Türkiye, İsrail’le Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmalarını askıya aldı
İsrail'in Gazze'ye ağır bombardımanları devam ediyor, ABD ise geçen hafta İsrail'e 14.3 milyar dolarlık ek yardımı meclisten geçirdi. ABD halkı ise şimdiye kadarki en büyük ve yaygın protestolara imza atarak Filistin'e desteğini gösterdi.
İsrail’in Gazze’ye yönelik karadan, havadan ve denizden yoğun saldırıları devam ederken tüm dünyada ateşkes çağrısı yükseliyor. Bu seferki büyük protestonun adresi ABD idi. Ellerinde bayraklar taşıyan 10 binlerce protestocu İsrail’in Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonu kınamak için önceki gün sokaklara döküldü.
Özellikle Washington, New York, Nashville, Cincinnati ve Las Vegas’ta yoğunlaşan protestolar gün boyu sürdü. Washington’daki protestolarda “Ölülerin yasını tut, yaşayanlar için cehennemdeymişçesine savaş” ve “Bırakın Gazze yaşasın!” gibi pankartlar kullanıldı. “Nehirden denize Filistin” sloganını bazıları “antisemitik” olarak eleştirse de birçok protestocu bu sloganın özgürlük çağrısı olduğunu savundu.
Protestocular yoğun can kayıplarına neden olan kuşatmanın bir an önce sona erdirilmesini, ABD’nin İsrail’e yardımlarını da kesmesini istedi. ABD geçen hafta İsrail’e 14.3 milyar dolarlık ek yardım yapılmasını amaçlayan bir kararı imzalamıştı. Filistin’i savunan protestocular bu paranın Gazze’deki saldırıları büyütmek için kullanılacağını söylüyor. Savaşın başından bu yana 9 binden fazla Filistinli sivil hayatını kaybetti, can kayıplarının büyük bir kısmını kadın ve çocuklar oluşturuyor.
Cumartesi günkü protestolar şu açıdan da önemli: Siyahi aktivistler öğrenci örgütleri, işçi sendikaları, savaş karşıtları ve çevreci gruplar Filistin davası için bir araya geldi.
Protestocular özellikle Biden yönetimini “Filistinlilere karşı soykırıma yardım etmek”le suçladı. Bu sebeple de Washington’daki gösterilerde “Biden, Biden saklanamazsın, seni soykırımla suçluyoruz” sloganı atıldı. Biden yönetimi İsrail’i uluslararası hukuka uygun davranmaya çağırsa da İsrail’e para desteği sağlamaktan ve ateşkes çağrılarına kulak tıkamaktan da vazgeçmedi. Bu da protestocuların öfkesine yol açtı.
Yemen asıllı ABD’li avukat Huda Alkuraey, El Cezire’nin haberine göre protestolara katılmak için Güney Florida’dan Washington’a gelmiş. ABD’nin ve uluslararası toplumun savaşa verdiği tepkinin yetersizliğinden duyduğu öfkeyi dile getiren Alkuraey “Filistinliler 70 yılı aşkın bir süredir özgür değil. Artık sesimizi duyurmanın ve dünyaya bunun doğru olmadığını anlatmanın zamanı geldi” dedi.
Protestolara katılanlar arasında Gazze’de yaşananları “iğrençlik” olarak nitelendiren Yahudi bir ABD’li aktivist de vardı. Biden yönetiminin “insani mola” çağrısını da yetersiz bulan David Horowitz “Ateşkes çağrısında bulunmak gerekirken onlar kalkmış moladan bahsediyor. Ki bu da aslında hiçbir şeyin durmaması anlamına geliyor. Yardım kamyonlarının geçmesine izin verip sonra yine savaşacaklar. Bu yapılanlara kılıf bulmak demek ve halk bunu anlamıyor. Gerçek bir ateşkes söz konusu değil” diyerek isyan etti.
1948 yılında İsrail’in kuruluşu sırasında henüz çocuk olan ve zorla evinden çıkarılan Siham Alfred de cumartesi günü protestolara katılanlar arasındaydı. Alfred’in Filistinlilerin “felaket” olarak tanımladığı Nakba’dan ABD’ye uzanan bir hayatı olmuş. Filistinlilerin Gazze’den sürülme ihtimalinden duyduğu korkuyu dile getiren Alfred, hem Biden’ı, hem de diğer Batılı liderleri kınıyor: “Utanç verici, hepsi ırkçı onların. Filistinlilerin İsraillilerle eşit olduğuna inanmıyorlar. Biden’a asla oy vermeyeceğim, çünkü o bir korkak ve suçlu.”