Özellikle kızlar grubumuzda yıllar içinde Ender Saraç ile yolu bir şekilde kesişmiş olanlar var. Kızlar beni kıskansa da söyleyeceğim bunu, kilomla hiç sorunum olmadığından ben tanışmıyorum.
Tanıyanlarımız, onu ofisinde ziyaret etmiş olanlar ne kadar nazik, ince davranışlı bir kişi olduğunu söyler hep. Tabii onun nazik, ince davranışlı olması son günlerde özelikle eşi tarafından ortaya atılan iddiaların doğru olamayacağı anlamına gelmez. Ama kızlar grubumuz bile kendi içinde bu konuda bölünmüş durumda. Çoğunluk özellikle çiftin ortak çocuğuyla ilgili istismar suçlamasına şüpheyle ve üzüntüyle yaklaşıyor.
Bir arkadaşımız Reha Muhtar’ın ayrıldığı eşi tarafından çocuklarına şiddet uygulamakla suçlanması ama sonra suçlamanın yalan olduğunun ortaya çıkması olayını hatırlattı. Onunla aynı semtte yaşayan ve çocuklarıyla güzel ilişkisini neredeyse her gün sokakta gören erkek arkadaşlarımız bu şiddet suçlamasına zaten başından beri hiç inanmamıştı. Ama yalan olsa da Reha Muhtar haksız şekilde yıpratılmıştı. Tanıyanlar olayın etkisini hala hissettiğini, bundan dolayı kırgın olduğunu söylüyor.
Biz kızların Ender Saraç olayı hakkındaki sohbetimizde bunun da anlatılmasından sonra sohbetimize katılan erkek arkadaşlardan biri meşhur Woody Allen olayını da hatırlatarak o olayda da Mia Farrow’un Allen’dan öç almak için çocuk istismarı suçlamasında bulunduğunu söyledi. ‘Galiba arası bozulan çiftlerde kadın tarafının erkeği daha da yaralamak için çocuk istismarı iddiası ortaya atması trend olmaya başlamış gözüküyor’ dedi.
Avukat olan kız arkadaşlar bu konuda hemen kimin yalan söylediğinin anlaşılamayacağını, olayın asıl çocuk tarafsız uzmanlara konuştuktan sonra daha net ortaya çıkacağını söyledi.
Açık söyleyeyim benim kızlar grubumda ‘Me Too’ hareketinin söylemlerinden yıllardır etkilenmiş ve bu tür konularda onlarla aynı düşünen arkadaşlar da var.
Ama onlar bile ‘Ender Saraç eşcinselse eşcinsel, ayrılacaklarsa ayrılsınlar kime ne, ama işe çocukla ilgili iddiaların karışması işi değiştirdi. İddianın doğru olup olmadığını bilemeyiz ama görünen o ki kimse çocuğun alacağı yarayı, yiyeceği darbeyi düşünmüyor galiba’ diyor.
Grubumuzda orta yaşlı anneler de var, özellikle onlar bu konuda olağanüstü duyarlı. ’İstismar varsa elbet suçlu cezasını çeker, ama bunun çocuğun daha fazla yara almadan yapılmasını bir yolu bulunmalıydı’ diyor. Çocukla ilgili tutulan tutanağın sosyal medyaya düşmesi korkunç bir şey.
Sohbetimizden çıkardığım, bu konuda çocuğun neler söyleyeceği belirleyici olacaksa bunda da büyük sorunlar var. Çünkü geçmiş benzer olaylar gösterdi ki istismar suçlamasında diyeceği sorulan çocuklara özellikle anne tarafından yönlendirilme olabiliyor.
Çocuğun hemen her durumda daha yakın olduğu annenin tarafını tutması normal tabii. Ama gayet tabii bu da tam adil karar verilmesini engelleyebiliyor.
Bu konunun nasıl aşılacağını hiçbir ülke bulamadı, Türkiye’nin de tatmin edici bir çözüm bulabileceği şüpheli. Çocuğun konuşmasını beklemek üstüne zaten olandan çok daha büyük yük bindireceği için Ender Saraç meselesinin nasıl adil çözüme vardırılacağı henüz net görünmüyor.
Umarım çocuğun iyiliği için sorun fazla uzatılmadan çözülür ve bir an önce biter.