Melih Duygulu: Halk müziği Cumhuriyet döneminde hiç yasaklanmadı
Dün akşam İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçıları AKM'de unutulmaz bir performansa imza attı. Şef İbrahim Yazıcı yönetimindeki orkestra, Atatürk'ü Anma Konseri'nde Mozart'ın son bestesi 'Requiem'in yanı sıra Ahmed Adnan Saygun'un 'Yunus Emre' orartoryosunda bir bölümü de seslendirdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk yurdun dört bir yanında farklı etkinliklerle anıldı. Bunlardan biri de dün akşam İstanbul AKM’de gerçekleşti. İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin (İDOB) orkestra ve korosu 10 Kasım’a özel bir anma konseri için sahnedeydi. Şef İbrahim Yazıcı yönetimindeki İDOB orkestrasına Paolo Villa yönetimindeki koro da eşlik etti. Ana sahnedeki konserin tüm biletleri günler öncesinden tükenmiş, sanatseverler Mozart’ın bestelediği son eseri ‘Requiem’ ile Ahmed Adnan Saygun’un ‘Yunus Emre’ oratoryosundan bir bölümü dinlemek için salondaki yerlerini almıştı. Her yaştan insanın katıldığı konsere özellikle gençlerin ilgisi dikkat çekici seviyedeydi. Üstelik aynı dakikalarda yine AKM’deki tiyatro sahnesinde şef Gürer Aykal yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDOB) da Cumhuriyetin kurucusunu anmak için sahnedeydi. Her haliyle anlamlı, her haliyle özel bir gece…
AKM Türk Telekom Opera Sahnesi’ndeki konser öncesi Devlet Opera ve Balesi’nin yeni Genel Müdürü Tan Sağtürk kısa bir konuşma gerçekleştirdi. İmkânsızlıklar içerisinde doğan Cumhuriyetin her bir bireyi olarak Mustafa Kemal Atatürk’e duyulan minneti yineleyen Tan Sağtürk’ün konuşması uzun süre ayakta alkışlandı. Konuşmanın ardından sahneye gelen şef İbrahim Yazıcı da yaptığı konuşmada dünya ve özellikle de Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler ışığında barış vurgusu yaptı. Türkiye’nin yanı başında yaşanan insanlık dramı karşısında anlayış ve hoşgörünün gerekliliğinin altına çizen şef Yazıcı, programda yer alan eserlerin seçilme nedenini bu bağlamda açıkladı.
Hem ‘Requiem’ hem de ‘Yunus Emre’ oratoryosunun mesajı itibarıyla huzura bir çağrı olduğunu belirten şef İbrahim Yazıcı, konuşmasının ardından tüm salonu Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. Ardından orkestranın performansıyla tüm salon hep bir ağızdan ‘İstiklal Marşı’nı seslendirdi. İki bini aşkın izleyicinin karşısında İDOB, Mozart’ın 35 yaşında, vefatından kısa bir süre önce tam da bitiremeyip öğrencisi Franz Xaver Süssmayr’ın tamamladığı ‘Requiem’i seslendirmeye başladı.
Görkemli ‘Introitus’ yani giriş bölümüyle başlayan Requiem performansında soprano Evren Işık Yasemin, mezzosoprano Deniz Likos, tenor Ufuk Toker ve bas Burak Bilgili’ye İDOB Orkestra ve Korosu eşlik etti. Mozart’ın yaklaşık bir saat süren bu başyapıtının sonunda müzikseverler sahnedeki sanatçıları uzun süre alkışladı. Ara verilmeden devam eden konserde orkestra ve koro bu kez de Ahmed Adnan Saygun’un bestelediği ve ilk Türkçe oratoryo olan ‘Yunus Emre’nin üçüncü bölümünü seslendirdi. Türk Beşleri’nden biri olan Saygun, ‘Yunus Emre’yi 35 yaşında bestelemişti. Tıpkı Mozart’ın ‘Requiem’i bestelediği gibi.
Yaklaşık bir buçuk saat süren Atatürk’ü Anma Konseri, seyircilerin ayakta alkışlarıyla sona erdi. Salondaki herkes, konser öncesi kendilerine verilen Atatürk rozetleriyle opera salonundan çıkıp şehrin kalabalığına karıştı. İstanbullu müzikseverler uzun bir sürenin ardından böylesi büyüklükteki bir salonda ‘Requiem’i dinleyebilmiş olmanın huzuru ve elbette Atatürk’e duydukları özlem duygusuyla etkinlik alanından ayrıldı.