Erdoğan emekli ve çalışana ekonomi düzelene kadar beklemelerini tavsiye etti: Palavralara kanmayın
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, yılın son enflasyon raporunu açıkladı. Banka, jeopolitik riskler ve yaşanan birçok şok nedeniyle enflasyon tahminlerini 2023 sonu için yüzde 58’den yüzde 65’e, 2024 sonu için yüzde 33’ten yüzde 36’ya yükseltti.
Merkez Bankası (TCMB), enflasyon tahminini 2023 sonu için yüzde 58’den yüzde 65’e, 2024 sonu için yüzde 33’ten yüzde 36’ya yükseltti, 2025 yılı içinse yüzde 14’ten 15’e çekti. Merkez Bankası bir önceki tahminlerini 28 Temmuz’da açıklamıştı. Merkez Bankası bu tahminlerle piyasanın enflasyon beklentilerine yaklaştı. Zaten o yüzden bankanın 2023 tahminleri için ‘Gerçekçi’ değerlendirmesini yapan iktisatçılar çoğunluktaydı. Ancak bankanın 2024 beklentisi ‘iyimser.’ Çünkü piyasa 2024’te enflasyonun yüzde 40’ın üzerinde gerçekleşmesini bekliyor, yani Merkez Bankası’nın tahminlerinin üst sınırının da üzerinde. 2023 değil ama 2024 tahmini önemli, çünkü memur ve emekli ücretlerinden asgari ücrete kadar pek çok şey bu tahmine bakılarak belirlenecek.
Yılın son enflasyon raporunu açıklayan TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, tahminlerdeki artışın büyük şoklardan kaynaklandığını belirterek “Bu yıl sonu tahmin orta noktalarını 2023 için yüzde 65, 2024 için yüzde 36 ve 2025 için yüzde 14 olarak güncelledik. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktalarını da 2023 yılı için yüzde 62 ve 68, 2024 yılı için ise yüzde 30 ve 42 olarak revize ettik. Bu noktada, iki hususun altını çizmek isterim. İlk olarak, jeopolitik riskler ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlara ilişkin belirsizliklerin artması nedeniyle tahminlerimiz üzerindeki belirsizlik aralığını genişlettik. İkinci olarak, tahminlerimizi yukarı yönlü güncellemiş olsak da dezenflasyonun başlama zamanı, hızı ve seyrinde bir değişiklik olmayacağını değerlendiriyoruz” dedi. Erkan, tahminlerdeki artışın detaylarına ilişkin de şu bilgiyi verdi:
“Temmuz ve ağustos aylarındaki yüksek oranlı artışların ardından, tüketici fiyatlarındaki aylık artış eylülde zayıflamıştır. Öncü göstergeler, aylık enflasyonda başlayan yavaşlamanın ekim ayında sürdüğüne işaret etmektedir. Para politikası karar metinlerimizde belirttiğimiz gibi, aylık enflasyonun ana eğiliminde de gerileme bekliyoruz. Bununla birlikte, aylık enflasyon patikasında kasım, ocak ve mayıs aylarında para politikasının etki alanı dışında kalan unsurlara bağlı olarak geçici yükselişler olacağını değerlendiriyoruz. Örneğin, kasım ayında doğalgaz tüketiminin artmasıyla birlikte, hanelerin bedelsiz kullanım sınırını aşacağını öngörüyoruz. Bu durum, enflasyonda yukarı yönlü mekanik bir etki oluşturarak, aylık enflasyonun kasım ayında geçici olarak yükselmesine sebep olacaktır. 2024 Ocak ayında ise asgari ücret ayarlaması, fiyatları zamana bağlı belirlenen hizmet kalemlerindeki gelişmelerin ve otomatik vergi güncellemelerinin devreye girmesini bekliyoruz. 2024 Mayıs ayında ise doğalgaz kaynaklı baz etkileri ile yıllık enflasyonda tepe noktasının gerçekleşeceğini göreceğiz. ”
Erkan’ın sunumunda öne çıkanlar şöyle:
– TCMB olarak görevimiz fiyat istikrarı amacımız doğrultusunda dezenflasyonun en kısa sürede tesis edilmesi ve enflasyonun yeniden tek haneye indirilmesidir.
– Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar tüm araçlarımızı kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz.
– İç talepten dengelenmeye ilişkin şimdiden bazı öncü sinyaller alıyoruz.
– Dezenflasyon sürecinin 2024 yılının ikinci yarısında başlamasını öngörüyoruz.
– Parasal sıkılaştırmanın geniş çaplı etkileri zamana yayılmaktadır.
– Son dönemde gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışı gözlenmektedir.
– Tüm olumsuz şoklara rağmen ülkemizde finansman koşullarının dengeli seyrettiğini de olumlu bir gelişme olarak vurgulamak istiyorum.
– Enflasyonun haziran-eylül arasında yükselmesi büyük şoklardan kaynaklanmıştır.
– Eylül enflasyonu ekimdeki yüksek frekanslı veriler ve tüm öncü göstergeler, söz konusu şokların enflasyona yansımasının büyük ölçüde tamamlandığına işaret etmektedir.
– Talepteki güçlü seyir, devam etmekle birlikte ivme kaybetmektedir. Arz-talep dengesinde normalleşme kademeli şekilde başlamıştır.
– Hizmetlerdeki fiyat katılığı enflasyonu etkilemeyi sürdürecektir. Özellikle büyük şehirlerde kiralık ev ilanlarındaki fiyat artışlarında yavaşlama sinyalleri alıyoruz, ancak enflasyona yansıması zaman alacaktır.
– Enflasyon beklentilerindeki bozulma aydan aya yavaşlamıştır.
-Tüketim talebinin dengelenmesi, parasal sıkılaştırma sürecinde TL tasarruf araçlarına olan talebin artırılmasıyla desteklenmektedir.
– Ekim ayı öncü göstergeleri de aylık enflasyondaki gerilemenin devam edeceğine işaret etmektedir.
– Parasal sıkılaştırma süreci bütünsel bir anlayışla güçlendirilmektedir.
– Fazla likiditenin sterilizasyonu yoluyla miktarsal sıkılaştırma devam etmektedir.
– Bugünkü kararlarla ilave 350 milyar TL likiditenin daha sistemden çekilmesiyle toplam sterilizasyon 1 trilyon TL’nin üzerine çıkacaktır.
– Son 5 ayda makroihtiyati çerçevede belirgin bir sadeleştirme yapılmıştır.
– Piyasa faizleri, politika kararlarımız doğrultusunda gelişim göstermektedir.
– Bireysel kredi büyümesinde normalleşme başlamıştır.
– Ticari kredi kompozisyonu ihracat ve yatırım kredileri ile desteklenmektedir.
– Reeskont ve yatırım taahhütlü avans kredileri son 3 ayda ticari kredi kompozisyonuna önemli bir katkı sundu.
– KKM ve döviz mevduatı azalırken, TL mevduatı arttı.
– TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı yaklaşık yüzde 5 arttı.
– 20 Ekim itibarıyla rezervler 126 milyar doların üzerine çıktı.
– Risk primi ve imal edilen kur oynaklığı belirgin iyileşme gösterdi.