Özgür Özel’in müzik listesine Fazıl Say’dan veto! Neyi dinliyorsun açıkla
Farah Zeynep Abdullah'ın Yılmaz Güney ile ilgili açıklamalarına ısrarla devam etmesi Fazıl Say'ı çileden çıkardı. Say, Abdullah'a "Yol'da figüran bile olamazsın" dedi. Abdullah da Say'a "Benim düşüncelerim seni ilgilendirmez" cevabı verdi.
Yılmaz Güney’in şiddet faili olduğuna yönelik paylaşımı tartışma yaratan Farah Zeynep Abdullah, tartışmalar küllenmişken yeniden benzer açıklamalarına devam etmesine Fazıl Say tepki gösterdi. Say sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Yol’ filminde figüran bile olamayacak niteliksizlikteki ‘dizi oyuncusu’ artık ‘dönemleri’ ve ‘milatları’ tayin eder olmuş” diyerek Abdullah’ın tutumunu eleştirdi.
Farah Zeynep Abdullah ise birkaç saat içinde “Abi yazın nereden bakarsan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça” diyerek Ahmet Kaya bir şarkısına gönderme yaparak cevap verdi.
Fazıl Say, paylaşımında Caravaggio’nun ‘Hilekarlar’ tablosu ve Yılmaz Güney’in ‘Yol’ filmi arasında benzerlik kurarak şu ifadelere yer verdi: İlk fotoğrafta Caravaggio’nun ‘Hilekarlar’ tablosu (1594). İkinci fotoğraf, Yılmaz Güney’in kült filmi ‘Yol’dan bir an; başrol oyuncusu Tarık Akan’ın, filmde, kötü yola düşmüş, töresel ceza altındaki hasta eşini, doğu Anadolu dağlarında kar fırtınası içinde, sırtında taşıyarak hastaneye yetiştirmeye çalıştığı o dünya sinema tarihinin en etkileyici sahnelerinden biri.
Caravaggio (1571-1610) ve Yılmaz Güney’in ortak alın yazısı; cinayet. İkisinin de belli bir organize suç örgütü adamı olmadığını biliyoruz, bu işlenen cinayetler anlık cinnetleri, husumet ve kavgaların talihsiz sonuçlarını bize anlatıyor. Tablodaki üç kişinin ifadelerine bakın. Sanki oradayız; yanındayız… Ve yine ortak yanları; bu dünyadaki kötülüğe, törelere, bu gaddar yönetimlere açtıkları isyan bayrağı.
Çok büyük bir gerçekçilikle, yalın bir dokunuşla, bu dünyayı olduğu gibi bize ve sonsuz geleceğe anlatmaları. Sert durmaları. Sorgulamaları. Ve şunu anlıyoruz; ne için var sanat? Cevabı burada… İnsanlar tartıda, iyisi ve kötüsü ile eşittir hep. Tarkovski’nin dediği gibi ‘Dünya mükemmel olmadığı için sanat var.’
‘Bu sanatçıların dönemi bitti’ gibi yanlış bir algıya düşmeyelim, çünkü bitmez. Bitmeyecek. O dönem bittiyse peki hangi dönem başlayacak? Çok iyi reyting alan dizilerin, Netflix’te tutmuş bir şeyin, Instagram’daki iki plaj fotoğrafının, Twitter’da iki polemiğin olduğu dünya mı bu çok beğendiği ‘yeni dönem?’ ‘Ünlü’ olmak mı tek değer?
10 saniyelik reklamda hiçbir şey yapmadan ve yapmasına da zaten gerek olmayan görüntülerde milyonlar kazanırken, aynı anda, her gün yüzlerce Filistinli çocuğun öldürüldüğü, insanların deprem enkazları altında inildediği bu yeni dünyada, sanki kendi hatası olmayacak mı hiç? İçine düştüğü durumlarda mı olmayacak? Şu ‘Yol’ filminde figüran bile olamayacak niteliksizlikteki ‘dizi oyuncusu’ artık ‘dönemleri’ ve ‘milatları’ tayin eder olmuş.
Biraz haddini bilmek gerek. Sanat yüreğimizdedir. Bu ülkenin kültür tarihini değersizleştirmeye boşuna uğraşmasın, karşısında bilmediği bir şey olan gerçek sanat var. Farah Zeynep sanatı, keşke ucundan öğrenebilseydi, kendisine olan saygıyı daha şimdiden yok etti, büyük sanatçıları ezmeye kalkarak.”
Farah Zeynep Abdullah’ın Instagram hesabını metnin sonuna ekleyerek Fazıl Say’ın yaptığı bu paylaşıma birkaç saat sonra oyuncudan cevap geldi. Abdullah’ın Instagram’dan yaptığı paylaşımla gelen yanıt ise şöyle: “Abi yazın nereden bakarsan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça. Anlamamışsın, belli ki anlamak da istemiyorsun. Dün gece yarısı buradan telefonunu bana yazdın. ‘Konuşalım, iki çift sözüm var’ diye, ben uyuyordum. ‘Müsaitseniz arayabilirim’ yazdım, dönmedin. Konuşsaydık keşke. ‘Abi seni hiç ilgilendirmiyor benim düşüncelerim’ der uyumaya devam ederdim” dedi. Oyuncu, paylaşımının sonunda Brahms’ın ‘3 nolu Senfonisi’nin üçüncü bölümünü Say’a ‘Seversin’ notuyla paylaştı.