Fındıkta zengin, sofrada fakir: Tarımsal üretim ve tüketim arasındaki uçurum
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar tarımsal üretim ve çeşitlilik bakımından avantajlı olan Türkiye'de son üç yılda tarım ürünleri ihracatı yüzde 50 oranında artarken ithalattaki artışın yüzde 68,2 olduğunu söyledi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar tarımsal ürün üretimi ve çeşitliliği bakımından avantajlı bir ülke olan Türkiye’nin tarım ve gıda ürünleri ithalatının ihracatından fazla arttığını belirterek “2020 yılının ilk 10 ayında 12,1 milyar dolar tarım ve gıda ürünü ithalatı yapılırken 2023 yılının aynı döneminde ithalat 20,4 milyar dolara yükseldi. Son üç yıllık dönemde tarım ürünleri ihracatı yüzde 50 oranında artarken ithalat yüzde 68,2 oranında arttı” dedi. ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları’ haftası dolayısıyla basın açıklaması yapan Bayraktar şunları söyledi:
“Yerli malının önemi tüm dünyada giderek artan gıda milliyetçiliğiyle kendini gösteriyor. Geçmiş yıllarda üretmenin, ülkemizde üretileni tüketmenin, ürettiğini tüm dünyaya tanıtmanın önemi yerli malı haftasında daha fazla vurgulanırdı. Bugün ise dünyada ülkeler gıda milliyetçiliğine vurgu yapar hale geldi. Gıda ve tarım ürünlerinin stratejik önemi tüm dünyada artarken gıdaya erişim gün geçtikçe zorlaşıyor. Birleşmiş Milletler 2022 yılında dünya üzerinde yaklaşık 783 milyon insanın açlıkla mücadele ettiği açıkladı. Küresel ısınma kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle 2050 yılında tahıl fiyatlarında yüzde 29’a varan oranda artış yaşanmasının muhtemel olduğu ve bu durumda dünya üzerindeki milyonlarca kişinin daha açlık riskiyle karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Dünyada açlıkla mücadele devam ettiği halde ne yazık ki açlık çeken ve yetersiz beslenen insan sayısı azalmıyor. Açlığı yok edemediğimiz gerçeğinin yanı sıra bir tarafta da gıda kayıpları ve gıda israfıyla karşı karşıyayız.”
Dünya çapında tüketicilere sunulan gıdanın yaklaşık yüzde 17’sine tekabül eden bir milyar ton gıdanın çöpe atıldığını vurgulayan Bayraktar salgın, iklim değişikliği, savaşlar ve yarattığı ekonomik krizlerin gıda üretimi ve dolayısıyla fiyatlar üzerinde olumsuz etki yarattığını söyledi.
Bu süreçte kendini gösteren gıda milliyetçiliği ülkelerin ihracat yasakları getirerek gıda stoklamalarına neden oldu. İklim değişikliğinin getirdiği belirsizlikler, ülkeler arası bitmek bilmeyen savaşlar önümüzdeki süreçte gıda üretimi ve tarım sektörünün önemini daha fazla koruyacağını gösteriyor.