Ukrayna savaşında 439’uncu gün: Tahıl anlaşması durduruldu, art arda füze saldırıları gerçekleşti, 11’inci yaptırım paketi yolda
Amerikan The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde "ABD, Hamas ve Rusya'ya desteğini kesmesi için Türkiye'ye baskı yapıyor" başlığıyla yayınlanan haberde Türk şirketlerinin ve bireylerin bir dizi yaptırım riskiyle karşı karşıya olduğu öne sürüldü.
Amerika’nın önemli gazetelerinden The Wall Street Journal (WSJ), Türk şirketlerinin ve bireylerin bir dizi yaptırım riskiyle karşı karşıya olduğunu öne sürdü. “ABD, Hamas ve Rusya’ya desteğini kesmesi için Türkiye’ye baskı yapıyor” başlığıyla yayınlanan haberde, “ABD’li yetkililer, son on yılda Hamas’ın finansörlerini hedef alan ABD yaptırımlarına rağmen Türkiye’nin, örgütün yatırım şirketlerinin, holdinglerinin, emlak komisyoncularının ve bir dizi başka işletmenin İstanbul dışında faaliyet göstermesine izin verdiğini söylüyor” denildi.
Yazıda ABD Hazine Bakanlığı’nın Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı Brian Nelson’ın çarşamba günü Ankara’da Türk yetkililerle yaptığı görüşmeler sırasında “Hamas’ın gelecekte yapacağı herhangi bir saldırının Türkiye’de gerçekleşen bir bağış toplama ya da kolaylaştırma faaliyetiyle bağlantılı olması çok kötü olur” dediği belirtildi.
Nelson’ın toplantılarda, “Tüm bunların önünü kesmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya kararlıyız ve bunu Türkiye ile ortaklaşa yapmak istiyoruz ancak tek taraflı olarak da hareket etmeye hazırız” dediği ifade edildi. Buna ek olarak haberde Nelson’ın gezisinin ABD-Türkiye ilişkileri açısından kritik bir dönemde gerçekleştiği ifade edilirken buna örnek olarak ise İsveç’in Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) katılımı için Türkiye’nin son onayı vermesi hususu kaydedildi.
Yazıda “Erdoğan hükümetinin ABD’nin yaptığı gibi Hamas’ı bir terör örgütü olarak” tanımadığı vurgusu yapılarak “Grubun askeri ve siyasi kanatları arasında bir ayrım yapıyor ve işletmelerden gelen fon akışının doğrudan silahları finanse edip etmediğini sorguluyor” deniyor.
Gazeteye göre Nelson’un Ankara ziyaretinde tek konu Hamas değildi. Rusya’ya yönelik ambargolar konusu da gündeme geldi. Gazetenin haberine göre, ABD’li yetkililer, Türk şirketleri ve bireyler Rusya’ya Batılı ihracat kontrolleri kapsamında yasaklanan mal ve hizmetleri sağladıkları için bir dizi yaptırım riskiyle karşı karşıya.
Kremlin’in ihtiyaç duyduğu elektronik ve diğer ticari malların akışını kesmeyi amaçlayan ihracat kontrollerine rağmen Türkiye’nin Rusya ile ticaretinin arttığı bilgisinin de yer aldığı haberde, “Ankara Ukrayna meselesinde her iki tarafa da oynadı. Rusya’nın Karadeniz’deki deniz filosunu güçlendirmesini engellemek, Ukrayna’ya silah sağlamak ve Ukrayna ekonomisi ve küresel gıda tedariki için hayati önem taşıyan Ukrayna tahılının ihracatını kolaylaştırmak da dahil olmak üzere Kiev’e destek verdi” denildi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eş zamanlı olarak Rusya ile ekonomik bağlarını genişlettiği ve bu strateji ekonomik çalkantıların yaşandığı bir dönemde Türkiye’nin çok ihtiyaç duyduğu dövizi ve ucuz enerjiyi elde etmesine yardımcı olduğu iddiasının da yer aldığı makalede, “ABD’li yetkililer, Türk limanlarının yaptırım uygulanan Rus tankerlerine hizmet vermek ve silah kaçakçılığını kolaylaştırmak için kullanıldığını ve Rus paravan şirketleri ile Türk firmalarının, Kremlin’in ordusunun uzun süreli bir savaşı sürdürmek için ihtiyaç duyduğu sözde çift kullanımlı malların ihracatında altı kat artış sağladığını söylüyor” cümlelerine yer verildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin üyelerine yaptığı bir konuşmadaki “Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını korumaya çalışan bir kurtuluş ve mücahit grubudur” cümlelerine yer verilen yazıda, Erdoğan’ın Batı’nın İsrail’e verdiği desteğe ve Gazze’de artan ölü sayısına yönelik eleştirilerini yoğunlaştırmasının ardından ABD-Türkiye ilişkilerindeki kısa süreli ısınmayı kesintiye uğrattığı dile getirildi.
ABD’li yetkililerin bu hafta Türk banka yöneticileriyle kapalı kapılar ardında bir araya geldiği iddiası yer alan söz konusu yazıda, Türk banka yöneticilerine Türk bankalarının ABD Doları’nın finans piyasalarına erişimlerini sürdürebilmeleri için “terörizmin finansmanını ve kara para aklama şüphesini durdurmaları” uyarısının yapıldığı öne sürüldü.
Yazıda, Türkiye’nin halihazırda Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü tarafından kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele standartlarının gevşek olduğu ülkelerden oluşan gri listede yer aldığı belirtildi. Ve buna ek olarak bazı analistlerin Türkiye’nin Hamas’ın finansmanı ve Rusya’ya sevkiyat konularını ele alış biçiminin “Mali Eylem Görev Gücü” üyesi ülkelerin Türkiye’yi listeden çıkarıp çıkarmama konusundaki oylamalarını etkileyebileceği dile getirildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Yaptırımlar Koordinasyon Ofisi Başkanı James O’Brien da nisan ayında Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada Türk yetkililerin yaptırım uygulanan malların Rusya’ya yeniden ihracatına yasak getirdiklerini çeşitli hükümet ve kurumlarla “çok açık” bir şekilde paylaştıklarını söylemiş, Washington’un bu değişimin etkisini henüz görmediğini belirterek, “Bunu görmemiz biraz zaman alacak. Mart ve nisan aylarındaki ticaret verilerini göreceğiz ve bu ticaretin dramatik bir şekilde düştüğünü görmeyi bekleyeceğiz” demişti.