Ve Nobel Fizik Ödülü’nü yapay zekanın babası Geoffrey Hinton ve John Hopfield aldı!
Büyük Patlama teorisinin kanıtlanmasında rol oynayarak 1978 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülen Arno A. Penzias 90 yaşında hayatını kaybetti. Oğlu David, Penzias'ın ölümünün Alzheimer'a bağlı komplikasyondan kaynaklandığını söyledi.
Hayatını gökbilim alanındaki çalışmalara adayarak geçiren ve evrenin başlangıç noktası olarak kabul edilen Büyük Patlama’yı kanıtlayan fizikçi Arno A. Penzias pazartesi günü San Francisco’da 90 yaşında öldü. Penzias’ın oğlu ölümün Alzheimer’a bağlı komplikasyonlardan kaynaklandığını söyledi.
Peki kimdi Penzias? Yaklaşık 14 milyar yıl önce evrenin doğumuna vesile olan patlamanın kalıntıları olan kozmik mikrodalga arkaalan ışınımının 1964’teki keşfinde oynadığı rol sebebiyle Robert Woodrow Wilson ile 1978 Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülmüştü. Böyle söyleyince pek bilimsel kaçıyor ama bahsettiğimiz o patlama, hepimizin bir kez olsun duyduğu, evrenin kökeni için en çok kabul gören açıklama olan Büyük Patlama.
Penzias ve Wilson kendi gözlemlerini paylaşana kadar Büyük Patlama teorisi süredurum kuramı ile yarışıyordu. Süredurum kuramı da Büyük Patlama gibi evrenin genişlediğini kabul ediyor. Evrenin genişledikçe birim hacme düşen madde miktarının yani ortalama yoğunluğun azalması gerekiyor. Halbuki süredurum kuramında evren genişledikçe azalan yoğunluğun yeni madde üretimiyle telafi edildiği ve bu şekilde ortalama yoğunluğun daima aynı kaldığı iddia ediliyor. Dolayısıyla kurama göre zaman içinde evrenin görünümü hep aynı kalıyor.
Penzias ve Wilson’ın keşfi ise bu iki kuram arasında tartışmayı sona erdirdi. Gerçi şimdiden belirtelim, onların araştırması tamamen farklı amaçlarla yürütülen bir araştırmanın tesadüfi sonucuydu. Penzias 1961 yılında AT&T’nin Bell Laboratuvarları’na katılmıştı. Amacı uydu iletişimi için geliştirilen ve kozmolojik ölçümler yapmak üzere radyo teleskoplarında kullanılan radyo antenleri üzerinde çalışmaktı. Nobel Vakfı’na 2004’te verdiği demeçte Penzias “İlk düşündüğüm şey galaksiyi kimsenin yapamadığı şekilde incelemekti” demişti.
Penzias ve Bell Laboratuvarları’nda yeni çalışmaya başlayan bir diğer bilim insanı Wilson 1964 yılında Samanyolu’nun özelliklerini ölçmek için anteni hazırlarken bir şey fark ettiler: Gökyüzünün her tarafından geliyormuş gibi görünen ve anten hangi yöne çevrilirse çevrilsin algılanan, ısrarlı ve açıklanamayan bir radyo dalgası uğultusu. Şaşkınlık içinde sesin nereden kaynaklandığını düşündüler. Önce radarın New York’tan gelen gürültüleri ya da bir nükleer patlamanın radyasyonunu algılıyor olabileceğini düşündüler.
Anteni inceleyen Penzias ve Wilson elektrik devrelerini insanlı uzay araçlarının hazırlanmasında kullanılan devrelerle karşılaştırdı. Ama bu sırada gizemli uğultular da devam ediyordu. Princeton Üniversitesi’ndeki fizikçilerin de katkılarıyla nihayet bu gürültünün kaynağı Büyük Patlama’dan kalan ve her yönden gelen radyasyon olabileceği şeklinde açıklandı. Uğultunun tam olarak bundan kaynaklandığı ortaya çıktı. Evrenin daima yaşlı ve durağan bir şey olmadığı, aksine ilkel bir ateş topu olarak başladığı teyit edilmiş oldu.
Penzias, yıllar sonrasında yaptığı bir açıklamada bu keşif sayesinde astronomiye ilgisinin arttığını anlatacaktı. Wilson ile birlikte ilerleyen yıllarda yeni yıldızların oluştuğu yıldızlararası bulutsularda pek çok molekül türü tespit etmeye devam ettiler.
Peki biraz daha geriye gidelim mi? Mesela 1933 yılının 26 Nisan’ına. Çünkü Penzias bu tarihte Münih’te Karl ve Justine Penzias adlarındaki Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Penzias ileriki yaşlarında tanıştığı herkese doğumunun Almanya’nın gizli polis teşkilatı Gestapo’nun kuruluşuyla aynı güne ve aynı yere denk geldiğini anlatacaktı.
Babası deri tüccarıydı, annesi ise 1932 yılında dinini değiştirerek Hıristiyanlıktan Yahudiliğe geçmişti. Penzias ailesi 1938 sonbaharında tutuklanmış, Polonya’ya sürülmek üzere bir trene bindirilmişti. 1991 yılında annesinin cenaze töreninde bu anısını anlatan Penzias “Neyse ki Polonyalılar trenimiz sınıra ulaşamadan hemen önce Yahudileri kabul etmeyi bırakmıştı” demişti. Tren Münih’e geri dönmüştü. Penzias 1939 yılında daha altı yaşındayken, kendinden bir yaş küçük kardeşi Gunter ve diğer 10 bin kadar çocukla İngiltere’ye getirilmişti. Annesiyle bir daha karşılaşıp karşılaşamayacağı belli değildi, ama nihayetinde aile Almanya’dan İngiltere’ye gelmeyi başarmıştı.
1940 yılında ailecek New York’a geldiler. Anne babası Bronx’ta bir apartmanda kapıcı olarak iş buldu. Penzias eğitimine Brooklyn Teknik Lisesi’nde devam etti, 1951 yılında kimya okumak niyetiyle City College of New York’a gitti. Ama burada öğrenebileceği çoğu şeyi zaten öğrenmiş olduğunu fark edince hocaları onu fiziğe yönlendirdi. Bölüm değiştiren Penzias 1954’te mezun oldu. Aynı yıl Hunter College’de öğrenci olan Anne Barras ile evlendi, çift 1995 yılında ayrıldı.