin en büyük şehri Gazze’nin kuzeyinde, kentleşmenin en yoğun olduğu bölgeye ilerlediği üç istikametten birini gösteriyor.
Düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Politika Enstitüsü’nde askeri analist Michael Knights İsrailli askerlerinin “Gazze’ye girip çıkanları gözlemleyebilecekleri ve kontrol edebilecekleri bir konuma geldiklerini” söyledi ve Wall Street Journal’a yaptığı değerlendirmede “Bir yandan insanların dışarı çıkmasına izin verirken diğer yandan da Hamas’ın ikmal yapmasını engelleyebilirler” dedi.
İki İsrail tankıyla bir buldozerin Gazze Şeridi’nin kuzey ve güneyi arasındaki ana arter Salah el Din Yolu üzerinden bölgenin güneydoğusuna giriş çıkışları kısa süreliğine engellediği biliniyor. Görgü tanıkları ve bölgeden gelen görüntülere göre bir İsrail tankı beyaz bayrakla yaklaşan bir taksiye ateş açtı. Bölge sakinlerine göre tanklar daha sonra bölgeden ayrıldı.
İsrail ordu sözcüsü Nir Dinar askerlerin kimin militan kimin sivil olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını, hepsinin aynı araçları kullandığını iddia etti. Ne var ki ordu daha sonra Dinar’ın konuşmasının yanlışladı. Yapılan yazılı açıklamada ordunun “tanklara yaklaşan herkesin savaşçı olduğu varsayımıyla hareket etmediğini ve ateş açmadan önce önce araçtakilerin sivil olup olmadığını tespit etmek zorunda oldukları yönünde kesin talimat olduğunu” söyledi. Taksiye açılan ateş konusunda ise “Video görüntüleri ortamdaki koşulların öncesini göstermiyor” savunması yaptı.
Emekli İsrailli subay ve eski istihbarat yetkilisi Eyal Pinko ise İsrail güçlerinin Salah el Din Yolu üzerinde varlık göstererek Gazze’nin kuzeyini kontrol etmeyi amaçladığını söyledi. Pinko’ya göre İsrail’in bu hamlesi bölgedeki kontrolü yavaş yavaş ele geçirmek için.
Gazzeli sağlık yetkilileri 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e başlattığı sürpriz saldırının savaşı tetiklemesinin ardından şimdiye kadar 3457’si çocuk olmak üzere 8525 kişinin öldüğünü açıkladı. Artan ölü sayısı İsrail’in en büyük müttefiki ABD’nin Gazze’ye daha fazla insani yardım girebilmesi için çatışmalara ara verilmesi çağrısı yapmasına neden oldu. ABD’nin BM Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield “Gazze’deki insani kriz her geçen gün daha da vahim bir hal alıyor” diyerek ikiye bölünmüş BM Güvenlik Konseyi’ni (BMGK) bir araya gelmeye çağırdı.
15 üyeli Güvenlik Konseyi’nde ABD ve Rusya’nın verdiği önergeler sonuç alamıyor. ABD’nin “ateşkes olmadan insani molalarla yardımların bölgeye ulaştırılması” önergesi Çin ve Rusya tarafından veto ediliyor. Rusya’nın “tam ateşkes” önergesi ise ABD tarafından reddediliyor. Söz konusu üç ülke de BMGK’nın daimi üyeleri olduğu için birinin diğerine verdiği veto oy çokluğu olsa dahi veto yiyor. Thomas-Greenfield güvenlik konseyine yaptığı açıklamada ABD Başkanı Joe Biden’ın Netanyahu’ya, “İsrail’in vatandaşlarını terörizme karşı savunma hakkı ve sorumluluğu olduğunu belirtmekle birlikte, bunu uluslararası hukuka uygun şekilde yapması gerektiğini söylediğini” belirtti.
Arap ülkeleri burada sonuç alınamayınca cuma günü veto engeli olmayan BM Genel Kurulu’na gitti. 193 ülkenin üye olduğu oluşumda çatışmaların durdurulmasını sağlayacak insani ateşkes çağrısı 120’ye 14 oyla kabul edilirken 45 üye çekimser kaldı.
Ne var ki Netanyahu televizyonda yayınlanan son konuşmasında ateşkes gibi bir düşüncesinin olmadığını “Şimdi savaş zamanı” sözleriyle gösterdi. Netanyahu yaptığı açıklamada “Ateşkes çağrıları İsrail’in Hamas’a, terörizme ve barbarlığa teslim olması çağrısı demektir. Böyle bir şey olmayacak” dedi.