Nereye gidiyoruz? Deri hücresinden sentetik insan embriyosu üretildi
Savaşın 40'ıncı günü, İsrail Ordusu'nın Şifa Hastanesi baskınıyla başladı. İsrail, sağlık ekiplerini ve hastaları hedef almadığını iddia ederken oda oda gezen askerlerin herkesi sorguladığı ifade edildi.
İsrail ve Filistinli Örgütler arasındaki savaş 40’ıncı gününde sürerken İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) günlerdir hedef aldıkları ve kuşatma altında tuttukları Şifa Hastanesi’ne girdi. Hastane altındaki tünellerin Hamas tarafından komuta merkezi olarak kullanıldığını iddia eden İsrail bu sabah saatlerinde Şifa Hastanesi’ne baskın düzenledi. İsrail askerlerin oda oda gezdiği ifade edilen hastanede hastaların ve sağlık çalışanlarının hedef alınmadığını iddia ederken Filistin kaynakları bu iddiayı yalanlıyor. Filistinli gazeteciler İsrail askerlerinin sağlık çalışanları ve hastalar dahil hastanedeki herkesi sorguladığını anlattı.
BBC’nin aktardığına göre Şifa hastanesindeki bulunan Filistinli bir gazeteci İsrail güçlerinin oda oda, kat kat dolaşarak herkesi – hem personeli hem de hastaları – sorguladığını ve yanlarında Arapça konuşan kişilerin eşlikçi olarak bulunduğunu anlattı. Hastaneye sığınan binlerce kişinin hastane avlusuna çıkmaya zorlandığını aktaran aynı gazeteci askerlerin avluda bulunan herkesi güvenlik kontrolünden geçirdiğini belirtti. Şu an için bir çatışma yaşanmadığı kaydedilen hastane İsrail ordusunun tam kontrolü altında. Uluslararası basının aktardığına göre İsrail güçleri 16 ila 40 yaş arasındaki erkeklere de hastane binasını terk etmeleri yönünde baskı yapıyor.
İsrail ordusu ise X platformu üzerinden açıklama yaparak baskınla girdikleri Şifa hastanesine medikal malzeme ve bebek maması yardımı götürdüklerini iddia etti.
The IDF’s precise and targeted operation against Hamas in the Shifa Hospital is still ongoing.
We can now confirm that incubators, baby food and medical supplies, provided by the IDF, have successfully reached the hospital.
Our medical team and Arabic speaking soldiers are on… pic.twitter.com/9iMx41OaHV
— Israel Defense Forces (@IDF) November 15, 2023
Hastane içinde çatışma olmadığı belirtilse de İsrail askerlerinin baskını nedeniyle hastanenin her bir köşesinde büyük bir korku atmosferi hakim. Gazze Hastaneler Genel Müdürü Muhammed Zakkut çocukların da bulunduğu hastaların korku içinde olduğunu ifade ederek “Çığlık atıyorlar. Çok korkutucu bir durum. Hastalar için dua etmekten başka bir şey yapamıyoruz” dedi. Zakkut “İsrail ordusunun Şifa Hastanesi’ne düzenlediği baskında hastane içinden tek kurşun bile atılmadı. İşgal ordusu, askerlerinin Şifa Hastanesi’ne girmesinin kendisi için bir zafer olacağına inanıyordu ancak direnişin varlığına dair herhangi bir kanıt bulamadı” açıklaması yaptı.
Filistin yönetimi İsrail ordusunun Gazze’deki Şifa Hastanesi’ne saldırısının uluslararası hukukun açıkça ihlali olduğunu belirterek binlerce kişiyi korumak için acil uluslararası müdahale çağrısında bulundu. Filistin Yönetimi Sağlık Bakanı Mai El Kaila hastanenin acil servisine operasyon düzenlediğini duyuran İsrail’i “insanlığa karşı yeni bir suç” işlemekle suçladı. El Kaila Filistin haber ajansı Wafa’ya “Şifa Hastanesi’ndeki sağlık çalışanlarının, hastaların ve sığınan insanların hayatlarından işgal güçleri sorumludur” dedi.
Hamas da İsrail ordusunun Gazze’deki Şifa Hastanesi’ne düzenlediği baskında “katliam” yapılmasına karşı uyarıda bulunarak sağlık personelinin, yaralıların ve hastanede yerinden edilmiş binlerce Filistinlinin güvenliğinden İsrail’i, ABD’yi ve uluslararası toplumu sorumlu tuttu. Hamas tarafından yapılan açıklamada “İşgal ordusunun Gazze’deki El-Şifa Hastanesi’ne yönelik saldırgan girişiminin yarattığı sonuçların sorumluluğu doğrudan İsrail işgal varlığının, onun neo-Nazi liderliğinin ve Başkan Biden ile yönetiminin omuzlarındadır. Sağlık personeli ve ülke içinde yerinden edilmiş çok sayıda insan, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ile güvence altına alınan bir sağlık tesisine yapılan barbarca saldırıyla karşı karşıyadır. İşgalci İsrail liderleri, suç ortaklarıyla birlikte, çocuklara, güçsüzlere ve savunmasız sivillere karşı işlenen bu iğrenç suçlardan sorumlu tutulacaktır” dendi.
Şifa Hastanesi Müdürü Munir el-Berş ise Katar televizyonu Al Jazeera’ya bağlandı. El-Berş hastane altındaki tünellerden sesler geldiğini ve İsrailli askerlerin orada bir oyun kurduğunu, ardından da yalancı şahit arayacaklarını iddia ederek şunları aktardı: “Beni hastalarımın arasından alıp tutuklamak ya da öldürmek istiyorsanız sorun yok hazırım ama işbirliği yapmam. Subay daha önce kafasında planlamış olduğu şeyi yapmak istiyor. Öncesinde kurguladığı olaylar ya da oraya koyduğu bir şeyler olabilir. Önceden hazırladığı bir kurguyu yanına yalancı bir şahit tutarak oynamak istiyor. Bodrumda neler hazırlıyorlar, gürültü yapıyorlar ne yapmak istiyorlar bilmiyorum. Yanında yalancı bir şahit olmasını istiyor, ‘sonra şunları bulduk bunları bulduk’ diyecekler. Çekim yapıp, görüntüyü medyada kullanmak üzere nasıl bir kurgu ve planla hazırlayıp ne yaptıklarını bilmiyorum.”
İsrail Gazze’de bulunan hastanelerin altındaki tünellerin Hamas’ın komuta merkezi olduğunu iddia ederek “meşru hedef” sayılmasını istemiş, bu talep uluslararası arenada karşılık bulmasa da günler boyunca kuşatma altında tutulan hastanelerde büyük kayıplar yaşanmıştı. Hatta o kadar ki insani yardımlara erişimi olmayan, yakıtı bittiği için jeneratör dahi kullanamayan Şifa Hastanesi en son adeta bir “toplu mezara” dönüşmüştü. Hastane içinde ya da avlusunda hareket eden herkesin hedef olması nedeniyle birçok kayıp verilirken, imkanların yetersizliği nedeniyle yoğun bakım hastaları hatta küvözdeki bebekler dahi ölmeye başlamıştı. Şifa Hastanesi yönetimi Kızılhaç’a bilgi verdikten sonra Hastanede açılan toplu mezarlarda defin işlemlerine başlamıştı.
İsrail her ne kadar “tüneller” nedeniyle hastaneleri vursa da Şifa Hastanesi yönetimi tünellerin kanalizasyon için inşaat sırasında açıldığını söylemişti.
Dünya Sağlık Örgütü dün yaptığı açıklamada hastanede yaklaşık 700 hasta ve 400 personelin yanı sıra 3 bin sivilin hastanede bulunduğunu belirtti. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı ise en az 2 bin 300 kişinin hâlâ hastanede olduğunu, bunların 650’sinin hasta, 200-500 arası personel ve 1500’ünün sivil olduğunu açıkladı.
Filistin Kızılayı, Gazze Şeridi’nde kendisine bağlı olan Kudüs Hastanesi’nden hasta ve sağlık ekiplerinin zorunlu olarak çıkarıldığını duyurdu. Filistin Kızılayı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Hastaları ve ailelerini, sağlık ekiplerini, hastaneden çıkarmak zorunda kaldık, tehlikelerle dolu zor bir gündü” dedi. AA’nın aktardığı haberde, açıklamada hastanenin boşaltılması işleminin İsrail güçleri tarafından 10 günden fazla abluka altında kaldıktan sonra gerçekleştiği belirtildi. Yapılan açıklamada, İsrail ordusunun abluka sırasında hastaneye tıbbi malzeme ve insani yardım desteklerine engel olduğu vurgulandı.
Şifa Hastanesi ve çevresinin yanı sıra Gazze Şeridi’ndeki diğer tüm hastaneler günlerdir İsrail ordusu tarafından sürekli bombardımana maruz kalıyor.
İsrail’in bölgede yerleşim alanlarına yönelik saldırıları da sürüyor. İsrail ordusunun boşaltılmasını istediği ve abluka altındaki Gazze Şeridi’nin kuzeyinde bulunan Cebaliye Mülteci Kampı’na yönelik saldırıları devam ediyor. İsrail’in kampta bulunan UNRWA okulunun çevresine düzenlediği saldırıda, binalar hasar görürken ölü ve yaralıların olduğu aktarıldı. Enkaz altında kalan Filistinliler için sivil savunma ekipleri ve bölgedekiler tarafından arama kurtarma çalışmaları yürütüldü.
İsrail ordusunun sabah saatlerinde Cebaliye Mülteci Kampı çevresinde düzenlediği saldırılarda çok sayıda bina yıkıldı veya ağır hasar gördü. Sivil savunma ekipleri ve bölge sakinleri, saldırı sonucu yıkılan binaların enkazında arama kurtarma çalışmalarına devam ediyor.
Cebaliya bölgesinde bulunan Endonezya Hastanesi’nde de sıcak gelişmeler yaşanıyor. Hastanenin yakınına peş peşe saldırı düzenledi. Yerleşim yerlerine yapılan saldırılarda yıkılan evlerin enkazında halk kendi imkanlarıyla arama kurtarma çalışması yapıyor. İsrail savaş uçaklarının Deyr el-Belah ve Nusayrat bölgesinde sivil yerleşim alanlarına düzenlediği saldırılarda ölen ve yaralananlar oldu.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlattı. İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığı duyuruldu. Gazze Şeridi içindeki çatışmalarda da 48 İsrail askeri öldürüldü.
İsrail’e göre, Kassam Tugayları’nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze’deki hükümete göre 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde 4 bin 650’si çocuk ve 3 bin 145’i kadın olmak üzere 11 bin 320 kişi öldürüldü.
Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 197 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze’de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 74 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.