Bir ‘küçük’ Tayvan meselesi: Mao’nun azılı düşmanı Çan Kay Şek’in partisi ‘Çin yanlısı’ kaldı
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında son bir ayda 10 bin Filistinli yaşamını yitirirken, Washington Post yazarı Yasmeen Abutaleb Beyaz Saray'ın bu saldırıları desteklemek istemediğini, fakat bu konuda çok fazla seçeneği olmadığını yazdı.
İsrail’in saldırıları artırmasıyla bölgede gerilim tırmanmayı sürdürürken Washington Post yazarı Yasmeen Abutaleb dikkat çekici bir yazı kaleme aldı. Beyaz Saray’ın süreçteki tutumuna, kulislere değinen Abutaleb, Biden yönetiminin kendisini istikrarsız bir konumda bulduğunu yazdı.
“ABD’li yetkililer İsrail’in Hamas’a karşı saldırısının çok şiddetli olduğunu, sivil kayıpları ve büyük bir mali yükü beraberinde getirdiğini söylüyor” diyen Beyaz Saray muhabiri “Ancak yetkililer ABD’nin Ortadoğu’daki en yakın müttefikinin rotasını değiştirme konusunda önemli bir etki yaratamadığını söylüyor” diye yazdı.
Biden administration officials say Israel’s counterattack against Hamas has been too severe and too costly in civilian casualties, but they are unable to exert significant influence on America’s closest ally in the Middle East to change its course. https://t.co/bOiUspVHAo
— The Washington Post (@washingtonpost) November 5, 2023
7 Ekim’deki Hamas saldırılarına değinen ABD’li gazeteci yazısında şöşye dedi:
“Hamas tarafından en az 1400 İsraillinin ölümüyle sonuçlanan saldırılara yanıt olarak İsrail’in karşı saldırısının şiddetini azaltma çabalarında ABD başarısız oldu ya da yetersiz kaldı. Biden yönetimi kara harekatına karşı çıktı, saldırıların orantılı olmasını özel olarak istedi. Sivil ölümlerinin önlenmesine daha yüksek öncelik verilmesini savunan Beyaz Saray ateşkes çağrısı yaptı, ancak İsrailli yetkililer bu önerilerin tamamını reddetti.
Bu durum Biden yönetiminin Gazze’deki acılardan derin üzüntü duyduğunu dünya kamuoyuna açıkça ifade ederek Arap dünyasındaki öfkeyi acilen yumuşatmaya çalışmasına neden oldu. Ancak Arap liderlerin bu sözlerden etkilendiğine dair çok az gösterge var. Zira savaştan sonra Ortadoğu’nun alacağı şekil ve ABD’nin buradaki rolü oldukça belirsiz.”
Konunun Senato’da da birçok kez gündeme geldiğine vurgu yapan Abutaleb yazısına şöyle devam etti:
“Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin kıdemli üyelerinden Senatör Chris Murphy ‘Yönetim (Beyaz Saray) için insani kayıplarla ilgili kaygıları yüksek sesle dile getirmek önemli. ABD ile İsrail arasında herhangi bir kamusal açıklık istememelerini anlayabiliyorum. Ancak başka bir cephe açılmasını engellemek, Körfez ülkelerinin Gazze’nin yeniden inşasının parçası olmasını istiyorsak ABD’nin sivil zararın azaltılmasına öncelik verdiğini mümkün olduğunca açık şekilde belirtmemiz gerekiyor’ dedi.”
Senatörün geçenlerde mevcut sivil ölüm oranının ‘kabul edilemez’ olduğunu söylediği, İsrail’i rotasını değiştirmeye çağıran bir basın açıklaması yaptığını hatırlatan Abutaleb “Murphy, ‘Yönetim özel olarak gerçekten çok baskı yapıyor. İsrail’in savaşı sürdürme kabiliyetini desteklerken bile sivil kayıplarla ilgili endişelerini açıkça daha yüksek sesle dile getirmeleri gerektiğini düşünüyorum’ dedi” diye yazdı.
Beyaz Saray’ın yazısı için yorum yapmaktan kaçındığını söyleyen Washington Post yazarı, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın Hamas’ın Filistinli sivilleri ‘canlı kalkan olarak kullanması’nın İsrail’in sivil kayıplarını en aza indirme sorumluluğunu azaltmadığı görüşüne dikkat çekti.
Başkan Joe Biden’ın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmeye ilişkin bilgiler de paylaşan muhabir “Biden geçen hafta Netanyahu ile görüştüğünde, kendisi ve üst düzey yardımcıları, ABD’li yetkililerin söylediğine göre günde 100 yardım aracının Refah Sınır Kapısı’ndan geçmesine izin verme hedefi belirleme taahhüdünde bulunabildi” diye yazdı.
Abutaleb “Ancak bu başarılar ABD’nin İsrail’in askeri harekatının gidişatını etkilemedeki büyük başarısızlığının gölgesinde kaldı. Biden’ın üst düzey yardımcıları İsrailli yetkililerin Hamas’ı yok etme hedefinde başarılı olması halinde Gazze’nin geleceğe yönelik beklentilerinin ne olduğu sorusuna net yanıt vermemesi nedeniyle de hüsrana uğradı” diye ekledi.