Hindistan seçimlerinde sona doğru: ’27’li Masa’ Modi’ye karşı, diplomasiyi neler bekliyor?
Seçimi kazanmak için kesenin ağzını açan iktidarın bugüne kadarki harcamaları yarım trilyon liraya yaklaştı. EYT'lilere 255, en düşük emekli maaşına ve bayram ikramiyesine zam 149,3, deprem bölgesi ihalelerine 56,5 milyar olmak üzere toplam 460,8 milyar harcandı. Buna KKM dahil değil.
Seçimi kazanmak için kesenin ağzını açan iktidarın bugüne kadarki harcamaları yarım trilyon liraya yaklaştı. Emeklilikte yaşa takılanlara (EYT) 255, en düşük emekli maaşına ve bayram ikramiyesine zam 149,3 milyar lira ilave maliyet getirdi. Seçim harcaması olarak kabul etmek gerekmez ama deprem için yapılan harcamalar, deprem bölgesinde yapılacak konutlar için açılan ihalelerde şimdiye kadar ortaya çıkan 56,5 milyar liralık bedel de bütçe üzerinde önemli bir yük yaratmış durumda.
Bu yeni harcamalar yüzünden bu yıl 659 milyar lira olarak hedeflenen bütçe açığının 1 trilyon liranın oldukça üzerine çıkması beklenirken, mayıs ayından sonra oluşacak Meclis’in acilen ek bütçe yapması gerekecek.
Şu ana kadar yazdığımız hesaplarda ve öngörülen açığın içinde vade ve faiz sınırı kaldırılan kur korumalı mevduatın (KKM) maliyeti yok üstelik. Uygulanmaya başladığı 2021 Aralık’tan 2022 yılı başına kadar Hazine’ye 181,5 milyar lira olan yükünün, son düzenlemelerle birlikte katlanarak artacağını da hesaba katmak gerekiyor. Ayrıca bu ay başından itibaren elektrikte tüm abonelere yapılan yüzde 15, doğalgazda sanayi abonelerine yüzde 20 indirimin de maliyeti de var.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, EYT’nin bütçeye maliyetini bu yıl için 255 milyar TL olarak hesapladıklarını söylemişti. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da en düşük emekli maaşı ve geçici işçilere kadro düzenlemesini içeren teklife ilişkin etki analizine ilişkin olarak yaptığı sunumda, hükümetin en düşük emekli aylığı tutarının 5 bin 500 TL’den 7 bin 500 TL’ye yükseltilmesi kararının bütçeye yükünün 120,8 milyar TL olacağının netlik kazandığını açıklamıştı. Elitaş’ın sunduğu rapora göre, emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında iki kez ödenen bayram ikramiyesinin 1,100 TL’den 2 bin TL’ye yükseltilmesinin 2023 bütçesine maliyeti de 24,9 milyar TL olacak. Rapora göre, torba teklifteki tüm düzenlemelerin toplam maliyeti ise 149,3 milyar TL’ye ulaşacak.
Tüm bu maliyetlere hiç beklenmeyen bir fatura da eklendi. 11 ili etkileyen deprem felaketi sonrası yapılacak kalıcı konutlar için Toplu Konut İdaresi’nin gerçekleştireceği 61 ihalenin 55’inin sonucu açıklandı. Buna göre verilen ihalelerin toplam bedeli 56,5 milyar lira oldu. Kalan 6 ihaleyle birlikte maliyetin 60 milyar lirayı geçmesi bekleniyor.
Başkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Uğur Emek, hükümetin şu anda uyguladığı yaklaşımı ünlü İngiliz iktisatçı John Maynard Keynes’in “Uzun vadede hepimiz ölüyüz, kısa vadeye bakalım” sözüyle açıklıyor. “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da kısa vadesi 14 Mayıs. Erdoğan seçimi kazandıracağını düşündüğü her şeyi yapacak. Rasyonalite aramayın” diyen Emek, bu yılın ilk 2 ayında bütçe açığının 147 milyar lira olarak gerçekleştiğine dikkat çekiyor. Emek, “Bunun içinde deprem evlerinin maliyeti yoktu, o da bütçeden çıkacak. Şu anda yapılan şey elekle yağmur suyu toplamak. Tüm bu bedeli vergi mükelleflerinin ödeyeceğini unutmayalım” diyor.
Prof. Dr. Hakan Kara’nın geçen hafta Twitter hesabında yaptığı tespiti hatırlatan Emek, “Kur bir TL artarsa 280 milyar TL borç artışı olacak. Bu yıl ne kadar ödenecekse o kadar risk var. Bunun aynısı kamu özel işbirliği (KÖİ) projeleri için de geçerli. Kur artarsa bunların hepsi açığı vuracak. Kura bağlı tüm harcamalar açığı büyütecek. Orta Vadeli Program’da öngörülen kurun çok ötesindeyiz” diye konuşuyor.
KKM sonrası kamunun döviz açık pozisyonu 2022 sonunda 258 milyar $’a çıktı. (An itibarıyla tahminim 280 milyar$.)
Yani kurdaki her 1 TL sıçramanın kamuya net yükü yaklaşık 280 milyar TL olacak. pic.twitter.com/NPCWOS7P22— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) March 31, 2023
CHP TBMM Grubu 23 Ocak’ta yayınladığı haftalık ekonomi raporunda “BOTAŞ’ın Rusya’dan aldığı 20 milyar doları bulan gaz borcunu ödemediği ve seçim sonrasına ertelendiği ileri sürülüyor. Eğer bu ödeme 2022 yılı içerisinde Rusya’ya yapılsaydı 360 milyar TL olan bu tutar bütçeden karşılanacaktı. Bu borç yeni iktidara kalacak” denildi. 2022’de gerçekleşmeyen bütçe açığının böylece 2023’e ekleneceği vurgulanan raporda, “2023 yılı bütçesinin TBMM’de kabul edilen haliyle 659 milyar lira açık vereceği öngörülmüştü. Hem BOTAŞ etkisi, hem de 2023 bütçesi hazırlanırken dikkate alınmayan EYT’den kaynaklanacak giderler ile emekli ve kamu çalışanlarına yapılan ek zamların etkisi de düşünüldüğünde Türkiye 2023 yılında ilk kez 1 trilyon liranın üzerinde bir bütçe açığı ile karşı karşıya kalacak” denilmişti.
Erdoğan seçim ekonomisi gazına tam bastı: Elektriğe ve doğalgaza indirim geliyor