Çaresizlik bu işte. Depremde mühürlenen evde yaşamaya devam ettiler: İki ölü, sekiz yaralı
İsias Otel’e ilişkin davada sanıklar hakim karşısında. Duruşma öncesi konuşan aileler sorumluların 'olası kast' ile yargılanması gerektiğini söyledi. Otelin sahibi Bozkurt hiçbir masraftan kaçmadığını ve işini doğru yaptığını ileri sürdü.
6 Şubat depremlerinde 72 kişiye mezar olan Adıyaman’daki Grand Isias Otel’in sahibi Ahmet Bozkurt ve diğer sanıkların yargılanmasına başlandı. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin adliyenin zemin katındaki çok amaçlı konferans salonunda görülen duruşmaya sanıklar Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile bağlandı. Duruşma kimlik tespitiyle başladı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) sporcu, öğretmen ve tur rehberinin de bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği otelle ilgili duruşma nedeniyle adliyede geniş güvenlik önlemi alındı. Duruşmaya KKTC Başbakanı Ünal Üstel, yaşamını yitiren sporcuların aileleri ile taraf avukatları katıldı.
Kimlik tespitinin ardından duruşmada ifade veren sanıklardan otel sahibi Ahmet Bozkurt müteahhit değil iş insanı olduğunu hatırlatırken otelinin inşaatında söylenenleri yaptığını savundu. Bozkurt “Kolon kesilmesi söz konusu değil” dedi.
Kıbrıslı aileler adına söz alan avukat Çetin Arslan tanıkların mahkemede hazır bulunmasını istedi, video konferans yoluyla sanık sorgulamanın adaletin tecellisi ve adil yargılama açısından doğru olmadığını söyledi. Avukat mahkemede internet erişimi olmamasının ayrıntıların görülüp incelenmesini zorlaştırdığını söyledi, internet erişimi sağlanmasını talep etti.
Otel sahibi Bozkurt 6 Şubat depreminde otelinde ve depremde hayatını kaybeden herkese rahmet dileyerek başladığı savunmasında otelin inşa süreci hakkında bilgi verdi.
Otelin bulunduğu arazi için 1992 yılında Adıyaman Belediyesi’nin kat sınırlaması olduğu için dokuz kat izni verildiğini, ancak sonradan 12 kata kadar izin verilebileceğinin söylendiğini anlatan Bozkurt 1992 yılında binanın mimari çizimlerinin ve statik hesaplarının 14 kata göre yapıldığını ancak belediyenin kat sınırı nedeniyle fazladan katları iptal ettiğini söyledi.
Bozkurt inşaatta meydana gelen ölümlü iş kazası nedeniyle kolonların sıvanıp bina yapımının durdurulduğunu, 2001 yılında inşaata yeniden başlanarak yapımın 2003’te, Kalkınma Bankası teşvikinden yararlanarak tamamlandığını, bu teşvik için otelin usulüne uygunluğunun denetlenerek binanın tasdik aldığını anlattı.
Kıbrıs Postası’nın aktardığına göre Bozkurt bir soru üzerine otel enkazına oğlu Mehmet Fatih Bozkurt’la gittiğini, enkazdan üç gün ses geldiğini ancak gerekli teçhizat olmadığı için bir şey yapamadığını söylerken “Binada ölenler depremden değil soğuktan donarak öldü” dedi. Bozkurt’un yanıtına aileler tepki gösterdi.
Bozkurt savunmasında fazla kat çıkıldığı ve yan tarafa ekleme yapıldığı iddialarını kabul etmezken yeniden yapılan değerlendirmelerde oteli güçlendirmeye gerek olmadığı konusunda onay aldığını söyledi. Fazla kat olmadığına dair belgesi bulunduğunu söyleyen Bozkurt radyan temel ve kolonların kendisinden istendiği gibi olduğunu ileri sürdü.
Bozkurt, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin İsias Otel enkazından alınan numunelerle hazırladığı rapor için kendisinin, mühendislerle mimarların hiçbir kusuru olmadığını, otelin enkazı hızlıca kaldırılmaya çalışılırken delillerin yok edildiğini ileri sürdü.
Bozkurt’un avukatı da savcılık makamının depremden altı gün sonra alınan örnekleri olduğunu, bu konuda iki farklı rapor hazırlandığını söyledi, iddianamenin neden sekiz ay sonra elde kalan numune örnekleriyle hazırlanan Karadeniz Teknik Üniversitesi raporuna dayandırıldığını sordu.
İddianamede adı anılan beşi tutuklu 11 şüpheli ‘bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmakla’ suçlanıyor. Adıyaman’a voleybol turnuvası için giden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kız ve erkek voleybol takımı oyuncularının aileleri ve avukatları iddianameyi eksik bulduklarını söyleyip yargılamanın ‘olası kast’ suçlaması üzerine kurulması gerektiğini savunuyor.
Şampiyon Melekler Derneği Başkanı Ruşen Karakaya duruşmadan önce yaptığı açıklamada amaçlarının sadece İsias Oteli davasındaki sanıkların cezalandırması olmadığını söyledi. Tüm depremzedeler için Adıyaman’da olduklarını anlatan Ruşen “Deprem bu ülkenin gerçeği. Aktif fay hattında deprem olması kaçınılmaz. Tarih yüzyıllarca bu coğrafyada depremlere tanık oldu ama binlerce masumun canlarını alan, bizleri de diri diri öldüren deprem değil, adeta toplu mezar inşa eden, buna katkı yapan ve göz yumanlardır. İsias Oteli’ni yaratan her birey suçludur. Deprem sanıklarının tümü cinayetle yargılanmalı” dedi.
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen davada beşi tutuklu toplam 11 kişinin ‘bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 85/2, 22/3 maddeleri uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle 22 yıl 5 aya kadar cezalandırılması isteniyor.