ABD medyasından kritik iddia: Çin’in casus balonu istihbarat topladı
Asya'da Çin ve ABD'nin güç savaşının son durağı Vietnam. ABD Başkanı Biden'ın, Eylül'de Vietnam'a gitmesini takiben Çin Devlet Başkanı Şi de rotasını güney Asya ülkesine çevirdi. Şi, 6 yıl sonrasında yaptığı ziyaretten 36 anlaşmayla döndü.
Çin’den sonra dünyanın en zengin nadir metal yataklarına sahip ülkesi Vietnam, Washington ve Beijing’in satranç tahtasında atılan en önemli hamlelerden biri olacak. Bu sebeple Çin Devlet Başkanı 6 yıl sonra, ABD’nin Asya-Pasifik’teki artan etkisini kırmak maksadıyla bölgeye iki günlük resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Hatta bu ziyaret, ABD Başkanı Joe Biden’ın Eylül’deki seyahatini takip etmesiyle de diplomatik önemini resmen ortaya koymuş oldu. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ABD’nin Asya-Pasifik bölgesindeki artan etkisine karşı, aynı siyasal sisteme sahip olduğu Vietnam ile ideolojik bağlarını ve stratejik ilişkilerini konsolide etmek için Hanoi’deydi. Ziyarette taraflar, “ortak geleceği paylaşan Çin-Vietnam topluluğu” hedefiyle Komünist rejimle yönetilen iki ülke arasında kapsamlı stratejik işbirliği ortaklığını derinleştirmek üzere anlaştı.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Hanoi’ye yaptığı ziyarette altyapı, ticaret ve güvenlik gibi alanlarda 16 sayfalık ortak deklarasyon ve 36 işbirliği belgesi imzaladı. İki ülke tarafından bu hafta imzalanan anlaşmaların yarısı bağlayıcı değildi. İçerikleri de kamuya açıklanmadı. Anlaşmalar demiryolu bağlantıları ve güvenlik gibi konuları kapsıyor. Ancak İngiltere merkezli haber ajansı Reuters, anlaşmanın dikkat çeken detaylarına yer verdi.
Altyapı ve demiryolu bağlantıları
Savunma ve güvenlik
Çin ve Vietnam’ın egemenlik ihtilaflarına konu olan Güney Çin Denizi’ndeki iki önemli kıyıdaş ülke olarak bölgede barışın ve istikrarın sürdürülmesinde ortak çıkarı ve sorumluluğu bulunduğunu vurgulayan Şi, “Çin, denizlerdeki sorunlara her iki tarafın da kabul edebileceği uzun vadeli çözümler bulunması için Vietnam ile iletişimi ve eşgüdümü güçlendirmeye, Güney Çin Denizi’nde somut ve etkili Davranış Kuralları Mutabakatı’nın en erken zamanda sonuçlandırılması için birlikte çalışmaya hazırdır” dedi.
Şi, iki ülkenin, “Kuşak ve Yol” işbirliği çerçevesinde Çin’in Yünnan eyaleti ve Guangşi Cuang Özerk Bölgesi’nden komşu Vietnam’a uzanan iki ekonomik koridor ile Çin ve Vietnam’ın kıyıdaş olduğu Beibu Körfezi çevresini kapsayan ekonomik kuşaktan oluşan “İki Koridor ve Bir Kuşak” projesinin ortak inşasını hızlandırması gerektiğini belirtti.
Başbakan Chinh ile görüşmesinde Çin ile Vietnam’ın “Asya-Pasifik’te barışı bozmaya yönelik girişimlere birlikte karşı çıkması” gerektiğine işaret eden Şi, “düşman güçlerin renkli devrim girişimlerine karşı” güvenlik işbirliği ve istihbarat paylaşımının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bağlayıcılığı olmasa da iki ülke arasında yapılan anlaşmalar ayrıca, ticaret, yatırım ve telekomünikasyon alanlarını da içerdi.
Çin lideri, 13’ünde sona eren 2 günlük ziyaretinde Vietnam Komünist Partisi (VKP) Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong’un yanı sıra Devlet Başkanı Vo Van Thuong, Başbakan Pham Minh Chinh ve Meclis Başkanı Vuong Dinh Hue ile görüştü. Şi’nin Vietnam lideri ve VKP Genel Sekreteri Trong ile görüşmesinde taraflar, “ortak geleceği paylaşan Çin-Vietnam topluluğu” hedefiyle, Komünist rejimle yönetilen iki ülke arasında kapsamlı stratejik işbirliği ortaklığını derinleştirmek üzere anlaştı. Şi bu yeni tanımın, ilişkilerde “daha fazla siyasi güven, daha somut güvenlik işbirliği, daha yakın çok taraflı eşgüdüm ve farklılıkların daha doğru şekilde yönetilmesini” sağlayacağını vurguladı.
Trong da Vietnam’ın Çin ile ilişkilerini geliştirmeyi “ana önceliği ve stratejik seçimi” olarak gördüğünü, dış politikada bağımsızlık, kendine yeterlilik, barış, işbirliği ve kalkınma çizgisini sürdüreceğini dile getirdi.
Böylece, Çin’in diplomaside hem ikili hem çok taraflı işbirliklerini hem de küresel ideali tanımlamak için kullandığı “ortak geleceği paylaşan topluluk” içine Vietnam da dahil oldu. Vietnam; Laos, Myanmar, Tayland, Malezya, Pakistan, Moğolistan ve Güney Afrika’nın ardından bu gruba dahil olarak Çin’in ikili düzeyde “ortak geleceği paylaşan topluluk kurma” hedefini ilan ettiği ülkeler arasına girmiş oldu.
“Ortak geleceği paylaşan Çin-Vietnam topluluğu” ve “ortak geleceği paylaşan Çin-Güney Afrika topluluğu” gibi ifadelerde iki ülke arasındaki ilişkilerdeki gelecek hedefleri, “ortak geleceği paylaşan Çin-ASEAN topluluğu” ve “ortak geleceği paylaşan Çin-Afrika topluluğu” gibi ifadelerde bölgesel işbirliği hedefleri vurgulanırken “ortak geleceği paylaşan küresel topluluk” ifadesinde ise oldukça genel hatlarla belirtilen küresel barış ve işbirliği ideali dile getiriliyor. Çin, dış ilişkilerinde ve büyük güç diplomasisinde “çok taraflılık” ilkesini dile getirmekle birlikte, daha çok “çoklu iki taraflılık” olarak tanımlanabilecek yaklaşımı benimsiyor. Ülke, Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası kuruluşlara, BRICS Topluluğu ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) gibi çok taraflı örgütlere üye olmakla birlikte siyasi anlamda herhangi bir bölgesel entegrasyon içinde yer almıyor.
ABD Başkanı Joe Biden’ın eylüldeki ziyaretinden kısa süre sonra ülkeyi ziyaret eden Çin liderinin, ABD’nin Hint-Pasifik stratejisiyle kurduğu ortaklıklar eksenine yaklaşmasından endişe ettiği Vietnam ile ideolojik ve ekonomik bağlarını konsolide etme hedefi ön plandaydı. ABD ve Vietnam, Biden’ın ziyaretinde iki ülke ilişkilerini “kapsamlı stratejik ortaklığa” yükselttiklerini duyurmuştu.
Böylece ABD’nin Vietnam ile ilişkileri, Çin’in Vietnam ile ilişkileriyle eşit düzeye gelmişti.
ABD merkezli Fortune, Vietnam’ı “tarafsız bir aktör” olarak tanımladığı ziyaret analizinde, hem Biden hem de Şi’nin yatırım vaat eden Hanoi ziyaretlerindeki jeopolitik gerilimleri ustalıkla yönettiğini yazdı. Hanoi, Asya’da güç savaşı veren dünya liderleri için popüler bir seyahat noktası haline gelirken art arda gerçekleşen Biden – Şi çıkarmaları da haliyle gözleri Vietnam’a çevirdi.
ABD-Çin gerilimi tırmandıkça, diğer ülkelerin hükümetleri üzerinde taraf seçmeleri konusunda baskı yaratıyor. Fortune da bu bağlamda bir örnek vererek geçen haftalarda yaşanan bir olayı şu ifadelerle hatırlattı: “Daha geçen hafta ABD, Birleşik Arap Emirlikleri’nin yapay zeka firması G42’ye Çinli teknoloji şirketleriyle bağlarını koparması için baskı yaptı. Yine de Vietnam -en azından şimdilik- hem Washington hem de Beijing’in öfkesini çekmeden her ikisiyle de çalışabiliyor.”
Her iki güç de Vietnam’a yatırım, ortaklık ve diğer avantajlarla yaklaşmaya çalışıyor ve Asya ülkesi ile irtibatı korumaya özen gösteriyor. Fortune’a konuşan uzmanlara göre, bunun nedeni Vietnam’ın bölgede hem Washington hem de Beijing ile çalışabilen “bağımsız bir aktör” olarak konumlanması ve büyüyen ekonomisinin yabancı şirketleri yatırım yapmaya teşvik etmesi.
Vietnam, daha önce de Çin “riskini azaltmaya” çalışan Batılı firmalardan yararlandı. Apple ve Google için ürün üreten elektronik şirketleri, tedarik zincirlerini çeşitlendirmek ve Güneydoğu Asya ülkesinin daha ucuz işgücünden yararlanmak için üretimlerinin bir kısmını Vietnam’a kaydırdı. Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Çin’le ticaret savaşını başlattığı 2018’de 243 milyar dolar olan Vietnam ihracatı, 2022’de 371 milyar dolara yükseldi. Vietnam, belki de şaşırtıcı bir şekilde, Çin’e alternatif arayan şirketlere açıklığı bakımından benzersiz bir ülke. Fortune’a konuşan uzmanlara göre, Çinli şirketler için Vietnam, globale açılan bir kapı niteliğinde. Çünkü Vietnam 2019 yılında yaptığı bir anlaşmayla Avrupa Birliği ile ticaret serbestiyetine sahip.