Erdil Yaşaroğlu’ndan kaygılı heykeller: Transatlantik

Aslen heykeltıraş olsa da Türkiye, Erdil Yaşaroğlu’nu çizer olarak tanıdı. Lakin Yaşaroğlu okuduğu Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nün hakkını vermeye kararlı! Genel olarak karma sergilere katılan sanatçı ilk kişisel sergisi Oyun’u 2019’da açmıştı. Aradan dört yıl geçti, şimdi ikinci solo çalışması Transatlantik’le karşımızda.

Alexandre Vallaury Binası’nda açılan sergide Yaşaroğlu tema olarak “Oyuna devam” diyor. İlk sergisinde mekana özgü büyük boyutlu yerleştirmeler yapan sanatçı bu sefer oyun alanı kurmaktansa heykelleriyle zihnindeki oyunu ortaya dökme çabasında.

Yaşaroğlu: “Sevimsiz ve zor bir dünyada yaşıyoruz”

Yaşaroğlu yeni sergisiyle ilgili “Genellikle yaptığım heykellere insanların ilk yaklaşımı renkli ve sevimli tarafından oluyor. Ama bir yandan bunlar onları heykellerimin hikayelerine çekebilmek için hazırladığım küçük tuzaklar. Çok gri, sevimsiz ve zor bir dünyada yaşıyoruz. Dertlerimizi neşeyle anlatmayı seviyorum. Sergiye de adını veren Transatlantik işi bunun güzel bir örneği. Bir küçük transatlantik heykeliyle karşılaşıyorsun ve bu küçük sarı sevimli şey sana insanlığın dünyayı nasıl mahvettiğini anlatıyor. Transatlantik sergisinde renkli iç dünyamın yanında gri ve siyah taraflarını da göreceksiniz” diyor.

Sanatçının tanıdık, renkli, parlak yüzlerinin arkasındaki içgörüye ve derinlere indikçe ışığın azaldığı, karanlığın hakim olduğu ama tıpkı okyanus tabanındaki akıl almaz canlılar gibi gizemli ve ışıltılı bir dünyaya işaret eden Transatlantik görkemli bir yolculuğun müjdesini veriyor ama sadece o kadar değil…

‘Kadim dostları’ olarak gördüğü taş, bronz ve ahşaptan heykellerinden aşina olduğumuz heykeller üretiyor Erdil. ve bu heykeller içinde bulunduğumuz zamanın, insanlığı tehdit eden savaşların, görmezden geldiğimiz doğa yıkımının tedirginliğini de taşıyor.

30 Ocak’a kadar açık olacak sergi pazartesi günleri hariç, hafta içi saat 10:00-20:00, hafta sonu saat 11:00-19:00 arasında görülebilir.

Arif Erkin, mütevazılığın son kalesi!