Sindy’nin adı yok: Başka bir evrende her şey daha farklı olabilirdi
2023'ün hit filmi 'Barbie' yıl boyunca çok konuşuldu, gişede kırılmadık rekor bırakmadı. Yıl boyunca yönetmen Greta Gerwig'in başarısı anlatıldı. Fakat ödül sezonuna gelince işin rengi pembeden uzaklaşmaya başladı.
'Barbie', En İyi Film ve Uyarlama Senaryo dahil sekiz Oscar adaylığı alırken iddialı olduğu En İyi Yönetmen ve En İyi Kadın Oyuncu kategorilerine adını yazdıramadı. Kimileri için hayal kırıklığı oldu kimileri için pembe balon nihayet patladı...
2023 yılının filmi ‘Barbie’ydi. Önümüz arkamız, sağımız solumuz, sosyal medya hesaplarımız… Her yer Barbie her yer pembeydi. Margot Robbie, Barbie; Ryan Gosling Ken oldu. Yıldızlarla dolu bir kadroyla durmadan yeni bir haberle gündemdeydi film. Öyle ki pembe boya stokları bile tükendi dünyada.
Bir yanda da Christopher Nolan’ın ‘Oppenheimer’ı vardı. Hollywood tarihinin en büyük gördüğü en büyük grev yaşanırken ‘Oppenheimer’ ile Greta Gerwig’in ‘Barbie’si daha önce eşi görülmemiş bir kampanyaya imza atıyordu. Aynı gün vizyona gireceği duyurulan iki filmin rekabeti küresel çapta bir reklam kampanyasına dönüştü. Bu iki film ‘Sinema öldü’ diyenler karşısında güçlerini birleştiriyordu. Özellikle ‘Barbie’ bir kadın yönetmenin elinden çıkmıştı, ‘Feminizm 101’ niteliğinde bir hikâyesi olduğu kulaktan kulağa dolaşıyordu.
Ve nihayet büyük gün geldi.
21 Temmuz’da vizyona giren Greta Gerwig imzalı ‘Barbie’ tüm yıl boyunca yürüttüğü reklam kampanyasının meyvelerini kısa sürede toplamayı başardı. Amerika’da en çok izlenen film olma ünvanını üçüncü haftaya da taşıyan film üçüncü haftanın sonunda bir milyar dolar barajını aştı. Böylece 40 yaşındaki Greta Gerwig bir milyar dolar gişe hasılatı barajını tek başına yönettiği bir filmle geçen ilk kadın yönetmen olarak tarihe adını yazdırdı. Filmin yayıncısı Warner Bros da durumdan memnun, bu başarıyı bir “dönüm noktası” olarak tanımladı.
Peki ya ödül sezonu?
2023 yazını kasıp kavuran filmin iddialı olduğu üç kategori vardı. En iyi yönetmen, en iyi film ve en iyi kadın oyuncu. Fakat beklenen olmadı. Adaylar listesinde pembe toz bulutunun etkisi gün geçtikçe azaldı, “Barbenheimer damgası” yerine “Adaylıklarda zirve ‘Oppenheimer’ın” başlıkları atar olduk. İbrenin yönü değişmişti.
Önce Oscar’ın habercisi Altın Küre Ödülleri’ne bakalım.
‘Barbie’ yedi dalda dokuz, ‘Oppenheimer’ ise sekiz adaylık kazandı. Tam anlamıyla baş başa giden bir rekabetti. Fakat ödüller açıklanınca durum değişti. 81. Altın Küre Ödülleri’nde ‘Oppenheimer’ – ‘Barbie’ rekabetinin galibi ‘Oppenheimer’ oldu. En İyi Film ve yönetmen dahil beş ödülün sahibi oldu. ‘Barbie’ ise geceden Sinematik ve Gişe Başarısı Ödülü ve En İyi Şarkı olmak üzere iki ödülle ayrıldı.
Broadcast Film Eleştirmenleri Birliği tarafından verilen Eleştirmenlerin Seçimi Ödülleri’nde de öne çıkan yapım ‘Oppenheimer’ oldu. Nolan’ın biyografisi En İyi Yönetmen ve En İyi Film de dahil olmak üzere geceden sekiz ödülle ayrıldı. ‘Barbie’ ise En İyi Orijinal Senaryo, En İyi Komedi, En İyi Şarkı ve En İyi Saç ve Makyaj ödüllerinin de dahil olduğu altı kategoride ödül aldı.
İngiliz Akademisi Film Ödülleri (British Academy Film Awards – BAFTA) adaylarında da durum değişmedi. Nolan’ın ‘Oppenheimer’ı bu yılki Bafta Film Ödülü adaylığında toplam 13 adaylıkla başı çekti. ‘Barbie’ ise beş adaylıkla yetindi. Neyse ki bu kez Margot Robbie En İyi Kadın Oyuncu, film ise En İyi Senaryo dalında adaydı. Ancak En İyi Yönetmenler arasında Greta Gerwig’in adı yoktu.
Oscar ödüllerinde de durum değişmedi. Hatta adaylıkların açıklanmasıyla birlikte gördük ki ‘Barbie’nin pembe balonu patladı. En İyi Film ve Uyarlama Senaryo dahil sekiz Oscar adaylığı alırken iddialı olduğu En İyi Yönetmen ve En İyi Kadın Oyuncu kategorilerine adını yazdıramadı. Yıl boyunca Greta Gerwig’in ve filmin başarısının konuşulduğunu göz önünde bulundurduğumuzda karar şaşırtıcıydı.
“Balonu patlayan çocukların” isyanı sosyal medyaya da yansıdı. Hatta adaylık kazanan Ryan Gosling de akademinin kararına tepki gösterdi. Kendi adaylığı için mutlu olduğunu söyleyen Gosling de Robbie ve Gerwig’in es geçilmesi hakkında konuştu:
“Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama Ken adında plastik bir bebeği canlandırdığım için de inanılmaz onur ve gurur duyuyorum. Ama Barbie olmadan Ken olmaz ve bu tarih yazan dünya çapında ünlü filmden en çok sorumlu olan iki kişi Greta Gerwig ve Margot Robbie olmadan da Barbie filmi olmaz. Onların yeteneği, cesareti ve dehası olmadan filmdeki hiç kimse takdir edilemezdi. Kendi kategorilerinde aday gösterilmedikleri için hayal kırıklığına uğradığımı söylemek hafif kalır.”
No nom for Greta Gerwig? Can that actually be true?
— Stephen King (@StephenKing) January 23, 2024
Hayal kırıklığına uğrayanlardan biri de Stephen King’di. Yazar özellikle Greta Gerwig’in en iyi yönetmen kategorisinde aday olamamasına tepki gösterdi: “Greta Gerwig’in adaylığı yok? Bu gerçek olabilir mi?”
10 Mart’ta Oscar Ödülleri sahiplerini bulacak. 13 adaylık kazanan ‘Oppenheimer’ eve kaç ödülle dönecek bekleyip göreceğiz. Fakat daha önemli bir durum var.
Evet, duyurulduğu ilk günden itibaren pembe bir dünyanın kapılarını ardına kadar açtı ‘Barbie.’ Ve bir şekilde ödül sezonunda da aradığını bulamadı. Fakat bu sinema endüstrisinde büyük değişim yarattığı gerçeğini değiştirmiyor.
Öyle ki zamanında hayaline bile gülünen bir ‘Barbie’ filmi pandemiden sonra sinema endüstrisinin yaralarını sarmakla kalmadı, sinemanın gücünü tekrar hatırlattı. Başta kadın sinemacılar olmak üzere sektöre gelecek için umut verdi. Halihazırda rüştünü ispatlamış olan Greta Gerwig’in yerini de sağlamlaştırdı. Öyle ki ABD’li yönetmen Cannes Film Festivali’nde jüri başkanlığını üstlenen ilk ABD’li kadın sinemacı oldu.
Hayal kırıklığı, pembe bir balon ya da ne isterseniz deyin. Ancak Greta Gerwig’in, kadın sinemacıların ve ‘Barbie’nin sinema endüstrisine etkisini uzun vadede görecek miyiz? Kesinlikle evet.