İran’da gerilim tavan yaptı: Ceyş-ül İslam saldırısında 28 kişi öldü
ABD İsrail-Gazze savaşından bu yana Suriye'de İran destekli gruplarca kullanılan bir tesise ikinci kez hava saldırısı düzenledi. Washington saldırıyı "meşru müdafaa" olarak nitelendirirken İran destekli Husiler ABD'ye ait MQ-9 İHA'sını düşürdü.
İsrail-Gazze savaşının gerginliği İsrail’i desteklediğini her fırsatta dillendiren ABD’ye de yansıdı. Öyle ki ABD’nin Suriye ve Irak’taki üsleri de İran destekli grupların hedefine oturdu. Yaklaşık üç haftadır vurulan ABD, bu sefer vuran taraf oldu. Pentagon çarşamba günü yaptığı açıklamada iki F-15 savaş uçağının Suriye’nin doğusunda İran Devrim Muhafızları ve ona bağlı gruplar tarafından kullanılan bir silah deposuna hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. Aynı gün İran destekli Husiler de Yemen yakınlarında ABD İHA’sı düşürdü.
Üst düzey bir askeri yetkili ABD’nin Suriye’nin Maysalun kentinde hedef aldığı tesiste “bölgedeki ABD güçlerine karşı düzenlenen hava saldırılarının birçoğunda kullanılan silahlar bulunduğunu” söyledi. Yetkili “Tesisi Devrim Muhafızları tarafından kullanılırken vurduğumuzdan emin olmak için hedefi bir süredir izliyorduk. Operasyonu izledim ve size şunu söyleyebilirim: Tesiste bölgedeki kuvvetlerimize karşı düzenlenen saldırıların çoğunda kullanıldığına inandığımız silahlar bulunduğunu gösteren bazı ikincil patlamalar olduğundan oldukça eminiz” diye belirtti.
Saldırı sırasında sivil kayıp yaşanmadığı belirtildi. Yetkili ABD’nin Irak ve Suriye arasında tansiyonun yükselmemesi için Rusya ile “çatışmasızlık hattını kullanarak operasyon hakkında bilgilendirme yaptıklarını” söyledi. ABD, Suriye’deki askeri operasyonlara ilişkin Rusya ile düzenli olarak bu çatışmasızlık hattı üzerinden görüşüyor.
Saldırıyı “meşru müdafaa” olarak nitelendiren Savunma Bakanı Lloyd Austin “ABD’nin kendi personelinin güvenliğinden daha mühim önceliği yoktur. Dolayısıyla kendisini, personelini ve çıkarlarını savunacağını açıkça ortaya koymak için bu eylemi gerçekleştirmiştir. Halkımızı ve tesislerimizi korumak için gerekli bütün tedbirleri almaya hazırız. Herhangi bir tırmanma yaşanmaması çağrısı yapıyoruz” dedi.
Üst düzey bir savunma yetkilisi de saldırıyla “İran’a ABD güçlerine yönelik saldırılardan onları sorumlu tuttuklarına dair açık mesaj vermeyi” amaçladığını söyledi. Savunma yetkilisi “Devam eden İsrail-Hamas çatışması nedeniyle artan gerilim ışığında İran, Irak ve Lübnan’daki İran’a bağlı gruplar ve bölgesel ortaklarımızla doğrudan iletişim kurmak için ek tedbirler aldık. Askeri eylemlerimizin İsrail-Hamas çatışmasına yaklaşımımızda bir değişikliğe işaret etmediğini ve bölgede çatışmayı tırmandırmak gibi bir niyetimizin olmadığını açıklığa kavuşturmayı amaçlıyoruz” dedi.
ABD kendi askeri üslerini hedef aldığını iddia ettiği yerleri ikinci kez vurdu. 26 Ekim’de de ABD’ye ait F-15 ve iki F-16 uçağı hassas güdümlü mühimmatla Suriye’nin doğusunda İran destekli gruplarla bağlantılı iki tesisi vurmuştu. ABD ve koalisyon güçleri 17 Ekim’den bu yana en az 41 insansız hava aracı ve roket saldırısına hedef oldu. Son saldırı Suriye’nin Şeddadi kentindeki üssüne yapılan bir roket saldırısıydı. 26 Ekim’den önceki saldırılarda 40’tan fazla asker hafif yaralanmıştı.
ABD’nin saldırısı MQ-9 Reaper insansız hava aracının İran destekli Husiler tarafından Yemen açıklarında düşürülmesiyle aynı güne denk geldi. ABD Merkez Komutanlığı olayı soruşturduğunu açıkladı. 30 milyon dolar değerindeki Reaper hakkında en azından şimdilik çok bir şey bilinmiyor.
Olayla ilgili olarak konuşan savunma yetkilileri insansız hava aracının uluslararası sular üzerinde seyrettiği dışında açıklama yapmadı. Dolayısıyla aracın nerede faaliyet gösterdiği bilinmiyor. Daha önce de yine Husiler İsrail’i hedef aldığı belirtilen bir füze ateşlemiş, ancak füze ABD tarafından imha edilmişti.
Bu karşılıklı saldırıların Ortadoğu’da daha büyük gerilime yol açmasından korkuluyor. 7 Ekim’deki saldırıdan bu yana ABD savaşta yeni cepheler açılması konusunda caydırıcı olması amacıyla Orta Doğu’ya savaş uçak gemileri, F-15 ve F-16 avcı uçakları, Patriot ve THAAD bataryaları dahil olmak üzere yaklaşık 1200 asker gönderdi.
İsrail’in Gazze dışında ikinci cepheyi ülkenin kuzeyinde Lübnan sınırında açmasından endişeleniliyor. Zira savaşın başından beri Lübnan Hizbullahı ve İsrail arasında ateş teatisi yaşanıyor. Lübnan Hizbullahı yöneticisi Şeyh Naim Kasım bu hafta BBC’ye verdiği demeçte İsrail’in Gazze’de sivilleri öldürmesinin Ortadoğu’da daha büyük bir savaş riski yarattığından söz etti. Kasım “bölgede çok ciddi ve tehlikeli gelişmeler yaşanabileceğini ve bunun yansımalarını kimsenin durduramayacağını” söyledi.