Yılbaşı piyangosunda büyük ikramiye şimdiden Demirören’e çıktı: Bahis ve şans vergisi yarıya indi
Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık, faaliyetlerine son verdiği İstanbul, Antalya ve İzmir'deki çeşitli baskı makinelerini 78 milyon liraya sattığını duyurdu. Makineleri satın alan İsmail Tayfur, makineleri Letgo'da satışa çıkaracağını belirterek, "Satamazsam hurda olarak değerlendireceğim" dedi.
Bir zamanlar Türkiye’de medya denince akla ilk gelen marka Hürriyet’ti.
1948 yılında Haldun ve Erol Simavi kardeşler tarafından kurulan gazete, neredeyse kurulduğu ilk günden beri hem yüksek satışı hem de gazetecilikte elde ettiği başarılarla gündemi belirleyen ve ‘Medyanın amiral gemisi’ olarak anılan bir yayındı.
‘Bir zamanlar’ dediğimize de bakmayın, sadece 4 yıl öncesine kadar Hürriyet hala en çok satan gazetelerden biri ve ‘Amiral gemisi’ydi. Altın çağını önce 70’lerde Nezih Demirkent, sonra da 80’lerin sonundan itibaren 25 yıl boyunca Ertuğrul Özkök yönetiminde geçiren ve kârlılık rekorları kıran Hürriyet, bağımsız medyanın son büyük kalesiydi. Ancak 2019’da Aydın Doğan’ın Tayyip Erdoğan iktidarından gelen baskılara dayanamayıp Hürriyet dahil bütün medya grubunu Demirören Holding’e satmasıyla birlikte Hürriyet’in kaderi tam tersi yönde şekillenmeye başladı.
Gazete artık hükümet yanlısı yayın yapmaya başlaması nedeniyle hızla satış ve itibar kaybetmeye başladı, bir zamanlar Türkiye’de gazete reklam gelirlerinde birinciliği hiç kimseye kaptırmayan Hürriyet hızla kâr eden bir kuruluş olmaktan uzaklaştı. Oysa Demirören ailesi bu gazeteyi devraldığında gazete kâr ediyordu.
Gazetenin sürekli zarar etmesi, satışlarını arttıramaması ve itibarının çok azalması giderek pahalıya mal olmaya başladı ve bir gazete için en hayati şey olan matbaa makinalarını kullanmak anlamsızlaştı. Çünkü gazete, Türkiye’nin dört bir yanında saatte yüzbinlerce baskı yapabilen kapasiteye sahip olan baskı tesislerine sahip olmasına rağmen sadece birkaç on bin tane basılıyor ve çoğunlukla da ücretsiz dağıtılıyordu artık.
Önce matbaalar kapandı, gazete artık bir zamanlar en büyük rakibi olan Sabah gazetesinin tesislerinde basılmaya başlandı. Ardından sıra matbaa binalarının ve baskı makinelerinin satışına geldi. Binalar ve arazileri değerliydi, fiilen gazeteye el koymuş durumda olan Ziraat Bankası bu arazileri Demirören ailesinin kredi borçlarına karşılık birer birer kendine geçirmeye ve araziler üzerinde konut ve AVM projeleri yapmaya başladı.
Sökülüp bir kenara konan, bir zamanlar on milyonlarca dolarlık yatırımlarla kurulan baskı makineleri ise parça parça ve hurda demir fiyatına satılmaya başlandı.
Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş., faaliyetlerine son verdiği Demirören Medya Tesisleri İstanbul, Antalya ve İzmir DPC şubelerinde yer alan muhtelif baskı makineleri ve malzemeyi 78 milyon liraya sattığını duyurdu.
Şirket, muhtelif baskı makineleri, paketleme bölümleri, yardımcı makineleri ve teçhizatın satışı hakkında Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıklama yaptı. Açıklamada, şirketin halihazırda faaliyetleri sonlandırılmış olan Demirören Medya Tesisleri 34850 Esenyurt / İstanbul adresinde bulunan İstanbul DPC Şubesi, Yenigöl Mah., Serik Cad. N80 Muratpaşa/Antalya adresinde bulunan Antalya DPC Şubesi ve Fatih Mahallesi Ege Cad. N 36 35414 Gaziemir Sarnıç / İzmir adresinde bulunan İzmir DPC Şubesi’ndeki muhtelif malzemenin satıldığı belirtildi.
Envanterdeki toplam defter değeri 7 milyon 338 bin 336 lira olan çeşitli baskı makineleri, paketleme bölümleri, yardımcı makineleri ve teçhizatın Tayfurlar Ticaret Nakliye ve Geri Dönüşüm Limited Şirketi’ne 77 milyon 800 bin liraya satıldı.
Yanlış okumadınız, makineleri satın alan şirket bir geri dönüşüm şirketi. Yani bu makineleri hurda demir olarak satın aldı. 10 Haber olarak bu şirketi aradık, satın aldıkları makineleri ne yapacaklarını sorduk.
Pendik’te faaliyet gösteren Tayfurlar Ticaret Nakliye ve Geri Dönüşüm Limited Şirketi’nin sahibi İsmail Tayfur, sözleşmeyi önceki gün imzaladıklarını belirterek, “Ödemeyi peşin yaptım. Makineleri haftaya pazartesi günü teslim alacağız” dedi.
Şirketin sahibi İsmail Tayfur, makineleri önce bir online ve ikinci el satış sitesi olan Letgo’da ilana çıkaracağını söyledi. Bu da şaşırtıcı, çünkü bu çapta bir baskı tesisinin Letgo’da alıcı bulma ihtimali çok yüksek olmasa gerek. Ama Tayfur ümitli, “Şimdiden ilgi var. Mesela bugün Suriyeliler baktı, anlaşabilirsek ülkelerine götürecekler. Eğer satamazsak parçalayıp hurda demir olarak değerlendirmeyi düşünüyorum” diyor.
Evet, bir zamanlar günde 1 milyon satan, en kötü zamanında bile satışı 300 binlerde gezen, Türkiye’de gündemi belirleyen Hürriyet gazetesini basan makineler, eğer Letgo’da satılamazsa hurda demir muamelesi görecek.
Türkiye’de kağıda basılı gazetenin öldüğü çok zamandır konuşulan bir şey ama herhalde bu satış sessiz bir cenaze töreni gibi.